BENİM HIRSIZIM

BAZI FİKİRLER TEHLİKELİDİR-2

-Sen deli misin?Bu fikri senin aklına getirecek kadar güzel mi gözüküyor bu kız sana!

-Bak Eymen tamam delice olabilir ama o kadar parayı başka nasıl bulabiliriz?Şu an en kısa zaman da yapabileceğimiz en iyi şey bu.

-Dur dur anlamadım en iyi şey bumu,ölebiliriz!(son kelimeyi biraz yüksek sesle söylerken yanımızdan geçen gözlüklü ve at kuyruklu ömrünü kitaplarla geçirmiş gibi görünen bir kızın bunu duyup bize korkulu gözlerle bakıp hızlıca ilerlediğini gördük.)

Sonra tekrar konuşmaya geri dönerek;

-Eymen sen olsan da olmasan da ben bunu yapacağım.

-Duygu sömürüsü öyle mi? Bak kardeşim senin fikrinin üstünden tekrar geçelim."Sen şimdi "bizim,ikimizin" geçenlerde abini döven mafyaların kumarhanesini soyabileceğimizi mi düşünüyorsun?"

-Aynen öyle hemde hiç kimsenin kılına zarar gelmeden,polis peşimize düşemez çünkü zaten kumar parası,mafya hiç peşimize düşemez çünkü yüzümüze maske takacağız ve kusursuz bir plan olacak diğer yandan ne kadar mutlu olacaklar düşünsene abimin de borcu kalmayacak ama o paraya asla ameliyattan başka elimizi sürmeyeceğiz.

-Pekala seni yalnız bırakmayacağım ama sağlam bir plan,sağlam bir ikinci plan ve sağlam bir cesaretle maskeye ihtiyacımız var.

Bu konuşmalardan sonra derse girmek için sınıfa doğru yürürken az ileride Melih ve yanında ki iki yapılı öğrencinin bizi dinlemeye çalıştığını fark ettik.Yanlarına gittiğimizde muhabbet etmeye başladılar.Onları görmezden gelip sınıfa girdik.

Ertesi teneffüs ki bu günün en uzun teneffüsüydü kantinde oturmuş elimize kağıt kalemleri almış plan kurmaya çalışıyorduk.Tam ikimizde bunalmıştık ki arkamdan bir kız sesi "selam gençler" dedi.Bu sesi duyduktan sonra Eymen 'e baktığımda gözleri açılmış ve şaşırmıştı.Arkamı döndüğüm de geçenlerde kütüphane de sorguya çekmeye çalıştığımız esmer,kıvırcık kız ve yanında da Efsun vardı.Birden Eymen'le masayı hızlıca toparlamaya başladık.Gelip yanımıza oturduklarında şaşkın şaşkın onlara odaklanmıştık.Efsun söze girerek.

-Yanlış zaman da mı geldik?

-Hayır hayır Eymen'le biz çok dağıtmıştık masayı o yüzden biraz toparlamak istedik.Sorun yok değil mi Eymen.

Eymen Efsun'un arkadaşına bakakalmış,sohbetten uzaklaşmıştı.Masanın altından bacağına sağlam bir tekme vurarak;

-Değil mi kardeşim!

(Bacağını tutarak)-ha he evet evet aynen öyle kardeşim. Dedi.

Bu konuşmadan sonra sohbet biraz daha uzamıştı.O teneffüs kıvırcık saçlı kızın isminin Eylül olduğunu öğrendik.Eymen sürekli tekrarlıyordu.Okul çıkışı okulun en zengin çocuklarından bir tanesini zar zor ikna edip ödünç aldığımız bir profesyonel fotoğraf makinesiyle kumarhanenin olduğu sokağa gittik.Çanta ve okul kıyafetleri ne kadar zorlasa da plan hazırlayabilecek kadar mekanın gizlice dışarıdan fotoğraflarını çektik ve doğruca bizim eve gittik odama hızlı bir şekilde geçerken büyükanneme ödev yapacağımızı ve rahatsız edilmememiz gerektiğini söyledim.

Fotoğrafları bilgisayarımda ki yazıcı sayesinde çıkarttırdık ve masanın üzerine serdik.Sürekli bir plan yapıyor fakat o planın açık bir yerini bulup değiştiriyorduk.Bunları düşünürken ikimizde uyuyakalmıştık.Ertesi sabah okul da kantinde oturmuş aramızda bu planın üstünden geçerken birden masada ki tek boş sandalye ye Eylül oturdu elini masaya koydu ve ''hemen neyin peşinde olduğunuzu anlatıyor musunuz yoksa Efsun'a herşeyi anlatayım mı'' diye başlayan diyalog şöyle devam etti.

-Ne anlatacaksın.

-Senin ona vurulduğunu biliyorum ve beni sıkıştırıp ismini öğrenmeye çalıştığınızı da unutmayın he bir de şu kütüphane de masayı hızlıca toparlamanız kesinlikle Efsun'la ilgili hemen başlayın anlatmaya.

-Başın belaya girebilir ve sana güvenmemiz konusunda emin değilim.Diye ekledim.

-Başım belaya mı girebilir.Ben 1 sene önce Melih'in sevgilisiydim ve ondan ayrıldım.Güvenilirlik konusunda alışmanız gerekecek.

-Peki sen istedin.(fotoğrafları çıkartarak)Burayı soymayı planlıyoruz.

-Sen ciddimisiniz neden?(diye ekledi Eylül,sorduğu soruları ben cevaplıyordum)

-Efsun'un kardeşinin ölmesine ya da babasının o kadar borcun altına girmesine izin veremeyiz.

-Sen gerçekten seviyorsun bu kızı fakat bu biraz abartılmış hali.

-Kaybedecek bir şeyim yok bu ara da bu mekanın sahibi mafya burası da bir kumarhane.Tehlikeli kısmı burası.

-Tamam,hım bir bakalım.Zor,mekanın içinin resmi var mı?

-(Eymen hızlıca söze girerek)Yok,zorlandığımız en büyük kısım da bu.

-Tamam bana bir derslik zaman verin.

Bu konuşmalardan sonra derse girdik.İkimiz de merak içindeydik.Ertesi teneffüs kantin de oturduğumuz masaya yanında bir alt sınıftan,çelimsiz,gözlüklü bir çocuk getirdi ve;

-Bu kim?(diye şaşkınlıkla sordum)

-11.sınıflardan Cenk teknolojiyi yakından takip eder gerekli mühimmatın bu arkadaşta bulunabileceğini düşünüyorum.

-Şaka mı yapıyorsun?(diye bir soru daha sordum)

-Merhaba zaten Eylül ismimi söyledi,yapacaklarınızı da az çok anlattı size yarayacak en iyi şeyim bir kalem bir dergiden ödül olarak vermişlerdi.İşinizi görür.Kalemin içinde bir kamera var,tuşuna bastığınızda video çeker.Yalnız bu fikir biraz fazla tehlikeli değil mi?

Bu sorudan sonra Eymen'le göz göze gelerek aynı anda ''Bazı Fikirler Tehlikelidir'' diyerek gülmeye başladık.