Uyku sersemliğiyle yatağa atladım ve güzel bir uyku çektim.
**
Sabah uyandım, elimi yüzümü yıkadıktan sonra eşyalarımı gardıropa yerleştirmeye başladım. Banyom yatağın sol tarafındaydı. Bu arada bir kalede elektriğin olması beni hala şaşırtıyor. Eşyalarımı gardıropuma yerleştirdikten sonra aşağıya inmek üzere kapıdan çıktım. Birden odamın hemen ilerisinde sol tarafta bir merdiven olduğunu gördüm.
Demek ki üstünde de bunun gibi odalar var. Neyse başka bir zaman yukarı çıkıp bakarım.
Aşağıya indiğimde Süleyman beni bekliyordu.
Süleyman: Günaydın efendim.
Arda: Günaydın.
Süleyman: efendim isterseniz size bir açıklama yapıyım.
Arda: Lütfen.
Süleyman: Efendim kalemiz son teknolojik aletlerle yapılmıştır. Kalemiz karşı saldırılara çok dayanıklıdır. Kalemizin içi tıpkı bir ev gibi tasarlanmıştır.
Arda: evet görebiliyorum.
Süleyman: hepsi size özel olarak yapıldı.
Arda: Bana özel mi?
Süleyman: evet efendim, size özel olarak yapıldı. Zaten bununla ilgili detaylı bilgi alacaksınız ama ben şimdi size burayı tanıtayım. burası sadece sizin kalacağınız yer. Yani bir ev olarak düşünebilirsiniz. Kalemizi başka bir zaman göreceksinizdir zaten.
Arda: yani burası bir ev mi?.
Süleyman: evet efendim. Zaten eviniz kalemize çok yakın. Ve dışarıda da korumalarınız olucaktır. Bu arada evinizde buz dolabı da vardır. Yani isterseniz siz kahvaltınızı hazırlayın ya da hizmetçiler hazırlasın.
Arda: ben hazırlarım.
Süleyman: tamam efendim. Siz kahvaltınızı yaptıktan sonra size kalemizi gösteririm.
Arda: tamam.
Süleyman gittikten sonra bende etrafı incelemeye başladım. En arkada mutfak vardı. Mutfakta bir yemek masası, le şeklinde bir tezgah vardı. Kapıdan giren kişiyi mutfakta yemek yerken göremezdiniz, çünkü mutfağın ön tarafı açıktı ama sağ yan tarafı duvarla çevriliydi. Alt kat çok genişti. Aklıma benim odamın hemen ilerisinde sol taraftaki merdiven geldi. Ve oraya doğru yürümeye başladım. o merdivenin yukarı çıkmaya başladım. Yukarı çıktığımda büyük bir oda ve odanın tam ortasında büyük bir masa. Masanın uç tarflarında büyük sandalye, yan taraftakiler de küçüktü. Sanırım burası toplantı odasıydı. Aşşağıya indim ve ilk önce Muratı kaldırmak üzere odasına girdim. Murat hala yatıyordu. Bende onu kaldırmak için, yatğının sol tarftaki masanın üzerindeki bir bardak suyu alıp üzerine döktüm.
Murat: Ha Allah, soğuk soğuk çok soğuk.
Arda: Hadi kalk bakalım uykucu.
Murat: kanka sen miydin ya.
Arda: çabuk kalk tamam mı?
Murat: tamam.
Sonra Muratın odasından çıkıp Melisanın odasının yolunu tuttum. Içeri girdiğimde yoktu, kalkmış olmalı. Bu arada onların odaları da aynen benimki gibiydi. Birden bir kapının sesi geldi ve Melisa banyodan çıktı.
Melisa: günaydın abi.
Arda: günaydın. Hadi aşşağı in de bize kahvaltı hazırla.
