Senden Sonra

Hep Yas Hep Yas Nereye Kadar

Sabah uyandığımda depresyonda olan bi kıza göre çok enerjik uyandım. Önce banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Sonrasında evdeki müthiş kokunun merkezine - mutfağa- indim.

"Günaydın Sema Sultan" deyip annemin yüzüne kocaman bi öpücük bıraktım.

"Akşam yas gündüz bayram. Hayırdır inşallah" diye kendi kendine konuşunca gülmeden edemedim.

"Annecim biz Burcu'yla dışarı çıkıp biraz alışveriş yapcaz. Babamın kredi kartını verir misin?"

"Tamam kızım. Bakın keyfinize. Ben de kahvaltıdan sonra çıkarım zaten. Sen hazırlan ben de kahvaltıyı hazırlayım. Seni çağırırım" dediğinde odama koşa koşa girmiştim.

Maddi durumumuz iyiydi. Ama evimizde yabancı sevmediğimiz için eve yardımcı almıyoruz. Ve bu kadar iyi durumdayken özel bir lise yerine devlet lisesine gidiyorum. Bu benim tercihimdi çünkü parasıyla övünen bir ailem yok. Dolayısıyla bu huyum da onlara çekmiş.

Üzerime kalp yaka, askılı , rengarenk bir elbise giydim. Altına da dolgu topuk çiçekli bir ayakkabı giydikten sonra toz pembe çantama telefonumu cüzdanımı ve bi kaç makyaj malzemesi ekledim. Saçlarımın doğal dalgalı hali güzel olduğu için biraz daha kabartıp açık bıraktım.

Annem aşağıdan seslenince indim. Bana bakarak gülümsedi ve yanağıma küçük ama bi o kadar anlamli bi öpücük kondurdu.

"Babam işe mi gitti?" Dediğimde annem kahvaltısını bırakıp bana baktı.

"Evet. Ama ofise gitmedi. Bazı sürprizlerinin olduğunu söyleyip çıktı" dediğinde merakım daha da arttı.

Telefonumu alıp babamı aradığımda "efendim güzelim" diyerek açtı.

"Babacım kahvaltıda göremedim. Bilmem gereken bir şey var mı? " dediğimde telefonun diğer ucundan kahkaha sesi geldi. Ay ne kadar enerjik bir aileyiz dimi ama.

"Annen mi bişiler söyledi" hemen de anla zaten.

"Yani kısmen"

"Akşama görüşürüz güzel kızım adi üstünde sürpriz. Söylenmez" dediğinde " peki o zaman sonra görüşürüz" dedim.

Tam kapatırken "babaaa " diye yüksek şiddet uyguladım sesime. Babam da telaş yaptı bi anda.

"Noldu kızım bişi mi oldu?" Sesi korkmuş geliyordu.

"Yok hayır bişi olmadı da benim sana asıl söyleyeceğim şeyi unuttum. Bugun Burcu'yla dışarı çıkacaktık da kredi kartını alabilir miyim diye soracaktım" derken "korkuttun beni neyse bunu sormana bile gerek yok ama ihtiyacın olmayan şeyler alma kızım. Sonra kullanmayınca israf oluyor biliyosun"

"Tamam Babacım seni seviyorum" diyerek telefonu kapattım.

Annem bana bakıp gülümseyerek kahvaltısına devam etti. O da anlamıştı babamın sürprizi bana söylemediğini. Kahvaltımı yaptıktan sonra kredi kartını annemden alıp dışarı çıktım.

Telefonla Burcu'yu arayarak sahile gelmesini söyledim. Her ne kadar elbiseli yürümek zor da olsa sahile yürüyerek 20 dakikada gittim.

Yeni boşalan banka oturup denizi izlemeye başladım. Burcu en erken yarım saate gelirdi. Ondan dolayı doyasıya etrafın tadını çıkarabilirim.

O sıra yanıma birisi oturdu. Erkekti. Bi an önceki yaşadıklarım geldi. Yanıma oturan kişiye baktığımda ilk defa gördüğüm birisi olduğunu anladım.

"Deniz rahatlatıyor dimi" dediğinde "hı hım" diyerek cevap verdim.

"Bu arada ben Berkay" diyip elini uzattığında "Gizem" diyerek elini sıktım.