Elimde birden bir ateş berildi.
Hemen lavaboya koştum ve elimi soğuk suya tuttum. Elimden duman çıkıyordu
Murat: ne ol- lan bu duman neyin nesi, ne oluyor burda? Elinden neden duman çıkıyor?
Arda: kanka elimden birden bir ateş berildi.
Murat:lan şaka yapmanın sırası değil, ne oldu burda?
Arda:lan elimden ateş çıktı dedim ya.
Murat: ha ha ha çok komik.
Arda: inanmazsan inanma lan.
Murat: doğrumu söylüyorsun lan sen?
Arda:oğlum elimden neden duman çıkıyor sanıyorsun sen he? Ateşe su dökersen duman çıkmaz mı? Hem sen ne zaman yalan söylediğimi gördün ha?
Murat: kanka senin yalan söylemediğin gün yok ki.
Arda: lan ne zaman yalan söyledim ha?
Murat: annene Muratlara ders çalışmaya gidiyorum diyip de sinemaya giden kimdi?
Arda: o sadece bikereydi.
Murat: lan geliyorum diyipte kaç saat oyaladın anneni biliyormusun sen?
Arda: lan tamam yalan söylemişliğim var ama yemin ediyorum ki bu doğru.
Murat: lan tamam tamam sana inanıyorum ama şimdi eve gitmeliyiz.
Arda: tamam sen çantaları al gidelim.
Murat:tamam.
Murat çantaları almaya giderken bende okuldan çıktım ve muratı beklemeye başladım.
Murat geldi ve birlikte koşarak eve gittik. Kapıyı anahtarla açıp odama doğru koştum.
Muratta odaya girdiğinde kapıyı kilitleyip yatağa yattım.
Aylin:oğlum ne oldu!?
Arda: anne ben sana sonra anlatırım, şimdi biraz dinlenmeliyim!
Aylin:tamam oğlum sen dinlen!
Arda: sağol anne!
Murat: kanka şimdi ne yapacağız gerçekleri söyleyecek misin?
Arda: kanka söylemeliyim.
Murat: tamam o zaman.
Arda:kanka sana bir şey diyeceğim.
Murat: söyle kanka.
Arda: kanka bu yaşadığımızı varya kimseye söylemeyeceksin,
Tamam mı?
Murat: tamam kanka sadece sen ben ve senin ailen, tamam.
Arda: tamam.
Murat: haydi ben eve gidiyorum, biraz dinleneceğim.
Arda: tamam.
Murat gitti ve bende uyudum.
*****
Uyandığımda saat 18:43'tü. Banyoya gittim, elimi yüzümü yıkadım ve aşşağıya indim.
Aşşağıda annem, babam ve Melisa oturma odasında galiba beni bekliyorlardı, içeri girmemle ayağa kalkmaları bir oldu.
Aylin:oğlum nasılsın, sen öyle diyince çok korktum, anlat oğlum ne oldu?
Ahmet: bi dur hanım,çocuk anlatsın, anlat oğlum.
