SİYAHIN YANLIZLIĞI

YENİ İŞ...

Kapıyı Itır açtı " Hoşgeldin Asra ayy pardon Sayra , özlettin kendini "
"Kaç kere diyeceğim şu adımı doğru söyle diye "
"Yaa ben ne yapayım adını gerçek isminle söylemek istiyorum ." Ona gülümsemekle yetinip içeri girdim . Küçük bir holdan sonra yuvarlak geniş bir salona vardık. Evim bıraktığım gibiydi . Babam beni gördüğünde oturduğu deri koltuktan kalkarak yanıma geldi . " Hoşgeldin kızım "
"Hoşbuldum baba " masaya geçerken sessizlik hakimdi.Kısa bir sohbetle yemeğimizi bitirdik . Saate baktığımda 19.00 dı. İşe bu gidişle geç kalacaktım . Hemen kalkmak için ayaklardım babamla ve süzme yoğurtla vedalaşıp babamın ısrarı üzerini şoförler eve gitmiştim . Hiç vakit kaybetmeden yirmi dakika içinde duş alıp hazırlandım . Hızlıca bara doğru koşmaya başladım. Barın önüne geldiğimde adını daha yeni farkettim. Arbar... gerçekten bu ismi çok aramış olmalılar. İçeri girdigimde bar çok kalabalık değildi. Hemen önlüğü belime bağlayıp ise koyuldum. Gecenin ilerleyen saatlerinde barda kalabalıklaşmaya başladı. İçeri beş erkekten oluşan bir grup girince herkes girişe doğru baktı. Önde duran çocuk galiba grubun lideriydi . Koyu yeşil gözleri , keskin yüz hatları ve simsiyah saçlarıyla adeta yürürken süzülüyordu . Kusursuz ve kendinden emin adımlarla ilerleyerek yerlerine geçtiler . Hiç vakit kaybetmeden onlara doğru ilerleyip
" Ne içersiniz " lider hariç tüm gruptaki tuz gözler bana baktı. Liderin solundaki kahverengi gözlü , kumral , sempatik çocuk bana bakarak
"Sen burda yenisin galiba,ben Ufuk " dedi.
"Tanıştığımız göre siparişinizi alayım Ufuk bey " bu çıkışım üzerine kısa süreli -lider hariç- bir şok gelişmelerde bozuntuya vermeyip siparişlerini verdiler. Siparişlerini hazırladıktan sonra yanlarına gittim. Ufuk beni görünce gülümsedi. Bense ifadesiz bir şekilde siparişlerini verdim. Yanlarından uzaklaşıp başka masalara bakmaya başladım. Gecenin ilerleyen vakitlerinde ara ara lider çocukla göz göze gelsek de hiç oralı olmadım. Bilmiyorum ama onun gözlerine bakınca tuhaf şeyler hissediyorum , anlam veremiyorum bu hisse. Düşüncelerimin yoğunluğuyla ona baktığımı farketmemiştim. Bir anda kafasını kaldırınca göz göze geldik. İçime sanki bir ağırlık çöktü. Hemen gözlerimi kaçırama onun gözlerini üzerimde hissedebiliyordum.
Yorucu bir işten sonra evin yolunu tuttum kapıyı açıp anahtarı sehpanın üstüne koydum . Evimin içine girince hemen sizi salon karşılıyordu. Sağ tarafta bi amerikan mutfağı sol tarafta ise bir hol ve holun sonunda boğaz manzaralı odam bulunuyordu. O kadar yorgunum ki üstümü değiştirmeden yatağa yattım.

...............................................................

Sabah erken kalkıp koşu için hazırlanarak evden çıktım. Kulaklığımla bütünleşerek sahilde bir saat kadar koştum. Eve gelip kahvaltı yaptım sonra da duşa girdim. Duştan sonra altıma siyah kapri ve üstüne salaş T-shirt giydikten sonra saçımı düzeltilip gevşek bir aç kuyruğu yaptım . Aynadan kendime baktım kıyafetlerim haricinde kimliğimi gizlemek için kızıl uzun saçlarım ve masmavi gözlerimle üstümdeki tek renkli şeylerdi. Çantamı da alıp evden çıktım. Dün eve gelmeden önce Cem abinin isteği üzerine bugün bara erken gidecektim. Bara geldiğimde sadece Hale vardı.
"Sayra hemen gel ise koyulalım,akşama parti var." Bu sözler üzerine ise koyuldum . Barı süsleme hazırlıkları bittiğinde partinin başlamasına bir saat vardı. Bizde fırsattan istifade karnımızı doyurduk ve partinin başlamasını bekledik . İki saat sonra bar tıklım tıklımdı. Sadece ikimiz olduğu için yetişmekte zorlanıyorduk. Yarim saat sonra dünkü beşli görüldü barda. O yeşil gözler bara girer girmez beni buldu. Bakışları o kadar ifademizdi ki ördüğü duvarların ardında ne sakladığını merak ediyordum ve bu benim gözlerimi kaçırmamda zorluk çıkarıyordu. Bakışlarını ona doğru koşan kızla kesip kıza baktı. Kız resmen çocuğa uçmuştu. Atık bir hareketle kızı havada kapıp sarıldı ve gülümsedi. Allahım o nasıl bir gülümseme öyle insanı bir tuhaf hissettiriyordu. Kendimi toparlayarak işime odaklandım. İlerleyen vakitlerde beşli bara benim yanıma geldiler. Barmen tuvalete gittiği için barın arkasında onun yerinde duruyordum.
- Merhaba beni hatırladın mi Ufuk
Bu haliyle o kadar tatlı duruyordu ki benden başka bir kız olsa hemen gülümserdi ama ben ruhsuz bir ifadeyle ona baktım.O da istifini bozmadan konuşmaya devam etti." Seni denemek için geldik , göster bize kendini" barmenin yanına gectigim için beni barmen sanmışlardı.
"Ama ben barmen değil garsonun beş dakikalık için buraya geçtim"
"Oraya geçtiysen barmenlik yapacaksın" sesle birlikte herkes lider çocuğa bakıyordu. Bense sinirimden kuduruyordum." Kusura bakma ama hangi sıfatla bu bana söylüyorsun?" Sözlerim karşısında alayla karışık bir gülümseme belirdi yüzünde." Barın sahibi sıfatıyla " dedikleri karşısında kısa bir şok geçirip kendimi topladım. Beni bekliyordu alaylı suratıyla ama bilmediği birşey vardı ben bir seneye yakın yurtdışında barmenlik eğitimi almıştım. Mavi gözlerimi yeşiliyle buruşturduydum an gösterime başladım. O hariç bardaki herkes ban şaşkınlıkla bakıyorlardı.önüme altı bardak koyarak hazırladığım kokteyli doldurdum. Tekrar ona bakarak " İçinde zehir olup olmadığına emin olmak için bunu ben içiyorum." Gözlerine bakarak tek dikişte içkimi içtim. Bu öğrendiğim orta derece sertlikte bir içkiydi ama bunlara fazla sert geleceğine emindim. Hepsi bardakları alıp kafalarına diktiler . Lider hariç hepsinin yüzü şekilden şekle girdi. Bu halleri gülümsememe neden oldu. Hepsiyle tek tek tanıştıktan sonra lidere sıra geldi ." Yeni işin hayırlı olsun artık barmenlik yapacaksın . Bu arada adın neydi ?"
"Sayra,peki patronumun adını öğrenebilir miyim?" Soğuk bir ifadeyle" Araz" dedi ve gitti.
Birkaç saat önce Araz'in üstüne atlayan kız sıcak bir gülümsemeyle yanıma geldi.
" Merhaba ben Tuğçe , Araz'in kız kardeşiyim."
"Sayra" dedim kısaca, bilmiyorum ama kıza kanım kaynamıştı bir anda. Yarın buluşmak için sözleştikten sonra yanımdan ayrıldı ve bende işime odaklandım . Günün verdiği yorgunlukla boş sokakta ilerliyordum. Karşıma kendinden geçmiş sarhoşun biri çıkınca korkmaya başladım. Arkamı dönüp gideceğim sırada olduğum yerde kaldım . Arkamı iki kişi pis pis sırıtarak bana doğru geliyordu. Niyetleri belliydi. Ka may çalıştım ama beni yere yatırdılar . Çığlık çığlığa bağırıyordum ama tenha yerde kimse beni duymuyordu. Gözlerim sağlamadan dolayı göremiyordu. Bu sırada biri üstümü parçalayınca olağan gücümle üstümdeki itip suratına yumruğu geçirdim. Afallasa da kendini toplayıp bana kızgın gözlerle baktı. Üstüme yürümeye başladı. Bırak diye bağırıyordum ama fayda etmiyordu . Adeta gözü dönmüştü. Bileklerimden tutarak beni sabitledi ve yüzümü boynuma doğru gömdü . Son kez bağırdığımda tanıdık bir ses duydum.
Araz...
Hemen gelip üstümdeki yere atarak tekmeledi . Diğerleri Araz'a doğru saldırmaya başladı onları da dövdükten sonra bana doğru geldi. Utandığım için yüzüne bakamıyordum ve önümü ellerimle kapatmaya çalışıyordum. Ceketini çıkarıp üstüme örttü. En son hatırladığım şey ise onun ban bakan gözleri ve ona yakışan erkeksi keskin odunsu kokusuydu.