5.Bölüm

8 1 0
                                    

''Anladım'' Şaşkındı ve doğru düzgün cevap bile veremiyordu ona olanları anlatmak istiyordum tek sorun nası anlatacağımı bilmiyordum.

⬇⬇⬇⬇⬇⬇⬇⬇⬇⬇⬇⬇⬇⬇

Daha fazla zaman kaybetmeden ona asil kan hakkında bilgi vermeye karar verdim böylece ben söylemeden kendisi anlıcaktı

-Eliesha sana uzun zamandır vampirlik hakkında eğitim vermiyorum bu yüzden orda kendini kaybetmiş olabilirsin bugünü unutalim ve bu ikimizin arasinda sır olarak kalsin ne dersin

"Bana kızmadın mı?"

-Ne konuda

"Yani baban ve Jasmin biliyorsun iste"

-Onlar senin kadar değerli değildi ve ölmeleri bizim için daha iyi oldu

"Nasıl yani ?"

-Eliesha fazla soru soruyorsun yine.

"Özür dilerim ben yalnızca neyse evet biz eğitime yeniden başlayalim"

- önce sana asil kan yani benim kanımdakiler hakkinda bilgi vericem. Bunu söyledimde cevap bile vermeden direk karşıma oturup anlatmam için gözlerini bana dikmişti.
- Bak bizler melezlerden daha güçlüyüz gücümüz sinirlendimizde artar duygusalken azalır yani zayıf noktamız budur her ne kadar üzgünken azalan bir gücümüz olsa da hiçbirşey hissetmiyorken bile gücümüz normal vampirlerin 2 katidir Ve her asil kan üyesinin farklı ,kimsede olmayan özel gücü vardır. sinirliyken gözlerimiz kırmızı olur gerçekten sinirlenirsek yaptıklarımıza engel olamayız beyin hayır desede kendini tutamaz durduramaz. bu konuda eğitim alinmaz , asil kan olduğu geç farkedililirse sevdiklerine bile zarar vermeye başlar.
Sözlerim bittiğinde Eliesha asil kan olduğunu anlamış olucakki korkulu gözlerle bana bakiyordu birden ayağa kalktı ve aynaya doğru gitti gözleri kırmızı olmuştu neye kızdı simdi bu kız.

"William ben asil kan mı taşıyorum.?" bunu sert bir şekilde söylemişti

-Evet.

"Bunu bana neden daha önce soylemedin ya aileme zarar verseydim !"

- Bak bende daha dün öğrendim ailenden ve sen geç ögrenmedin eğitim alabilirsin.

" Bir dakika ben asil kan üyelerinin doğuştan vampir olduğunu sanıyordum" ah iste demesinden korktuğum cümleyi söylemişti.

Eliesha'nın gözunden

Söylediğim cümle karşısında William öylece susuyordu ve bana bakiyordu

-Beni babam vampir yapti yani babamdami asil kan bana mi bılaşti ?
Hala susmaya devam ediyordu anlam veremiyordum neden cevap vermiyor.!
- Cevap ver artık ne sakladılar yine benden.
Derin bir nefes aldi
"Bunu onlardan ögrenmen en doğrusu Eliesha."

- Ah tanrim bu kadar zor olan ne söyle niye onlar anlatmali İlkkez William'a bagirmistim oda buna şaşırmış olcakki hicbir şey diyemiyordu hala susuyordu dayanamadim duvara tekme atip kirdim hizla eve doğru koşmaya başladim buralara ilkkez gelmiş olsamda sanki evimin yolunu ezbere biliyor gibi gidiyordum eve geldiğimde salondaki acik camdan içeri girdim annem ve babam hala salondaydilar camdan girdiğimi görünce şaşırmış gözlerle bana bakıyorlardi direk sorumu sormaya karar verdim eğer ben sormazsam onlar nerdeydin neden camdan girdin gibisinden binlerce soru sorcaklardi
- Gerçeği biliyorum ben asil kan üyesiyim. Ama hani ben sonradan vampir olmuştum ? Benden yine ne gizlediniz lanet olsun söyleyin!
Babamin sürati bembeyaz olmuştu annem ise bayılmişti bir süre sessizlik oldu ben bagircakken babam susturur gibi söze girdi
"Eliesha açıklayabilirim"
-Açıkla ozaman! Kekelemeye ve cümleleri zar zor kuruyordu
" Pekala artik bil-bilmen gerek sanirim bak Biz biz seni küçükken evlatlık almistik asil kan olduğun için ama " duydugum 2 kelime kalbime kazik sokulmuşcasina acı verdi evlatlik aldik.. Sendeleyerek arkaya dogru yurudüm sözünü bitirmesine izin vermeden camdan tekrar çıkarak nereye gittiğimi bilmeden öylece koşmaya başladim göz yaşlarima engel olamiyordum neden saklamislardi bunu benden demek en baştan beri biliyorlardı asil kan olduğumu. kalbime agir bi sancı saplanmışti ailem dediklerim meğer yalnızca asil kan olduğum için bana baktılar. Gercek Annem ve babam kim acaba şu 2 günde ne çok şey yasadim diye düşündüm neden normal bir hayat süremiyorum 3 gün önce ne kadarda emindim kendimden simdi ne olduğumu bile tam bilmiyorum ailem kim bilmiyorum Çaresizce hem agliyor hem de durmadan koşuyordum sonunda bir uçurum kenarina gelmiştim vampir olmasam buradan atlayarak intihar ederdim yorgunlukla ucurum kenarina oturdum karşımda deniz olduğunu yeni farkettim kocaman denizi görmemiştim tıpkı hayatımdaki gerçekleri göremediğim gibi hıckıra hıçkıra agliyordum aklima başka birşey gelmiyordu geçmişteki mutluluğum yerini acı gerçeğe bırakmıştı uzun bir süre öylece agladim güneşin doğmaya basladini gördüm ne güzel bir manzara daha fazla izlemek isterdim ama gölgeye geçmezsem tüm vücudum yanmaya baslicakti bir ağaç buldum ve gölgesine oturdum düşünmek istemiyordum bu yüzden uyumaya karar verdim gözlerimi kapadıgımda gelen sesle irkildim

"Merhaba ?" ses tanidik değildi gözlerimi actigimda mavi gözlü sarışın bir çocuk bana gülümsüyordu saatlerdir agladigimda sesim kısılmış olcakki merhaba bile diyememistim
"Şey haddim değil biliyorum fakat sormadan edemicem siz iyi misiniz ?"
Kibarca sormuştu ancak ben şuan cok sinirliydim ona bakarak
" Ba-bak beni rahat birak." ısrarla bana bakıp içten bir şekilde gülümsuyordu
"Bakıyorum ve bu yüzden sizin yaninizda duruyorum beni tanimiyorsunuz tedirginliğini anliyorum ancak bana guvenebilirsin." peh bugüne kadar güvendiğim ailem bile bana hayatimin kötülüğünü yapmisti bunu düşünürken çocuğa cevap vermeyi unutmuştum bana baktigini görünce kendimi düzeltip ayağa kalktim

-Bence sen bana fazla güvenme
Diyerek oradan uzaklastim arkamdan öylece bakıyordu oradan uzaklaşmasaydim o sinirle ona saldirabilirdim boş yere sırf sinirlerime hakim olamadim diye masum üstelik bana yardim etmek isteyen birini öldürerek vicdanimlada ugrasmak istemiyorum . yürüyerek William'ın evinin nerde olduğunu hatirlamaya calistim garip bir şekilde ayaklarım yolu biliyor gibi beni götürüyordu 3-4 saat yürüdükten sonra William'ın kokusunu almaya baslamistim ancak dün o kadar çok koşmuştum ki şuan yorgunluk üstüme çökmüştü kendimi kaybedip yere düştüm.

***

Uyandıgimda rahat pembe çiçek desenli ahşap bir yatakta yatiyordum burasi William'in evine hiç benzemiyordu . yanimdan gelen ses ile irkildim reflexle sesin geldiği tarafa döndüm ses agacin orda bana gülümseyen mavi gözlü çocuktu koltukta oturuyor bana bakarak konuşuyordu.

"Sonunda uyandin demek bir saniye sana kan getireceğim" bu çocuk bana neden yardim ediyor ve beni nasi buraya getirdi odadan cikip 5dakika sonra elinde bir torba kanla gelmişti isin tuhaf yanı ben onun vampir olduğunu bilmiyordum yani kokusunu ilk aldimda vampir değil insan gibi kokuyordu. Uzattigi kani hizla içtim çünkü çok acıkmış ve yorgun hissediyordum kanı ictigim de kendime gelmeye başlamıştım bana bakarak gülümsedi bu çocuk hep gülümsüyor sanirim

"Aslinda hep gulumsemiyorum"

-Sen sen ama nasil ? Bu çocuk düşüncelerimi okuyabiliyormu?!
Bana bakarak bir kahkaha attı
"Korkma bu yalnızca bir güç"
- Madem okuyabiliyorsun neden orda neyim olduğunu sordun ?
"Çünkü özel bir meselen olduğunu anladim ve düşüncelerini okumadim"
O boyle dediğinde utanmıştım çünkü bana iyilik yapiyor ben tesekkur etmek yerine bagiriyordum.

"sorun değil benim için" alayci gözlerle bakiyordu kendimi tutamayıp güldüm
-Yapma şunu
"Peki özür dilerim" bu çocuğu Sevmiştim fakat bir an dün gece yaşadiklarimi hatirlayip mutluluğa yine veda ettim.
-adin ne senin
"Leo seninkini zaten biliyorum fakat benimde sormak istedigim bir şey var."
- dinliyorum
"Sen asil kan misin?" bunu nasi anlamisti düşüncelerimi okusa bile o konuyu düşünmüyordum evlatlik olduğum konusunu düşünüyordum... Ona şaskin gözlerle bakip konuşmaya basladim
- Bunu nasıl anladin ?
"Kokun çok keskin ayrıca çok güzel kokuyorsun" sanirim azindan kacirmis olcakki elini alnina vurup utanarak bakti o boyle bakinca ben yine kendimi tutamadan gülmeye başladim dayanamayıp oda gülmeye başladı birden gelen kapinin sesiyle ikimizde irkildik kapi yere düşmüştü ve karsimizda William gözleri kirmizi bir şekilde bize bakiyordu bu bakisin anlamini anlayip hemen Leo'nun önüne geçtim çünkü ona saldirck gibiydi tamda düşündüğüm gibi ona doğru atıldı William'ı ileri doğru iterek duvara yasladim tutmak gittikçe zorlaşıyordu bi boşluğumdan yararlanip beni kenara doğru hizla itti duvara kafami carpip yere düşmüstum William Leo'ya doğru koşmaya başladı bi yandan da bagiriyordu
" Sen ona iltifat edemezsin!"



Siyah KanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin