Gözlerimi bir kaç kez kırptım ama yok bu Pozan'dı . Bugün rezil olduğum çocuğun karşısında olmak utandırıyordu . Ne olduğunu anlamak istercesine yüzüne baktım. Öyle bir gözleri vardı ki saatlerce izleyebilirdim onu . Mavinin açık tonlarıydı . Gülerken güzel duruyordu . Ama sinirlenince laciverte dönüşüyordu . Hatta ilk sıralar gözlerini gri sanmıştım. Hayran hayran bakmayı bırakıp, hala onun kolumu tuttuğunu fark ettim. " Bırak beni " diyebildim. Ee biraz daha baksaydın çocuğa iç sesimle kendime geldim . Kim , ben mi bakıyormuşum , kuru iftira . Tamam kimi kandırıyorum , gözlerime çocuğu soydum resmen . İç sesimle olan savaşımı sağolsun Pozan'ın kolumu sıkan güçlü elleri bitirdi . " Niye beklemedin " Birkaç dakika sonra anladım ne dediğini.
"Cevap ver ! " bağırınca ürperdim.
"Be.ben şey " bir kekelemem eksikti . Heyecendan ölmek üzereydim . Rezildim iyice rezil oldum .
"Sen ne . Ben eğer birine bişey söylüyorsam o yapılmak zorunda" dedi bay ukala. Kendini ne sanıyordu bu çocuk. Onun istediklerini yapacak değildim sonuçta .
" Sen bana emir veremezsin . Ne istersem onu yaparım" dedim . Sinirden çatık olan kaşları daha da çatıldı . Boynundaki damarı bir metre öteden bile fark ederdiniz heralde. Neydi bendeki bu cesaret. O emir verirdi ama birinin sözünü asla dinlemezdi . Ben kimdim ki de beni dinleyecekti . Onun gözünde aşık küçük bir kızdım. HİÇTİM ...
"Bak kızım sınırlarını aşıyorsun . Sabrımı zorlama benim !!". Erkeklerin şu kızım lafını anlayamıyordum. Sanki kızıydım da sürekli öyle diyordu.
"Sen de bırak beni o zaman !" diye bağırdım . Ahh ! Şimdi yandım işte. Okulumuzun kavgacı çocuğuna bağırdım mı . Tebrikler Ezgi hanım Pozan'ın sizi dövmesine hak kazandınız . Ne diyom ben ya . Allahım sana geliyorum . Beni daha çok kendine çekip duvara yanaştı . Kolumu daha çok sıkıp "Bırakmıyorum " dedi .Ne kadar da sakinsin sen öyle , kıyamam .
"Sen manyak mısın ya kolumu koparmaya niyetin mi var senin "fazla yüksek olmayan sesimle konuştum . Bir yandan da diğer elimle göğsünden ittiriyordum . Bir anda diğer kolumu da tutup duvara yapıştırdı beni . Kimse yok mu ya kurtarın beni şunun elinden. Eğilip " Bak şimdi canımı sıkma. O elini alır sikerim şurda . Bir daha benim sözümü dinleme ne oluyor görürsün "
Nefes alamıyordum . Bir baskı uygulamıyordu sorun onun çok yakın olmasıydı . Bana bakıp çekildi ama kollarımı bırakmamıştı .
"Okulda halletseydin işini ,buraya kadar zahmet etmişsin . Orda da dalga geçebilirdin ve ya vurabilirdin " dedim gözlerine bakarak . Cidden hiç akıllanmayacak mıyım . Susmak bilmiyorum . Kantinde bir kız buna tokat attığı için saçından tutup altındaki eteği umursamadan - ki biz kızlar için önemli - sürüklemiş bahçeye gelince de herkesin önünde kıza tokat atmıştı . Onu çözemiyorum doğrusu ama herşey beklenirdi . Hocalar bile karışmıyordu gerçi onlardan da korktuğu pek söylenemezdi. O kızı bir daha görmemiştim, ben olsam bende gelmezdim .
" Ben ne zaman istersem o zaman yaparım işimi. Ha eğer rezil olmak istiyorsan neden olmasın yarın hallederiz . " dedi alayla .
"Sen ne zamandan beri birini umursuyorsun ki "dedim. Sınırları zorluyordum . Biri benim kafamı şu duvara vurabilir mi ,please.
Sanki daha ne kadar yanıma yaklaşacaksa biraz daha geldi . Boyu benden uzun olduğu için eğilip konuştu. " Haklısın ben kimseyi düşünmem " dedi ve beni öptü. ( Aman tanrım didimm )
Kendine gel Ezgi. Pozan şuan seni öpüyor.
Dudağımdaki baskı artarken ne olduğunu anlayamıyordum . Ellerimi tuttuğunu unuttuğum için hareket etmeye çalıştım . Tabi ki bişey olmadı . Beni öpemezdi . Biz onla bir hiçtik . Bir ihtimal hareket eder diye - yapacağım şeyin onu daha çok sinirlendireceğini bilmeme rağmen - ayağına bastım . Bu zor olmuştu , resmen birbirimize yapışıktık . Küfürle karışık bişeyler söyleyip ayrıldı . Dediğim gibi sinirlenmişti . Yakınımda olduğu için saçımdan tutup geri çekti . Ağzımdan bir inilti kaçarken ne ara ellerimi bıraktığını düşündüm .
"Senin ayağıma basan ayağın varya ... Neyse "
"Ahh ! Bırak beni hayvan. Senden de senin gibi kendini bişey sanan erkeklerden de nefret ediyorum . Hem öpüyosun hem tehdit ediyosun . " saçımı daha çok çekince devam ettim konuşmaya "Bırak artık . Gerizekalı , aptal ,pislik , gereksiz .Niye varsın ki zaten . Oksijen israfından başka bişeye yaramıyosun " ben sıralarken bıraktı sonunda . Ağrıdığı için kafamı tuttum . Nasıl çekmişti pislik . Acaba elinde saçlarım kalmış mıydı .
"Özür dile " deyince şaşırdım . "Niye ben özür dileyecekmişim " deyince bir adım attı .
"Eğer seni bir daha öpmemi istemiyorsan hemen özür dile " dedi.Ellerimle onu itmeye çalıştım ama sadece çalıştım . Bay ukala bir adım bile geri gitmedi . Hâlâ bana bakıyordu . Sırıtıp biraz daha yaklaştı . Duvarla onun arasında sıkıştığımı hissettim . Lanet olsun ne vardı ki sanki geçmeden önce daha dikkatli baksaydım da onun olduğunu anlasaydım .
"Özür dilerim. Şimdi bırak beni"deyince dudakları yukarı kıvrıldı .
"Seni tutmuyorum ki . Ne o korktun mu güzelim " dedi
Kafamı yere eğdim. Gıcık bir de alay ediyordu . Neyini beğendiysem sanki bu salağın . Öyle deme asıl salak sensin . Haklıydı . Boyu benden uzundu . Mavi gözleri çok güzeldi . Açık kumral -sanırım - saçları dağınık gibi dursa da çok tatlı duruyordu. Elimde olsa oynardım saçlarıyla . Fazla gülmüyordu oysa ben onun sinirli hali yerine o halini tercih ederdim . Burnu ve yüzü kusursuz denilecek kadar iyiydi. Dudakları .. off onu anlatmasam da olur . Ben dalmışken o konuştu " Seni hayal dünyandan çıkarmak zorundayım. Kendine gel ve beni süzmeyi kes " dedi
" Seni süzmüyorum bi kere . Şimdi bırak. Ahh. Yani çekil önümden " dedim
" Sen bana emir veremezsin küçük hanım "küçük mü aynı yaştaydık . Salak işte kendini ne sanıyorsa.
"Çekilir misin?" dedim gözlerine bakarak
"Arkadaşından neden kazık yediğin ortada "dedi. Neden bu konuyu açıyordu ki. Hâlâ önümde durunca yana geçince kafasını olduğum tarafa çevirdi .
"Hem beni sevdiğini söylüyorsun hem de kaçıyorsun . Olmuyor ama bak " gıcık ne olacak işte . UKALA .. .
"Birincisi sana ben söylemedim , ikincisi sen ve o umurumda değil ve son olarak -ona döndüm - yaşananları unut seni umursamıyorum " derin nefes aldım . İrem' le uğraşmayacaktım ne hali varsa görsün.
"Beni sevdiğini inkâr etmiyorsun yani " tek kaşını kaldırmış hâlâ sırıtıyor ya .
"Zaten bildiğin bir şeyi sana neden söyleyim ki aptal mısın." Sinirliydim , hemde çok ama o durmuş benimle alay ediyordu. Gözleri koyulaşınca onun da sinirlendiğini anlamıştım . "Laflarına dikkat et canımı sıkıyorsun "dedi
Ani değişen bir ruh haline sahipti . Tamam bende öyleyim ama onun gibi değilim. Anladınız siz ya ( iyice batırdım .d ) Sıkılınca kendi kendime konuşurdum. Etraftaki insanları bile incelerim . Hatta bir ara gezerken bir kadın görmüştüm . Kadın kiloluydu ama bunu takmayıp benim bile giymeyecegim şeyleri giymişti . "Maşallah sen ne ettin böyle ya " dedim kendi kendime . Yanımdan da amcalar geçiyormuş dönüp bakınca "Size demedim amca üstünüze alınmayın " dedim amcalar gülüp gitmişti (gerçekten yaşadım )
Sesli düşünmemem gerektiğini biliyorum ama olmuyordu . Sinirliyken de ki bu aralar baya sinirleniyorum ağzıma gelen tüm sözleri sayarım taki mal dan Küfüre geçene kadar . Ne ara onları duydum da zihnime yerleşti bilmiyorum . Hâlâ mal gibi ona baktığımı anlayıp yürümeye başladım.
"Çok safsın . Herkesi kendin gibi sanıyorsun. Senin gibi herkes sır saklayamaz " sözleriyle durup ona döndünce devam etti "Şimdi diğer bir konu. Okulda niye beklemedin " dedi .
Hah yine geldik mi eski konumuza . Sen hiç bişeyi unutmazmısın .
"Çünkü durmak istemedim. Salak bir kızın çıkıp kalbimde büyüttüğüm aşkı herkese söylemesine kızdım . Rezil olmuşken sinirden ağladım . Öyle kimseye bakamazdım " Anlamak istercesine bana bakıyordu . " Ve özür dilerim seni sevdiğim için . Seni hayran kitlenle yanlız bırakayım. Ben olmasam da olur . Ve ayrıca tek gecelik ilişkileri sevdiğini biliyorum ama ben yapamam "
Son kelimeyi söylerken gözümden bir damla yaş düştü. Kalbim kırılmıştı . Vaz geçecektim . O kadar da zor olamazdı . Ahh ! Umursamamak değil unutmak zordu . Çünkü unutamıyordu insan beyninin bir köşesine yazılıyordu herşey. Anı defteri gibi tek tek yazılıyordu . Kim silebilirdi ki . KİMSE. . Yanından ayrılırken bunları düşünüyordum. En azından dene dedim kendime. Arkama dahi bakmadan gidiyordum. Elimle gözlerimi silip sahildeki banka oturdum . Ne ara bu kadar yolu yürümüştüm . Elimle banktan destek alırcasına sıktım . Zordu herşey zordu . Yeni yürümeyi öğrenen bir çocuğun attığı her adımda korktuğu kadar korkuyor ve yolu tamamlamak için kendimi zorluyordum . Ya sonunu göremezsem . Bazen öyle bir an geliyordu ki nefes bile almak zor geliyordu insana . Oysa sayısını dahi bilmeden bizden bağımsız olarak yaptığımız bir şeydi bu . Herkes gibi ben de son nefesimi verecektim am ne zaman olduğu insanı merak içinde bırakıyordu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARADA KALMAK
RomanceKavgacı bir kız lise hayatında yaşadığı bir olayla hırçınlaşırken annesinin ölümü onu yıkar ve değişime uğrar. Herkesle kavga eden Ezgi'nin yerini korkak Ezgi alır. Sessizliğe alışmışken bir anda ilgi odağı olursa neler olur . Merak edenler o...