Süleyman: Kralımız sizsiniz.
Dedi ve herkes önümde eğildi.
Murat ve Melisa dışında, herkes eğildi. Çünkü onlar da ne olduğunu şaşırmışlardı.
Arda: kalkın.
Hepsi ayağa kalktı.
Süleyman: Efendim siz bizim kralımızsınız. Taç giyme töreni yapılacaktır.
Kalenin içi çok büyüktü. Taht ise en uzak yerdeydi. Taht büyüktü ama bir tane değildi 3 taneydi. En büyük ortadaydı. Orta büyüklükteki sağ taraftaydı. En küçüğü ise sol taraftaydı.
Süleyman: Efendim tahtınıza geçebilirsiniz.
Arda: iyide orada 3 tane taht var.
Süleyman: efendim siz en büyük olana oturucaksınız. Melisa hanım sağ taraftakine, Murat bey ise sol taraftaki en küçüğe oturucaktır.
Arda: Herkes çıksın.
Süleyman: kralım ama
Arda: Bana kralım deme! Aması maması yok dışarı!
Herkes tek tek dışarı çıkıyordu.
Arda: süleyman sen kal.
Bende en büyük tahta geçip oturdum. Süleyman karşımdaydı. Murat ve Melisa şaşırmış bir şekilde bana bakıyorlardı.
Arda: Yerinize geçsenize.
Murat sol Melisa ise sağ tarafa geçip oturdular.
Arda: şimdi anlat bakalım süleyman burada neler oluyor? Biz neden apar topar buraya geldik? Ben ne zaman kral oldum da haberim yok?
Süleyman: efendim
Arda: kralım diyecektin herhalde.
Bu söylediğim süleymanı sevindirmişe benziyordu.
Süleyman: Kralım sizi buraya apar topar getirmemizin sebebi. Sizin özel güçleriniz var.
Arda: Ne Hahaha özel güçler mi?
Süleyman: evet kralım özel güçler.
Arda: hadi bizim özel güçlerimiz var diyelim, peki daha kaç kişinin var.
Süleyman: kralım bu kaledeki hemen hemen herkesin özel güçleri vardır. Ama sadece bu kaledekilerin özel güçleri yok. Bunun gibi kim bilir kaç kale ve içerisinde kaç tane özel güçleri olan adamlar ve kadınlar vardır.
Arda: ne kadınlar mı? Kadınların da mı özel güçleri var?
Süleyman: evet kralım kadınların da özel güçleri var.
Arda: sen bu kaledeki hemen hemen herkesin özel güçleri var dedin değil mi?
Süleyman: evet kralım dedim.
Arda: peki neden ben kral oldum da örneğin Murat ya da sen olmadın?
Süleyman: Kralım bunun özel bir sebebi vardır.
Arda: Nedir?
Süleyman: kralım bu kaledeki herkes yani bir kişi en fazla bir elementi kontrol edebilir.
Arda: ne elementi?
Süleyman: kralım elementler dörde ayrılır. Hava, su, toprak ve
Arda: Ateş
Süleyman: evet kralım, bu elementleri bir kişi sadece bir tane elementi kontrol edebilir. Ama her kişi değil, sadece özel güçleri olanlar elementlerden bir tanesini kontrol edebilir.
Arda: evet orasını anladık, ama ben neden kral oldum bana onu söyle.
Süleyman: çünkü siz bir elementi değil bütün elementleri kontrol edebilirsiniz.
Murat: ne bütün elementleri mi?
Melisa: yani o hepimizden daha mı güçlü.
Süleyman: olacak
Arda: olacak mı ?
Süleyman: Evet kralım hepimizden güçlü olacaksınız.
Arda: yani ben şimdi hepinizden güçlü değil miyim?
Süleyman: Dediğim gibi kralım olacaksınız. Çünkü daha elementleri kontrol edemiyorsunuz. Bunun için de her elementten en başarılı olanlar size eğitim verecektir.
Arda: eğitim mi?
Süleyman: evet kralım eğitim. Yarın başlayabilirsiniz. Bugün de size eğitim verecek kişileri, vezirinizi ve paşanızı seçeceksiniz.
Arda: seni paşam Muratı da vezirim yapıyorum.
Süleyman: gerçekten mi? çok sevindim.
Arda: Ne?
Süleyman: kralımız nasıl buyurursa.
Arda: Eee sadece benim mi özel gücüm var? Murat ve Melisanın özel güçleri yok mu?
Süleyman: Az daha unutuyordum. Melisa hanım suyu kontroledebiliyor, Murat bey ise toprağı kontroledebiliyor.
Şimdi kralımız izin verirse gidip kralımızı, Melisa hanım ve Murat beyi eğitecek kişileri bulmalıyım.
Arda: çekilebilirsin.
Süleyman gitti.
Murat: kanka sen şimdi kral mı oldun?
Arda: evet
Tahtımızın sol tarafında yukarıya çıkan bir merdiven vardı.
Arda: Bakın yukarıya çıkan bir merdiven.
Melisa: evet
Murat: hadi gidip bakalım yukarıda neler var.
Arda: hadi.
Merdivenden çıktık, karşımızda aynen açağısı gibi büyük bir oda. Ama burası toplantı odası. Bizim evde de bu odadan var ama bizimki küçük.
Murat: Burası da neresi?
Arda: galiba burası toplantı odası.
Melisa: Nereden biliyorsun?
Arda: bizim evde de bu odadan var ama bizimki küçük.
Melisa: Bakın bir merdiven daha.
Bu toplantı odası bizimkine çok benziyordu. Büyüklük dışında aynı. Bu odada yukarıya çıkan bir merdiven daha vardı. Merdiven odanın sonunda sağ taraftaydı. Yukarı çıktıkça bir gürültü geliyordu.
Murat: bu gürültü de neyin nesi?
Arda: e hadi yukarıya çıkalım da görelim bakalım neymiş.
Yukarı çıktığımızda Boş bir oda ve yine çok büyük. Ama sol taraftaki duvarın ortasında büyük geniş bir balkon vardı. Balkona çıktığımızda, resmen kaledeki herkes buraya toplanmıştı. Burası kalenin arkasıydı. Çok büyüktü burası. Her yer yeşildi. Burayı insanlar doldurmuş ve şu şekilde bağırıyorlardı.
~: Kralımız çok yaşa! kralımız çok yaşa!
