Bölüm-4

17 0 0
                                    

Karşımdaki adamlardan biri diğerine göre biraz kısa ama sağlam bi vücudu olduğu kıyafetlerinden belli oluyodu siyah kumaş bir pantolan belinde deri güzel bir kemer vardı üstünde soluk lacivert üzerine tam oturan bir gömlek giymişti, kolunda üzerine uyumlu bir saat vardı, ayakkabıları lacivert spor model bi ayakkabı giymişti. Teni beyazdı dudakları ve burnu çizilmiş gibi duruyordu yüz kemikleri belirgin ve dışa doğruydu gözleri adnan beyin gözleriyle birebir aynı denicek gibi kusursuz mavi tonundaydı. Diğer adam ise daha uzun ve daha geniş omuzlara sahipti, elmacık kemikleri sert bir şekilde dışa vurmuştu buğday tenliydi ve hafif  sakalları çıkmıştı burnu kemikli yüzüne göre şekillenmişti, dudakları soluk pembeliğe sahipti, gözleri elanın yeşile kaçan tonuydu sanki fazla derindiler, yüz hatları sertti. Tam gözlerine bakarken konuşmaya başladı

-Bizi babam yolladı durumuna bakmak için evdeki çalışandan telefon gelmiş

Tam o sırada asuman hanım lafa girdi

-Didem hanım daha sonra tekrar arayıp sorun olmadığını söyledim

Tekrar konuşmaya başladı

-Evet aranmış ancak babam genede  gitmemizi söyledi

-Anlıyorum ama gördüğünüz gibi sorun yok yanlış anlaşılma olmuş

-Peki öyleyse iyi akşamlar

Tam arkalarına dönüp giderlerken mesaj aklıma geldi onları içeri al ve beni ara demişti

-Bi dakika adnan bey sizi içeri almamı söyleyen bi mesaj aldım lütfen içeri geçin

-Aramam lazım bekleyin

Allah allah sanki yalan söylicek halim vardı araması lazım arada al cevabını bi kaç adım atıp telefonuyla konuşmaya başladı. Daha sonra birden telefonu kapatım yanındaki adamda yani kardeşi oluyo ona bişeyler söyleyip içeri doğru hamle yaparken geriye çekilip geçmeleri için izin verdim. Birinci şey tamamdı şimdi adnan beyi aramam lazımdı.

-Siz salona geçin ben geliyorum

Diyip mutfağa geçtim telefon ikinci çalışta açtı açar açmaz

-Bir sorun yoktur umarım kızım

-Hayır adnan bey yanlış anlaşılma oldu oğullarınızın gelmesine gerek yoktu

-Bu gece seninle kalıcaklar şimdi kapatmam lazım iyi akşamlar

Dıt dııt dııt.. Bu neydi şimdi hiç tanımadığım adamlarla aynı evde ne işim var benim ya dayan Didem bunların hepsi alıcağın cevaplar yapıcağın işler için lazım bu adam sana lazım. İkiside salondalardı onların yanına gidip karşılarındaki koltuğa oturdum. Mavi gözlü olan konuşmaya başladı

-Henüz tanıştırmadık kendimizi ben özgür buda kardeşim demir

-Memnun oldum bende Didem

-Her şeyden haberin var mı

-Her şey derken

-Yani sabah olan olaylardan bahsediyorum

Şaşırmış olmalıydı ikiside bu kadar sakinliğim ve donukluğuma. Veya duygusuz duruşuma haklılardı da ama acımı ertelediğimi yaşamam gereken acıyı ve yıkılışı sona sakladığımı bilmiyorlardı.

-Haberim değil bütün olanları gördüm sabah

-Sen normal misin, biz buraya telefon gelince kendine zarar verdin düşüncesiyle geldik ama sen hiçbir şey olmamış gibi davranıyosun kahveyle sigara içiyosun tamam yıkıl demiyorum ama bu kadar sakinlik tuhafsın

Tam tahmin ettiğim gibiydi işte tuhaf görüyorlardı benim bu halimi haklılardı. Sanırım şimdi onlara cevap vermem gerekiyor açık ve net bir cevap

-Bu durumumun sizi şaşırttığın tuhaf geldiğini biliyorum ancak acımın ve yıkılışımın bir zamanı var ama o gün bugün değil ben bugün hem kardeşimi hem babamı kaybettim odada gördüklerimle birlikte tüm benliğimi de kaybettim bugünden sonra tek düşüneceğim şey bunu yapanlara bu bedeli ödetmek ama eğer şimdi kendimi acıya boğarsam bunu başaramam bu yüzden karşınızda yıkılmaz duruşumu her zaman görüceksiniz


GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin