Arkadaşlar bölümlerimin biraz kısa olduğunun farkındayım fakat bölümler ilerledikçe daha uzun yazmaya çalışacağım.Bu bölümü biraz uzun tutmaya çalıştım.
Bu konuda biraz acemi olduğum için yorum yaparak bana önerilerde bulunursanız sevinirim.
Yeni bölüm.İyi okumalar
Minibüsten inip eve doğru yürümeye başladım.Zaten durak evimizin hemen bir sokak aşağısındaydı o yüzden çok yürümem gerekmeyecekti.Yürümeye devam ederken bi yandanda soğuktan donmak üzereydim.Aynı zamanda çok halsiz hissediyordun.Yüzde yüz eminimki yine fena bir şekilde hasta olacaktım.Halbu ki çok değil daha bir kaç hafta önce yağmurun altında durduğum için feci bir şekilde hastalanmış gece yarısı hastaneye gitmek zorunda kalmıştık.Ama ne yapayım yağmur bana huzur veriyordu.Yağmurun sesi,yağmur yağdıktan sonraki toprağın o eşsiz kokusu ve en önemlisi de yağmuru seviyordum ben.Ne zaman yağmur yağsa dışarı çıkardım.Yürümek bana iyi geliyordu.Özelliklede yağmur altında yürümek.Annem her ne kadar kızsa da sonradan sıkı giyinip çıkmam şartıyla izin verirdi.Babam ölmeden önce hep babamla çıkardık.O da yağmuru çok severdi.Yağmur yağdında dışarıda yürüyüş yapar sonra bir kafeye girip sıcak çikolata içerdik.Tabi her zaman bu mümkün olmuyordu.O zamanlar babamın işleri yoğundu.E haliyle her zaman evde olmuyordu. Annem ise soğuğu yağmuru hiç sevmezdi.Sanırım annem yaz insanı.Ben bu düşüncelere dalmış giderken çoktan evin önüne gelmiştim.Tam apartmana gireceğim sırada bir ses duydum.Ama böyle inleme sesi gibiydi.Sesin yönünü takip ettiğimde ise küçüçük yavru bir köpeğin kıvrılmış olduğunu gördüm.Yazık hayvancağız üşümüş görunüyordu.Aynı zamanda da titriyordu.Acı çekercesine çıkardığı sesler ise onu kucağıma almaya teşvik ediyordu adeta.Daha fazla dayanamayıp yavru köpeği kucağıma aldım ve hemen apartmandan içeri girdim.Asansöre binip bizim katın düğmesine bastım.O esnada da köpekçiği montumun içine alıp ısıtmaya çalıştım.Asansör durduğunda hemen içinden çıkıp kapıyı çaldım.Aksi halde hem ben hem de köpek donacaktık.Çok sürmeden annem boynunda mutfak önlüğüyle kapıyı açtı.Kapıyı açar açmaz hemen içeri attım kendimi.Tabi annem henüz köpeği görmemişti.Eğer görmüş olsa şuan terlikler havada uçuşuyor olurdu.
"Güneş bu ne hal evladım tir tit titriyorsun."
"Haaaapşuuuu.anne şu kombinin ısısını arttırır mısın? Do..donuyorum haapşuuu.""Tamam sen git odana üstünü çıkar sıcak bir duş al sonra gel yanıma sıcak bir çorbanı içersin.Niye hasta oldun ki sen şimdi sabah turp gibiydin.Ayy yoksa üstü açık mı yattın.Ayy yok yok sen kesin atlet giymedin.Ah be evladım kaç kere diyorum giy şu atl..."
"Anne sakin ol.Giydim ben atletimi bugün biraz ince giyindim ondan olmuştur.Sen telaş yapma."Annem telaştan hala köpeği fark etmemişti E bu da benim işime gelirdi.Köpeği biraz ısıtırdım.Sonra tatlı bir dille durumu anneme izah ederdim herhalde.Tabi köpekçikte ses çıkarmazsa.
"Ben odamdayım o zaman duş alıp geliyorum."dedikten sonra hızlıca odama gittim.Annemse hala nasıl hastalandığımı düşünür gibiydi.Nasıl kadına 'Bugün bir takım kişiler beni arka bahçeye bağlayıp üstüme buzlu su döktüler ama sorun yok yani altı üstü gebermek üzereydim soğuktan 'diyeyim.Şimdi bu saçmalıkları düşünüp sinirlerimi bozamazdım.
Hızlıca üzerimdekilerden kurtuldum.Çekmeceden temiz çamaşırlarımı alıp banyoya girdim.Banyoda kalmam yaklaşık yarım saati buldu.Sıcak su biraz iyi gelsede kendimi hala tam anlamıyla iyi hissetmiyordum.Duş alırkende kapımı kilitlemiştim.Nolur ne olmaz annem odaya bir girse köpeği görünce fenalık geçirirdi kadın.Köpek demişken onu da yıkamak gerekirdi.Köpeği hemen kucağıma alıp banyoya götürdüm.Suyu ılık seviyeye getirip yavaş yavaş köpeği yıkadım.Başta çok huzursuzluk ettiyse de daha sonralar da kendini sıcak suyun etkisine bırakarak mayıştı.Köpeği küçük bir havluyla kuruladım.İçine eski dergilerimi koyduğum hasırdan sepeti boşaltıp köpeğe uygun hazırladım.Zaten köpekçik rahat yeri bulunca hemen uyudu.Bense hala burnu mu çekip duruyordum.Biraz da üşüdügümü hissedip dolabımdan kalın hırkamı çıkarıp üzerime geçirdim.Mutfağa girdiğimde annem masayı kurmuş yemekleri koyuyordu.Sandalyeyi çekip oturdum.Halsiz olduğumda canım çok bişe istemiyordu.Zaten hasta olduğunda kimin canı bişe ister ki!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UÇURUM
JugendliteraturGÜLÜMSE GÜNEŞE BELKİ SON DOĞUŞUDUR... Uçurumdan kurtulmanın tek yolu ona bakmak, derinliğini ölçmek ve kendini o boşluğa bırakmaktır.