2

241 23 4
                                    

Yıllar sonra Zayn, tanıştıkları panonun önünde bir kolunu Liam'ın beline sarmış, diğer elinin işaret parmağını ise ilanların üzerinde gezdiriyordu. Sonunda Zayn'in parmağı çıkmış olduğu kısa gezintiyi tamamladı ve parmığının üzerinde takılı kaldığı ilanı panodan almak üzere kolunu Liam'ın belinden çekti. Bu hareketi birkaç dakikadır dalgın şekilde etrafına bakınan Liam'ın da sonunda ilgisini çekmişti.

Zayn elindeki ilanı okurken birkaç saniye için bir sessizlik oldu. Sonunda sessizliği yine Zayn bozdu; ''Bilim fuarı.'' Gözlerini kağıttan ayırıp Liam'ın gözlerinin içine baktığında, Liam, Zayn'in heyecandan parlayan gözlerini ve böyle hevesliyken ne kadar şirin gözüktüğünü düşündü.

Yine de Liam bu bilim fuarı işinin tamamen vakit kaybı olacağını düşünüyordu. O yıl onlar için okulun en önemli senesiydi ve yapacak çok daha önemli işleri vardı. ''Hayır.''

Zayn'in gözlerindeki parlama bir anda söndü ve itiraz etmek üzere ağzını açtıysa da diyecek bir şey bulamayıp kapattı. Bu hareketi birkaç kez tekrarladıktan sonra ''Neden?'' diyebildi. Liam onu bu halde görmekten kesinlikle nefret etse de, itiraz etmekte kararlıydı. ''Bu sene, Zayn, içinden lav yerine gıda boyası fışkıran yanardağlar yapmak yerine gerçekten okul ile ilgili şeylere odaklanmalıyız.''

''Lütfen.''

''Hayır.''

''Lütfen.''

''Hayır.''

''Bana projemde yardım edersen dönemin geri kalanı boyunca notlarımı yüksek tutmaya söz veriyorum.''

Normal şartlarda da Liam'ı ikna edebilecek olan bu cümlenin, söz konusu pek de parlak bir öğrenci olmayan Zayn için geçerli olması etkisini iki katına çıkartmıştı. ''Söz mü?''

Liam'ın ağzından dökülen bu iki sözcük Zayn'in gözlerindeki o parlamayı yerine getirdi ve dayanamayıp sevgilisini havaya kaldırdı ve döndürmeye başladı. ''Sağ ol Liam, ah, çok çok çok teşekkür ederim.''

***

Okulun spor salonunun kapısından girerken – O an için bilim fuarının gerçekleştiği binanın kapısıydı- Liam aslında o kadar da kötü bir fikir olmadığını ve en azından beraber vakit geçirip eğlendiklerini düşündü.

''Bakın gay çocuklar''

''Ah, beyinleri olduğunu bilmiyordum.''

''Ben herhangi bir şey yapma kabiliyetine sahip olduklarını bilmiyordum.''

Kahkahalar.

Etraftan gelen bunca hakaret ve kötü sözden sonra ise, Liam artık işin ''En azından'' kısmını geçmişti. Bunun yerini kazanıp, hepsinin kıçına tekmeyi basma düşüncesi almıştı. O bu tür aşağılamaya ve zorbalığa alışıktı ama Zayn'in kalbinin kırılması demek onun da birinin kemiklerini kırması demekti.

Bu düşüncelerin arasında Liam, aynı zamanda fokurdayan kimyasallara ve onların yanındaki kocaman makineye bakıyordu. Liam'ın dalgın bakışlarını fark eden proje sahiplerinden biri ''Beğendin mi gay çocuk?'' diye bağırdı. Liam sonunda dalgınlığından kurtulmuş ve ikisine doğru gelen birkaç kişiyi fark etmişti ama sanırım biraz geç kalmıştı.

Çocuklardan biri Zayn'a çelme taktıktan sonra Liam'a vurmaya hazırlanıyordu ki kulakları sağır eden bir patlama duyuldu. Hatta yalnızca duyulmakla kalmamıştı, odadaki kimseye merak etme fırsatı tanımadan herkesi odanın farklı bir yerine savurmuştu. dengesini kaybetmesinin sonucunda, az önce Liam'ın hayretle baktığı kimyasallara düşen, çarpmanın etkisiyle yandaki kocaman makineyi de düşüren Zayn hariç. Zayn uzaklara, çok daha uzaklara savrulmuştu.

***

Zayn gözlerini açtığında ilginç şekilde hiçbir yerinde ağrı sızı yoktu. Neden olduğunu bilmediği bir refleksle saate baktı. 8.25. Saatin 8.25 olması ona bilim fuarında bayılıp kendi yatağında uyanmasından daha ilginç gelmişti. Eski yatağında. Bunları sonra düşünmeye karar verdi çünkü okula geç kalmak üzereydi. Yataktan aceleyle fırladığı için başı döndü ve düşmekten son anda kurtuldu. Hırkasını, kol saatini, kadife pantolonunu giyip evden dışarı fırladı.

Sokağın ortasında kalakaldı. Anlaşılan bugün karşılaştığı geçmişe ait tek obje yatağıyla odası değildi. 3 Yıl önce bu gideceği okula yakın olduğu için aldıkları evin sokağında öylece duruyordu. Kafasını hafifçe kaldırıp çok da yüksek olmayan binaların hepsini gözden geçirmek için şöylece etrafında döndü.

Yaşadığı şok yüzünden ne kadar vakit kaybettiğini bilmiyordu. Kafasını eğip saatine bakarken bir yandan da hemen harekete geçmek için yavaşça arkasına döndü. Duyduğu korna sesinin verdiği korkuyla kafasını kaldırdı, kırmızı arabanın camından yansıyan görüntüde gördüğü şeye inanamadı.

Neyse ki aldığı darbe Zayn'in daha fazla paniğe kapılmasına engel olmuştu. Artık her yer kapkaranlıktı, uzun bir süre de öyle kaldı.

Tüm bunlar olurken Liam, Fiona adında çok tatlı olduğunu düşündüğü bir kıza İngilizce sınıfının hangisi olduğunu soruyordu. 

The Butterfly Effect || ZiamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin