yakınlaşma...

38 2 0
                                    

2-3 saattir yatakta bi sağa bi sola dönüyorum ama yok hiç uyuyamiyorum. En sonunda kalktım ve buseyi aradım. Ona duygularımı anlatırsam rahatlardim. Çünkü başkasıyla konuşmak sana kendini iyi hissettirir. Meğer oda beni araycakmış ve bugün neler oldu bay ukalayla diye soracakmis. Buseye hergün olanları anlattım çünkü. Buse bian heyecan krizi gecirdi. Telefonda bagiriyor, ordan oraya kosturuyormus. Hatta deli buse pencereyi açıp ece aşık oldu! Diye bağırdı bile. En sonunda telefonları kapattık. Yatagima girdim ve bütün hayatımı düşündüm. Ben bi sinir hastasiydim. Aşırı sinir veya üzüntüde kriz geçirirdim geçen sene emre beni terkettiğinde de aynı sey olmuştu. Ve 1 ay klinikte tedavi görmüştüm. Annemler emreyle konuşmaya devamı edersem durumumun düzeleceğini düşünüp emreyle konusmuslardi ve emre benimle bağlantıyı kesmemisti. Aslında bunları bana söylemediler. Ben annemle babam konuşurken duymuştum. Ama şimdi düşündüm de aşık olmamaya yemin etmiştim. Savaş hayatımı alt ust edecekti. Onu yanında sevgilisiyle görünce belki de krize girecektim. Bugün konustukklarimiz geldi aklıma bana birşey diyecekti ama diyemedi. Belki oda bana aşık olmustu. Sonuçta guzeldim. Bunu herkes söylüyordu. Okulda birsürü beni seven vardı. Aman canım ne sacmaliyorum savaş bana mi aşık olacak. Bu düşüncelerle uykuya dalmisim. Sabah yatagimin üstünde tepinen bi abiyle uyanmak istemezdim. Hem yatakta zipliyor hemde bağırıyordu. Abiii! Diye bağırdıgimda korkuyla irkildi ve salak yere yapıştı. Kahkaha atmaya başladım. Bi yandan poposunu tutuyor bir yandan da şaşkınlıkla etrafa bakıyordu. Yaşı 19 olmasına rağmen beni eğlendirmek için deli dolu hareketler yapardı. Kalkıp kafasına vurdum ve banyoya doğru ilerledim. Kısa bir duş alıp çıktım. Bugün süslü gözükmek istediğimden kot sortumu, göbeğimde biten kısa tisortumu giyip saçlarımı duzlestirip aynanın karşısına geçtim. Ince eyeliner, rimel ve ruj sürdüm. Yüzüm zaten guzel olduğundan kapaticiya ihtiyaç duymadım. Aşağı inip kısa bi kahvaltinin ardından dışarı çıktım. Kapımın önünde arabasına yaslanmis bizim eve bakan bir savaş beklemiyordum. O da beni görünce bi an kısa şaşkınlık yaşadı. Sonradan düzeldi ve bana gülümsedi. Bana gülümsedi. Gülümsedi bana. Bana. Bana. Şoku atlatıp bende gülümsedim. Arabasının kapısını acti ve binmem için işaret yaptı. Bende neden anlamlı bi bakış attım. Evet biz bakışlarla anlaşıyoruz. En sonunda konuşmayı akıl ettim. " savaş?  " dedim. " efendim " dedi. " niye evin önünde bekliyorsun? " dedim. " senin gelmeni bekliyordum ama beklemekten arabaya yapıştım " dedi. Kikirdadim. Oda güldü. "Ee artık binsene " dedi. " peki ama nereye gidicez?" Dedim. "Sürpriz "dedi. Arabaya bindim ve onunda binmesini bekledim. Bindi ve arabayı çalıştırdı. 10-15 dk sonra arabayı durdurdu. " in bakalım ufaklık " dedi. Gözlerimi devirdim ve arabadan indim. Karsimda çok guzel bi manzara vardı. Iki yan tarafta ağaçlar ve ağaçların ortasında bir yol. Ağaçlar çiçek açmış. Yolun belirli yerlerinde banklar var. Savaşla biraz yürüdük ve boş bi banka oturduk. "Nasil? " diye sorduğunda " çok guzel " dedim. Ama sürpriz bitmedi dedi. Başka ne var ki dediğimde cebinden bi bez parçası çıkarttı ve gözlerimi bağladı. 5 dakikaya geleceğini söyledi ve adım sesleriyle uzaklaştı. Merak ediyodum. Yine ayak sesleriyle geldi ve gözümü acti. Elinde içinde 3 kocaman top olan dondurma külahını tutuyordu. Birini bana verdi birini de kendisi yemeye başladı. Ben daha bir topunu bitiremeden dondurmasını bitirmişti. Ben yerken bianda beni bilegimden tutup kendine çekti ve dondurmamdan kocaman ısırdı. Şaşkınlıkla bakarken " bakmadan ye çok yavaşsın " dedi. Ardından da ekledi " hem neden bukadar çok bakıyorsun? aşık mi oldun bana?  " dedi sırıtarak. " hıı aşık olacak başka kimse kalmadı da sana olucam sanki dimi " dedim
Yalannn. Valla yalan. Böyle dediğime bakmayın cidden aşık oldum. Ama diyemiyorum ışte yüzüne.
Biraz daha oturduk ve yolun devamını merak ettiğim için yolun devamına gitmeye başladık. Yürürken bi an bilegimi burktum ve çığlık atarak yere yapıştım. Savaş hemen eğildi ve bilegimi ovmaya başladı. Acisinin geçmeyeceğini anlayınca savaş beni kucağına aldı. Biraz utansam da bu durum hoşuma gitmişti. Savaşla yolun sonuna kadar geldiğimizde yuruyebilecegimi söyleyip kucagindan indim. Karşımızda iki kişilik bi masa vardı. Heyecanla savaşa döndüm bana bakıyordu. Masayı işaret edince masanın yanına gittim ve oturmak için sandalyeyi çektim. Tam oturacakken savaş geldi ve beni düzgünce sandalyeyi oturtturup sandalyeyi düzeltti. Kendisi de oturdu ve yemekler gelmeye başladı. " acıkmışsındır diye düşünmüştüm " dedi. " evet " dedim ve yemeye başladım. Tabiki öküz gibi yemiyordum. Sonuçta karsimda aşık olduğum çocuk oturuyor. Yemeği yerken " ece " dedi. " hı " dedim. Su an bütün konsantrem yemekteydi o yuzden hı demiştim. " öncelikle yemeği bırak ve bana bak hı ne demek dedi " " hı hı " dedim ama hala yemek yemekle meşguldüm. Ani bir hareketle bir eliyle bileğimden bir eliyle cenemden tuttu ve ona bakmamı sağladı. " ben bak diyorsam bakacaksin ufaklık dedi " canım aciyordu. Yüzüme çok sinirli bir şekilde bakıyordu. Korkuyordum. En sonunda " canımı acitiyosun bırak " dedim. Bu sefer cenemi bıraktı ve bilegimden sertçe tutup sürüklemeye başladı. Canımı hem çok acitiyordu bir yandan da çok hızlı yürüdüğü için ayağım bazen boşa çıkıp burkuluyordu. En sonunda arabanın yanına geldik. Beni arabaya ittirdi ve arabaya dayanmami sağladı. Kendisi de üstüme geldi. Suan bedenlerimiz birbirine deyiyor. Iki elini de sagima ve soluma koydu. Kaçmamam için heryeri kapatmıştı. Kulağıma eğildi ve " benden uzak dur ece sana fazla tehlikeliyim " dedi. Bi an kulağıma verdiği nefesiyle irkilmeme neden oldu. Söylediği şeyi kafamda iyice kurgulayinca ne demek istediğini idrak edebildim. Ama ben ona yakinlasmiyordum ki o bana yakinlasiyordu tam agzimi açıp cevap verecekken dudaklarima yapıştı. Yumuşak yumuşak opuyordu. En sonunda dilini de işin içine kattı. Nefes nefese kalmıştım. Agzimin içinde hissettiğim acıyla çığlık atarak geri çekildim. Pislik dudagimi isirmisti. Hiçbir sey demeden arabaya bindi. Bende bindim ve arabayı hareket ettirdi. Cantamdan bi peçete çıkarttım ve kanayan dudağını sildim. Evimin önüne geldiğimizde yüzüne bakmadan teşekkür edip indim. Hayvan cevap bile vermedi. Iceri girip yatağıma yattım ve bütün gun olanları düşündüm. Düşünürken uyuya kalmışım.

Başımdaki BelaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin