Derin bir nefes alıp kapıya doğru yöneldim.Hemen yan taraftaki boy aynasının karşısına geçip bi süre kendimi süzdüm ayaklarımın dermanı bile yoktu ve gün daha yeni başlayacaktı.Makyaj yapıp yapmama kararsızlığıyla ışığı açtığımda ışık gözlerimi rahatsız ediyordu.Sanırım daha güneş doğmadı ya da henüz perdeleri çekecek kadar güç bulamamıştım kendimde.Gözlerime bakıyor ne kadar yorgun gözüktüklerini düşünüyordum.Ellerimi makyaj dolabıma doğru uzattım ; böylece insanların sahte ilgilerinden ve bir önceki gece neler olduğuna dair meraklarından kurtulacaktım.Her zamanki gibi rimeli bulaştırmış ve aynaya bakıp sırıtıyordum.
"Ah be hayat! Tüm yaşanılmışlara rağmen mutlu gözükmeyi ne kadar harika yapıyorum öyle değil mi ?"
İçimden " çok şükür" diye geçirdim.Öyle çok sorun yaşamıştım ki, başka dert görünce sapmayacağıma emindim.Gerçekten yaşadıklarımla olgunlaşmıştım.Tüm imkansızlıklara rağmen hayata tutunmuştum.Artık mutlu olmalıydım.
Cebimeki titreşimle irkilip telefonumu elime aldığımda gelen bildirime bakmaya fırsatım olmamıştı , saatin epey ilerlediğini farkettiğim için hemen ayakkabılarımı alıp kendimi dışarı attım.Araba anahtarlarınıda telaşla cıktığım için ayna kenarında unutmuştum.Gökyüzüne baktım ve bugün otobüsün cam kenarından yolu ve insanları izleyerek yolculuk etmenin daha iyi hissettireceğini düşündüm.
Zaten arabayla gitsemde geç kalacaktım ve hoca derse almayacaktı.Tüm hücrelerin durağa doğru itiyordu beni.Yavaş yavaş yürüyor kaldırım kenarındaki çiçeklerin kokusunu içime çekiyor ve mutlu olacak şeyler arıyordum.Hayatın güzel olduğunu her şeyin düzeleceğini beynime öylesine şartlamıştım ki bunun etkisinden kurtulamıyor kurtulmakta istemiyordum.
Durağa bir kaç adım kalmışken kafamı kaldırmamla irkilmem bir oldu.Acaba gerçekten o muydu.Nedensiz bir heyecan sardı baştan aşağı.Hemen bir senaryo uydurmalıydım.Ya da görmezden mi gelsem.Beynimin düşüncelerle allak bullak olduğunu hissediyor, hissettikçe panikliyordum.Evet karar vermiştim o beni görene kadar yanına gitmeyecektim.Görünce zaten gelecekti ve ben sakin ,normal konuşacaktım.Ve evet işte arkasını dönüyordu.Hemen otobüsün geleceği yöne doğru bende kendimi çevirdim.Beni farkettiğini düşünüyor, kendimi onunla konuşmaya hazırlıyor, heyecanımı bastırmaya çalışıyordum.Bir kaç saniye geçmişti ve hala gelmemişti.Acaba görmemişmiydi.Ve saniyeler ilerlemiş artık dakika evrine geçmişti.Yolun sonunda otobüs belirince kalp atışlarım iyice artmıştı.Görmediyse de birazdan görecekti.Ama ben dayanamazdım.2 dk önce dönmemekte kararlı olan ben dayanamadan yavaşça döndüm ve beyefendi kaybolmuştu.
"YİNE Mİ " diyebildim sadece.Kızıyordum kendime.Etrafıma bakındım ve gerçekten yoktu.Sonra sarstım kendimi
"Hayır mutlu olmama engel olamayacaksın."