Buddy

56 2 0
                                    

"Senin burada ne işin var lan orospu dölü?! Bana çektirdiğin yetmedi mi? Geri mi geldin? "
"Sadece seni özledim, neden hala bu kadar asisin? "
"Dinle beni kerhane gülü. Eğer bir daha beni rahatsız edersen...-"
Kolumdan tutup evin duvarına yapıştırdı.
"Ne yaparsın lan? Hapse geri mi tıkarsın? "
"Bırak lan beni! " diye bağardım. O arada onu üzerimden bir el çekti. Yere attı. Emre.
Çocuğu öldüresiye dövüyordu. Yumruklar havada uçuşuyordu. O ejderha kostümüyle komik gözüküyordu ancak ben donup kalmıştım. Hareket etmiyordum. Edemiyordum. Poyraz la selin sabah gitmişti. Aklım geçmişe gitmişti. En sonunda Tuna nın suratı kan içinde kalmıştı. Emre nın kaşı ve dudağı patlamıştı. Emre beni eve soktu. Suratım hareketsiz bir damla yaş süzüldü. Son nokta olmuştu. Yaklaşık bir yıldır kenara biriktirdiğim acı bir bomba gibi patladı. Durduğum yerde hıçkırarak ağlamaya başladım. Gözlüğüme yaşlar damlamıştı. Emre bana sarıldı.
"Lütfen bana bunu yapma, lütfen. "
Ağladım
"Ağlama lütfen ağlama. Yapma bunu. "
Daha çok ağlıyordum. O daha sıkı sarılıyordu. Beni salondaki kanepeye yatırdı. Üzerime sandalyedeki battaniyeyi örttü. Bir süreliğine mutfağa gitti. Döndüğünde elinde en sevdiğim yavru kedi ve köpekler olan kupayı getirdi. Dumanı tütüyordu. Papatya çayı.
Gözümden hala yaşlar boşalıyordu. Ancak suratım hareketsizdi. Çaydan bir kaç yudum aldım. Kanepeye tekrar yattım. Emre yanıma geldi. Baş ucuma oturdu. Yavaş yavaş papatya çayının etkisiyle gözlerim kapanmaya başladı.
****
Havlama sesleriyle uyandım. Koltuğun karşısında üstü mavi altı siyah bir kafes duruyordu. Sesler kafestendi. Yavaşça yaklaştım . Kapağı açtım. Açmamla küçük bir tüy yumağının suratıma atlaması bir oldu. Suratımı yalıyordu. Onu suratımdan çektim. Miniminnacık. Lan. Köpek.
"Lan ben seni yerim küçük tüy yumağı ne tatlı bişeysim sen seni ısırırım orosbu !"
Telefonuma Wp den mesaj geldiğini duydum ve sehpahadan aldım. Tanımadığım bir numaraydı
"Umarım hediyenizi almışsınızdır hanımefendi? "
Profil fotoğrafına baktığımda gördüğüm emreydi. Tabiki de köpeği o göndermişti. Köpeğin karnını okşarken bir fotoğraf attım.
"Bu tüy yumağından bahsediyorsanız evet. "
"Hala isim bulamadın mı? "
"hayır. Ama şu anda buldum. Buddy olacak. "
"Bir gün o köpeğin yerinde olacağıma inanıyorum. "
Köpeği öperken fotoğraf yolladım.
"Nah olursun o senden daha tatlı. "
Gönder.
"O köpeği sana hiç vermemeliydim. Almaya geliyorum. "
"Nah alırsın kereviz kafalı. "
Cevap yok.
Hemen Buddy yı yerden alıp koltuğa oturdum ve onu kucakladım.
"Seni hayatta alamaz sen artık benim yavrumsun. "
Bana dediği tek şey ne biliyor musunuz? Hav.
"Sensin hav amk kırosu "
Ağlar gibi bi ses çıkardı.
"Oy taam kıyamam özür dilerim. "
Ben böyle mallıklara devam ederken kapı çaldı. Mutfaktan tava alıp kapıya yaklaştım. Kapıyı açtığımda emre karşıma çıktı. Elinde torbalar vardı.
"Bu tava ne kızım? "
"Bi tanecik yavrumu alırsan sana yapacağım "
Emre nın arkasından siyah bir yavru köpek çıktı. Tasması emre nın elindeydi.
"Eh poşetleri içeri koyayım bari elim koptu. "
"Ne var içinde ?"
"Bomba."
"Ciddi ol. "
"Köpek için bi kaç ihtiyaç aldım. "
"İyi koy içeri. "
Torbalarını içinden kırmızı bir tasma, bir yemek bir şu için iki kap ve ekonomik boy köpek maması çıktı.
"Hayvana bişeyler yedirdin mi? "
"Birincisi o hayvan değil Buddy, ikincisi daha yeni uyandım. "
Yem poşetini açıp kaba bi kaç kaşık boşalttım. Üzerini sütle ıslattım ve Buddy e verdim.

"Bu köpeğin çişi de gelcek bilion dimi Asya? "
"Vat du yu miin? (Justin aşkıma selam)
Selam kanka
Sen kimsin lan
İç sesin lan benim tanıyamadım mı 17 lik iç sesini.
Haa. Nerelerdesin lan sen piç?
Sana akıl vermeye geldim. O it parkına git.
Gitmiyceem.
Bak kızım eğer bu çocuğu kaçırırsan seni döverim. Sabah senin için neler yaptı lan görmedin mi?
Kendi iç sesim beni nasıl döver sorabilir miyim?
Hıı. Doğru. Neyse sen oraya mı takıldın? Git dedim sana

Buddy yalvaran gözlerle bakıyordu. Allah aşkına buna kim dayanır ya burda olsaydınız bana hak verirsiniz.
"Tamam. "

aSOSYALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin