Katiller Kulübü 2: Sıradaki Nesil

Anksiyeteli Kızla Uğraşma

Anastasia deli gibi koşarak kaçtığından beri bir ses duymamıştı. Hızlıca ilerlerken, derin nefesler almaya çalışıyordu. Acaba Henry ölmüş müydü?

Silahı vardı. Kolay kolay ölmezdi. Değil mi?

Çalıların hışırtıları onu biraz daha ürkütüyor, ona ilerlemesi için destek oluyordu.

Seni öldürüp cesedine tecavüz edecekler Ana...

Kız titredi. Gözlerinin önüne kendi cansız bedenini saygısızca işgal eden bir erkeğin görüntüsü geldi.

Adamın kim olduğunu bilmiyordu. Ama bunu ona yapamayacaktı. İlerlerken bıçağını elinde şöyle bir çevirdi. Bıçak tehlikeli, gümüşi bir ışıltıyla saldırmaya hazır hale geldi.

Anastasia titredi. Hava soğuk değildi.

Ayağını attığı zemin bir anda altından çekilmiş gibi hissetti. Ama yalnızca el yapımı bir ağın içinde sallanıyordu. Sarmaşıklar ve esnek dal parçalarıyla örülmüş ağ harika gizlenmişti. Ağaç yüksekti, bu yüzdende gelen kimse sarkan ağı göğe bakmadığı sürece görmeyecekti. Ağın sahibi hariç.

Anastasia bıçağını bulmak için ağın içinde debelendi. Bıçak yoktu.

Sonun geldi Ana... Artık kaçışın yok...

Çırpınmaya devam etti. Belki ağ kopardı. Sonra yaptığından vazgeçti. Bu yükseklikten yere düşmesi ölümü demekti.

Saçlarını avuçlayarak korkmuş bir halde inledi. Sonra eliyle ağzını kapattı.

Aferin gerizekalı, seni öldürmek isteyen herkesi başına topla...

Korkuyla titrerken, ağın sahibinin başa çıkabileceği biri olması için dua etti.

Bulunduğu ağaca yakın bir başka ağacın altından uzun bir erkek çıktı. Beyaz saçları vardı ve takım elbise giyiyordu. Anastasia nefesini tuttu. Adam elleri ceplerinde dalgın bir edayla yürüyordu. Sanki bu sadistçe oyunun içinde değillermiş gibi. Anastasia öfkelendi. Hemde çok ama çok fazla...

Şu şerefsizin boğazını keseceğim, bu ağdan kurtulur kurtulmaz bunu yapacağım Ana...

Adamın sakin adımları uzaklaşırken, tuzağın içindeki kız öfkeyle dişlerini gıcırdattı. Çenesi kasılmış, ağrıyordu. Tırnakları yumruklarının içine battı. Demek Bay Beyaz Saç bu kadar özgüven sahibiydi...

Bakalım ben boğazını deştiğimde de aynı özgüvenle dolaşacak mı?

Bay Beyaz Saç görüşünden çıkmıştı. Sessizlik sinirlerini geriyordu.

Anastasia sessizliğe gelemezdi. Hayatının büyük bir bölümünde müzik dinlemesinin sebebide buydu. Sessizlikten nefret ediyordu.

İnsanlar arasındakilere ise katlanamıyordu.

Annesini düşündü. Ne yapıyordu acaba?

Onu o orakla hayal etti. Çalışma odasının duvarında asılı o güzel şeyle.

Kendi kendine sırıttı. Onu kendi kullanmak istiyordu.

Ah, Ana... Parmaklarının arasında kayacak olan o harika metalin keskinliğini düşünsene...

Anastasia bu düşünceyle özlem dolu bir iç çekti. Orak...

Ne harika bir silah...

Sesi duyduğunda panikledi. Tepesindeki dal gıcırdıyordu. Ağaç inledi. Ama yerli yerinde gibiydi. Anastasia aşağıya baktı. Ve büyük bir öfke bir kez daha onu sardı.

Bu oydu.

Grey Woods.

Anastasia birbirlerini tanıdıkları ilk günden beri ondan nefret ediyordu.

Grey Woods, alaycı, laubali ve şaka anlayışı normal olmayan psikopatın tekiydi.

Ve şuan ki sırıtışı Anastasia'nın tüylerini diken diken ediyordu.

Ağ ona aitti. Anastasia'da avıydı...

Grey Woods adını aldığı adama ne kadar yakın olduğundan bir haber ağa takılan kişiyi indirmeye devam etti. 

Psikoloji çok tuhaf birşeydir. Gördüğünüz en ufak bir görüntü zihninizin içinde bir şeylerin parçalanmasına ve yanlış bir biçimde bir araya gelmesine sebep olabilir. Zihniniz sizi korumaya çalışırken her şeyi daha kötü yapar. Çocukluk travmaları pek çok psikozun sebebidir. Paranoya ve anksiyetede bunlardan bazılarıdır.

Ancak Anastasia'nın anksiyete ve paranoyadan çok daha büyük sorunları vardı.

Grey Woods ağı indirdiğinde bunu çok net bir biçimde öğrendi.

Sarışın kız ayakları yere basar basmaz son hızla çocuğun üstüne atladı. Birlikte yere yuvarlanırken, kız Grey'in sersemliğinden yararlandı ve elindeki bıçağı son gücüyle çekerek almaya çalıştı. Grey'in parmakları sıkı sıkı bıçak kabzasına tutunmuştu. Yerde bir süre debelendikten sonra kız çocuğun üstüne çıktı. Grey hiç tereddüt etmeden kızın karnına sıkı bir tekme attı. Kız geriye doğru yuvarlandı.

Çocuk pantolonunu silkeleyerek ayağa kalktı. Yüzünde sağlıksız bir sırıtş vardı.

- Vay vay vay, şunada bakın hele, Anastasia, tatlım ne de güçlüymüşsün sen?

Kızın dişlerinin arasından hasta bir kıkırtı çıktı. Ayağa kalktı.

- Kime tatlım dediğini sanıyorsun, küçük pislik?

Kız hızla çocuğa doğru atılırken Grey yana kaydı. Kız onu geçti ve az ilerdeki diğer bıçağa hücum etti. Kendi düşürdüğü bıçağa...

Grey bir küfür savurup kıza doğru gitti ama kız çoktan bıçağı kapıp geri saldırıya geçmişti. Grey kolunu kendini savunmak için kaldırdı. Kızın bıçağı koluna daldı. Kemiğe kadar batan bıçak Grey'in koluna saplı kaldı. Kız iki eliyle birden çekip geri çektiğinde bıçak kemikten ve etten ayrıldı. Grey kızın geri tepmesini fırsat bilip bıçağı ona savurdu. Kız son anda geri çekildi ama bıçak yinede omzunu deldi. Çok derin değildi, ama can yakıyordu...

İkiside tekrar birbirlerine bakıp saldırmaya hazırlanırken aralarına uzun bir vücut girdi. Kızın gözleri büyüdü ve ardından güldü. Bay Beyaz Saç...

Kız koşarak ormana dalarken, Grey Woods adama baktı.

- İş birliği yapmak lehine olmaz mı?

Adam ona düşünceli düşünceli bakıyordu. Grey cevap vermedi.

- Sen Jeff ve Jane'in oğlusun değil mi?

Grey şaşırarak ona baktı.

- Sen kimsin?

Adam elini beyaz saçlarının arasında geçirip hafifçe gülümsedi.

- Adım Grey Raver...

Grey gülmeye başladı. Karnı ağrıyarak gülüyordu hemde. Uzun adam tek kaşını kaldırıp soru sorar gibi baktı.

- Adım Grey Woods. Sanırım sen Vicky'nin babasısın...

Grey şaşkınca, sırıtan çocuğa baktı ve hafifçe kafa salladı. Çocuk sırıtrken babasını andırıyordu...

Çocuk, adamı kolundan tutup sürüklemeye başladı. 

- Babam ve Vicky beraber, yani öyle olması gerekiyor, bana onları bulamamda yardım et bakalım Slendy...

Bununla birlikte Grey Raver iç çekti. Babasına bak oğlunu al, diye düşündü...

Gomeeeeeeeeee! Bu kadar geciktirdiğim için çoooooook özür dilerim. Hayvan gibi ders çalışıyorum fırsat bulamadım. Tüm hikayelerimi askıya alma ihtimalim var şu an ama henüz kesin değil. Umarım bu bölümü sevmişsinizdir. İki Grey yanyana olunca kafam karıştı biraz ama... Neyse hayırlısı :P