3

198 17 6
                                    

Zayn, yıllar boyunca Liam tarafından sakalları sıvazlanarak uyandırılmaya öyle alışmıştı ki göz kapakları ağır ağır açılırken onu endişelendiren ne bir hastane yatağında yatıyor olması, ne de Liam'ın anne ve babasının ona sabırsızca bakıyor olmasıydı. Yalnızca Liam'ı göremediği için korkmuştu.

''Günaydın uykucu, doktorlar bayılmanın sebebinin sarsıntı olmadığını söylediler. Herhalde yalnızca sıcaktan tansiyonun düşmüş veya onun gibi bir şey. Yine de biraz dinlen, bir sıkıntın olduğu ortada.'' Liam'ın babası bunları söylemiş ve ardından annesi ile beraber usulca odayı terk etmişlerdi.

Zayn dirseklerinden destek alarak doğrulurken duyduklarını zaten biliyordu. Ama keşke bilmeseydi. Bayılmasının sebebinin araba olmasını dilerdi. Böylece bunların hepsi bir kabus olur, Liam yine hastane odasından içeri koşar, ona sarılır, iyi olup olmadığını anlamak için tüm vücudunu yokladıktan sonra dudaklarına bir öpücük kondururdu. Ardından Zayn için olan endişesini belirten milyonlarca cümle kurardı. (Bu durum Zayn'i zaman zaman sıksa da Liam'ın onun için endişelendiğini görmek güzel olurdu.)

Ama içeri giren Liam'ın gözlerinde zerre kadar bile endişe yoktu. Yalnızca okuldan çıktıktan sonra yeni ''arkadaşı'' Fiona ile takılmak yerine burada bulunduğu için sıkkındı.

Zayn dudaklarından dökülen çok kısık seste bile olsa Liam'ın duyduğu fısıltıya engel olamadı. ''Liam'' dedi hafifçe.

''Ve sen de.....'' Liam karşısında duran (daha doğrusu oturan) çocuğun adına dair hiçbir fikre sahip olmasa bile, nezaket gereği düşünür gibi yaptı.

''Zayn.''

''Adımı nereden bildiğini öğrenebilir miyim Zayn?''

''Seninle aynı okula gidiyorum.'' Zayn sesli şekilde yutkundu.

''Okulun ilk gününde okula gelemeyen birisi için çabuk öğrenmişsin.'' Liam'ın iğneleyici cümlelerinden ve hareketlerinden hiç ikna olmadığı anlaşılıyordu.

Liam gelip, Zayn'in yatakta bıraktığı ufak boşluğa oturdu. Şimdi çok yakınlardı. Zayn'in endişesi git gide daha da artıyordu. Zaman yolcularıyla ilgili okuduğu tonlarca kitap ve filmden hatırladığı kadarıyla, geçmişle ilgili değiştirdiklerin, geleceği de değiştirirdi. Bunun için çok geç olduğunu düşündü, en büyük değişikliği doğru anda doğru yerde Liam'ın karşısında olmayarak yaptığını biliyordu.

Liam yaklaşıp onun çok yakınına oturduğunda biran için Liam'ın onu hatırladığını sandı ama bu imkansızdı. Çünkü içinde bulunduğu zaman diliminde Liam onu hiç tanımamıştı.

''Kazayı duyduğum zaman durumun ciddi olduğunu düşünüp aceleyle buraya gelmiştim, iyi olmana gerçekten sevindim fakat şimdi gitsem daha iyi olur sanırım.''

''Tabii, geldiğin için teşekkür ederim. Düşünceli bir davranış.''

Liam, Zayn'in onayını almasının ardından gitmek üzere kalkıyordu ki Zayn ani bir kararla Liam'ın bileğinden yakaladı.

SAKIN YAPMA SENİ SALAK, ALDIĞIN RİSKİN NE KADAR BÜYÜK OLDUĞUNUN FARKINDA MISIN? SAKIN AZ SONRA YAPMAYI DÜŞÜNDÜĞÜN HAREKETİ YAPMA.

Zayn iç sesinin çok fazla konuştuğuna karar verdi. Aldığı riskin farkındaydı, ''Liam'ın aklından tamamen silinmemden iyidir.'' diye düşündü.

Aniden uzandı ve dudaklarını Liam'ın yumuşak dudaklarına bastırdı. Liam tek omzuna taktığı çantayı yere bıraktı, artık ağırlıktan kurtulmuştu ve elini rahatça Zayn'in saçlarında gezdirebiliyordu. Zayn'in dudakları Liam'ın ürkek ve çekingen dudaklarıyla ahengi yakalamış her saniye Liam'a biraz daha yaklaşıyor,bedenleri biraz daha uyum sağlıyordu.

Liam'a son dokunuşu dün olsa bile (belki de bugün, bundan tam emin değildi.) onu sanki yıllar olmuş gibi özlemişti. Bir bakıma yıllar olmuştu gerçekten, ama olmamıştı da aynı zamanda. Dudaklarını Liam'ın yumuşak dudaklarından ayırıp ufak buselerle Liam'ın boynuna doğru inerken Liam'ın derin nefesleri hem duyuluyor hem de hissediliyordu.

Liam,Zayn'in sırtında gezinen kollarını yavaşça vücudunun etrafında dolaştırıp ellerini Zayn'in göğsüne koydu. Zayn, onun kendisinden uzaklaşmak istediğini geç de olsa fark etmişti.

Yüzünü Liam'da hafifçe uzaklaştırdı. Yaptığının ne denli büyük bir hata olduğu gözlerini Liam'ın pürüzsüz cildinde onun gözlerine çevirdiğinde anladı. Liam'ın gözlerinde dehşet ve nefret vardı.

Zayn ondan uzaklaşmış bile olsa Liam öfkesini göstermek adına az önce ellerini yumuşakça yerleştirdiği Zayn'in göğsünden bu sefer sertçe ittirdi. Zaten duvarla arasında çok bir mesafe olmayan Zayn'in sırtı duvara çarptı. Bir anlık göz kırpışı çok şeyi değiştirmişti. O şokunu atlatana kadar Liam yerdeki çantasını tekrar omzuna yerleştirmiş kapıya doğru ilerliyordu.

Liam kapıyı açıp eşiğe adım attıktan sonra durdu. Arkasını döndü ve sesini yükseltebildiği kadar yükseltti; ''Bir daha sakın böyle bir şeye kalkışayım deme lanet ibne!''

***

GÜNÜMÜZ;

***

Liam gözlerini açtığında aklına gelen ilk şey Zayn oldu. Herkes gürültüyü, gürültünün sebebini, bilmem ne kimyasalının bilmem ne makinesi üzerine dökülmesi olduğunu konuşuyordu, Liam yalnızca Zayn'i arıyordu.

Zayn için daha da fazla endişeliydi çünkü o an, proje sahipleri dışında patlamanın çıkışına en yakın kişi oydu. Öyle olmasa bile yine en önce merak edeceği kişi o olurdu.

Liam sonunda Zayn'in hareketsiz bedenini buldu ve ambulansı bekleyemeden oradaki bazı kişilerin yardımı ile onu hastaneye götürdü. Bütün gece acil bir durum olma ihtimaline karşı hastanede uyudu.

Ertesi sabah uyandığında neden hastanede olduğunu hatırlayamıyordu. Belki de çok fazla içmişti ve evi bulamayıp hastaneye gelmişti. Sanmıyordu ama bu da bir ihtimaldi tabi. Saate baktı ve okula geç kaldığı takdirde Fiona'nın onun için endişeleneceğini düşündü. Çıkmadan önce en azından nerede olduğun bilmek istedi ve gözleri tabelaları aramaya başladı.

Yoğun bakım bölümünde olduğu anlaşılıyordu. Ani bir kararla bütün gece kapısının önünde uyuduğu kişiyi merak ederek kafasını kaldırdı. ''Tyler Havson'' diye bir adamdı. Çıkışa doğru ilerlerken gözü biri kafasını diğerinin omzuna koymuş, sarmaş dolaş uyuyan iki adama takıldı. ''Lanet ibneler.'' Demekle yetinip okula gitmeye koyuldu.

Ertesi sabah okulda ne öğrencilerin, ne öğretmenlerin, ne idarecilerin ne de yoklama listelerinin Zayn diye birinin okulda var olduğundan haberi vardı. Yalnızca Liam, o hiç unutmadığı ilk gün faciası yüzünden Zayn'i biliyordu. Ama o günden sonra Zayn'i okulda gördü mü, tam olarak hatırlayamıyordu. Zaten önemli de değildi. Liam'ın ''Lanet ibne.'' Sıfatını layık gördüğü çocuklardan bir tanesiydi yalnızca.

The Butterfly Effect || ZiamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin