"Ben varım içeride açar mısınız kapıyı kimse yok muu?"diye bağırırken kapıyı yumrukluyordum.
"Şansına küsmelisin tatlım"diyen Dolunay'ın sesini duydum.
"Ne yapıyorsun sen aç şu kapıyı çabuk oyun mu oynuyoruz burada?"
Fısıldayarak"Evet, Güneş Hanım OYUN DAHA YENİ BAŞLIYOR!"
Dedikten sonra ayak seslerinin uzaklaştığını duydum.
"Aç şu kapıyı diyorum sana gitme dur"
Ama ne yazık ki artık çok geçti.Dolunay uzaklaşmıştı bile çoktan.Kahretsin diyerek masaya ayağımla bir tekme vurdum.Bugün işe gitmem gerekiyordu.Bu seferde gidemezsem kesin kovulacaktım."Yaa kimse yok mu çıldırıcam"
Pencereye doğru yürüdüm.Dışarıda kimse yoktu.Okulda ki herkes dağılmıştı.Ama yinede dışarıya doğru da seslendim.Fayda etmemişti.Neden bunlar hep benim başıma geliyordu neden.Telefonum aklıma gelince hemen telefonu elime aldım.O sırada kapının önünden ses geldi.Koşarak "Kim var orada,lütfen yardım edin kilitli kaldım burada" diye seslendim.
"Demek kilitli kaldın"
Diyen Cesur'un sesini duydum."Aç şu kapıyı çabuk"
"Hmm bir düşüneyim,açmıyorum"
"Ne demek açmıyorum dalga mı geçiyorsun. Bak işe de geç kalacağım.Aç kapıyı."
"Peki bir şartla,Cesur lütfen kapıyı açabilir misin? dersen açabilirim.Düzgünce kapıyı açmamı isteyeceksin."
Gitgide beni daha çok çıldırtıyordu.Hala işin dalgasındaydı.Derin bir nefes alarak.
"Açar mısın kapıyı""Aa olmad-"diyeceği an bağırarak
"CESUR LÜTFEN KAPIYI AÇABİLİR MİSİN?"dedim.
Kapıdan kilit sesleri gelmeye başlamıştı.Kapı açıldığında Cesur sırıtyordu.Masadan çanta mı alarak teşekkür bile etmeden kapıdan çıktım.O an kolumu tuttu.
"Teşekkür borçlusun teşekkür etmeyecek misin?"
Gözümü yerden kaldırıp suratına baktım.
"Etmeyeceğim"diyerek kolumu çekip koşa koşa okuldan çıktım.Direk iş yerine gittim.Kafe sahibi parmağıyla kolundaki saati gösteriyordu.
"Çok özür dilerim,gelirken bir talihsizlik olunca gecikmek zorunda kaldım kusura bakmayın bir daha tekrarlanmayacak."
"Peki bu seferlik affediyorum hadi durma müşteriler doldu onlarla ilgilen."
Siyah önlüğümü bağlayarak işe koyuldum.Getir götür işinden başka bir şey yapmıyordum zaten.Yaklaşık 2 saatin sonunda işim bitmişti.Artık başka bir garson işe koyulacaktı. Çantamı alıp eve geçtim.Annem hala gelmemişti.Odama çıkıp üzerimi değiştim.Eşyalarımı yatağıma fırlatmıştım sonra toplarım düşüncesiyle.
Ders kitaplarımı ve bir kaç test kitabı alarak elime oturma odasına geçtim.Kitapları masaya bırakıp mutfaktan bir bardak limonata alıp derse oturdum.Bugün ki olaydan dolayı odaklanamıyordum bir türlü.Telefonumu elime alarak rahatlatıcı bir müzik açıp kulaklığımı taktım.Kafamı masaya koyup gözümü kapattım.
*************
"Güneş dedim"
Gözümü açtığımda hala masadaydım kafamı kaldırıp kısık gözlerimi anneme yöneltim.
"Kızım uyuyakalmışsın öylece masada"
"Uyumadım ya dalmışım anne"diyerek ayağa kalktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UÇURUM
Teen FictionGÜLÜMSE GÜNEŞE BELKİ SON DOĞUŞUDUR... Uçurumdan kurtulmanın tek yolu ona bakmak, derinliğini ölçmek ve kendini o boşluğa bırakmaktır.