Benim doğum günüm gelmişdi , kızlar pasta felan bulmak istemişler ama koreceleri yetmemiş. En sonunda bir ufak kek ve bir mumla bekliyorlardı çalışma odasının kenarında. Çaylaklar bir uçta bunlar da bir duvarda daire yapmışlardı. Önce rookilere selam verdim sonra montumu yere atarak kızlara koştum. Koşuşuma gülmüş olacaklar ki bir ara bayağı fazla bir ses çıktı. Neyse sorun değil. Ben çok umursamam böyle şeyleri. Bir anda bir mumlu pastama üfledim. Ayrıca çoğu zaman çok yoğun olduğumuzdan ya da çok uğraşmak istemediğimizden de olabilir bir kekin üstüne mumu dikip sonra da doğum günü kızının o küçük keki tüm gruba yedirmesini bekleriz.Ben de öyle yaptım. Çaylakların bu sefer çok güzel güldüklerini duyabiliyordunuz.
Daha önceden ellerinizi sıkarak tanıştığımızdan bir yakınlığımız vardı. Kimin doğum günü olduğunu sordular . ben de ben dedim ve bir heykel pozu verdim. Bir kız grubuna göre fazla hareketli ve esprili bir gruptuk. Rookiler güldükten sonra normale dönerek tekrar ben dedim ve bir anda doğum günümü kutladılar. Düşündüğüm kadar yaban değillerdi çok sıcaklardı. İçerisi de sıcaktı ya da terledik bilmiyorum. Ya da terletti evet evet Ten terletti. Yanakları yine gözlerime mıknatıs bağlamış gibi dikkatimi dağıtıyordu. Bir iç geçirdim. Of . tamam sakin Lisaya döndüm keki olup olmadığını sordum çantasında yedek keki olduğunu söyledi. Yanlız ben Delirdim cidden aklımdan geçenleri bilmem tahmin ediyor musunuz ama o keki rookilere yedirmeye çalışacağım birazdan xd lol. Durup bir an düşündüm sonra lisaya göz kırptım ve keki resmi olarak istedim. Paketinden çıkardım keki sonra bir gülme krizine girdim sonra kızlar da yapmak istediğimi fark ettiler onlar da güldüler. Onlara biraz nasıl doğum günü kutladığımızdan bahsettik ve onların da rızasını almadan ağızlarına keki tıktım.Hatta bir ara Hansola kekten fazla ısırdığı için gözlerimi büyültürken buldum kendimi. Jaehyun ve taeyong gülmekten yutamadılar bir lokmayı. Sonra onlara espri olsun diye benim ülkeme gelirseniz tatlı tatlı teyzeler sizi böyle yedirirler dedim. Kıbarlıktan mıydı anlamdım da önce teşekkür ettiler sonra da çok sıcak bir gülümseme belirttiler suratlarında. Hepsinin yapmış olması çok farklı hissetrirmişti. Çekinmesem boyunlarına atlayacaktım.
Bir andan menajer içeri geldi yere düşen kek poşetlerini gösterdi,bayağı sertti. Çöpe dışarı attım. İçeri geldim. Her ne kadar şirketin içi olsa da pratik odasından çıkınca üşümüştüm. İçeri girdiğimde karşımda petek gibi sıcaklıktan sorumlu bir alet vardı hafifçe yukarıdaydı. Gözüme kestirdim. Baktım menajer bizim grubu bir kenara itmiş çaylaklarla birşey konuşuyor. Bir yerden sonra kedi gibi dizlerimin üzerinde sürünerek ilerledim ve sırtım kalçam yerde kalacak şekilde ayaklarımı petek boyunca havaya uzattım. Telefonuma girdim. Zaten akşamüstüydü. Camdan soğuk yağmurlu seulu izleyerek uyumuşum. ~Ben varım diye gece o akşam çalışmamışlar ,ses olur diye ,kıyamam. Tabiki bunu duyduğumda çok kızardım. Ama allahtan çok sonra duydum. O akşam herkes çıkmıştı. Johnny kapının girişindeki deri koltukta oturmuş beni bekliyordu -uyanmamı-. Kulağında kulaklık da vardı. Hatta şarkı mırıldanıyordu. Uyuyor numarası yaptım bir süre. Hatta sonra ilerideki kocamın beni her gece böyle uyutmasını diledim Allahtan.
Üzerime attığı hırkasını gerdiğimi görererek bana baktı . "iyi geceler" dedi. Güldüm. Sesi sanki hafif üşüyen içimi okşar gibiydi. İyi geceler dedim ben de . Akşam yurdun yolunu bildiği için kendisi beklemiş. Kızlar da diğerleriyle gitmiş. Zaten o an umrumda değillerdi xd. Kalktım bir anda kalktığım için başım döndü. Kalktığım gibi yere kapaklandım. Telefonu koltuğun ucuna fırlattı hemen koştu. "İyi misin"dedi ."evet" dedim. " kusura bakma birden başım döndü"
"Ne demek asıl ben yeni uyanan birini uzaktan izlemekle hata ettim" dedi. Sadece güldüm. O da güldü ama dişlerini göstermeden böyle küçük küçük gözleriyle felan o an neler yapmıştı neler ama kendisi bilmiyordu. O kadar gülebildiğini bilse bana acır bir daha gülmezdi herhalde diye düşündüm. Ama yok yaptı bir kere. Yürümeye çalıştım ama yerde yattığımdan her yerim tutulmuş. Yürüyemedim. Yürüyemediğimi gördü mü hissetti mi bilemedim ama birden sağ elini belime doladı sol eliyle de benim elimi boynuna doladı. Oha dedim uçuyorum. Kendimi çok güçlü hissettim sanki havada yürüyor gibi . Kaslarını bile hissetmiştim. Bir an kendimi vücuduna yaslamak için çok düşündüm ve öyle de yaptım. Rahat rahat ağırlığımı verdim. Kendimi gülümserken buldum. O da güldü. Ama benim aptallığıma muhtemelen. Işığı kapattı bir şekilde kapıdan çıkacaktık ama düşündüğümden daha çok zorlandık çünkü yanyana geçmeye çalıştık. Bu sefer sesli güldü . Düşündüm de gülüş sesi de çok güzelmiş. Karnımdaki kelebek uyandı. Boğazıma geldi gıdıkladı gitti. En sonda hatırladığım koridorun loş ışığında johnny'nin bana dönük haldeki kusursuz surat hatlarıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen De Söyle
FanfictionKeşke hayatımın bir yerinde olabilselerdi dediklerim.Biliyorum çok uzaktalar ama olsun benim hayallerimdeki kadarlar zaten ,ötesi yok.