Biraz daha bu odada kalırsam tansiyondan diğer tarafa transfer olacağım.
Kafeden ayrıldığımızdan beri Arya'ya olayı anlatmaya çalışıyordum.
Ama benim süper zeka arkadaşım daha olayı anlamamıştı."Çok birşey anlamadım ama zekice bir plandır büyük ihtimalle. Hallerini görmen lazımdı." deyip kıkırdadı.
Gözlerimi devirdikten sonra karnımın guruldadığını farkettim.Arya'yı merdivenlerden itekleyerek mutfağa indim.
Babam iki gündür aramıyordu.
Tamam Alice'le güzel bir sevgililik evresi geçirmek istiyor olabilir ama kızını unutmaması gerektiği şartını hatırlatmalıydım.
Annemde markette olduğundan ve göbekli biri olarak diyete devam etmem gerektiğinden salata yemeyi düşünüyordum.
"Arya?"
"Hııı?"
Beni takmadığından aklıma gelen hain planı uyguladım.
"Arya basıldık.
Aman Allahım ne yapacağız?"
derken içimden sırıtıyordum.Arya izlediği filmlerin etkisinde kalan tiplerden olduğu ve salak saçma ingiliz filmlerinde bu replikte panik yaptığı için elindeki telefonu aniden havaya fırlattı.
Ama neyseki koltuğa uçtu, yani güvenli bir şekilde piste iniş yaptı.
Arya sağa sola bakıp birini göremediğinden delici bakışlarına maruz kaldım ve kıkırdadım.
Önümüzdeki bir saat içinde de yemeği yeyip annem beni laf fırtınasına tutmasın diye bulaşıkları makineye yerleştirdik. Onun için düşünmem yeterdi.
Ardından tüm görünmez inekliğimizi kullanarak kitaplarımdan test çözerek televizyon seyrettik.
Arya lavabodan geldiğinde elinde demin üzerinde olan kıyafetlerimi görünce soru sorarcasına baktım.
Elindeki telefonu gösterip "Annem aradı aşkım gitmeliyim. " dedi.
Suratından bozulduğunu anlayınca yanına gidip yanaklarını sıktım."Tamam tatlım. Okulda görüşürüz."
Ailelerimiz birbirlerini sevdiğinden rahattık.
Poposuna bir şaplak atıp evden yolladım.Bende saat dört olduğundan biraz daha oyalanmak için yürüyüşe çıkmak istedim.
Kulaklığımı aynanın önüne bırakıp odama çıktım.
Bol tişörtümü ve taytımı üzerime geçirerek aşağıya indim.
Dışarı çıktığımda kulaklığımı takmaya çalışıyordum.
Ardından telefonum titredi.
Kayıtlı olmayan bir numaradan arama vardı.
Böyle durumlarda açmayıp susmasını beklerdim, ama bu sefer merakıma yenik düştüm."Alo?"
Karşıdan gelen tanıdık sesle irkildim.
"Beren."Demir...
"Adın Demir'di değil mi?" dedim umursamaz görünmeye çalışarak.
Sıkıntılı bir iç çekişin ardından
"Evet." dediğini duydum."Numaramı nereden buldun?"
Ah tabii ya, istediği şeyi yapabilir onlar...
"Konumuz o değil Beren.
Buluşmalıyız." diye gürledi.
"Nerede?" diye sordum.Böyle ürkek tavırlarla bir yere varamazsın Beren. Hem afalladığının farkındasın. Konuşmanız doğru olur.
İç sesime kulak vermiştim.
Haklıydı.Yer ve zamanı öğrendikten sonra kapattım.
Yarım saatlik yürüyüşümü yapmıştım.
Eve girince kendimi soğuk suya attım.
Duştan çıkınca yine spor şeyler giyinip "Defter Cafe" ye gitmek için arabayı aldım.Kafenin önünde durduğumda aşağıya indim. Her zaman ki sırıtışı ile karşımdaydı işte. Ama bu sefer tekti. Masaya çantamı koyup oturdum.
"Ne var?" dedim rahatlıkla.
Masaya yumruğunu vurdu büyük bir öfkeyle. İrkildim.
"Nereden öğrendin lan planı? Cevap ver bana."Kolay kolay büyük konuşmazdım ama şuan çok ciddiyim ki öldürse söylemeyecektim.
O da bunu bildiği için deliriyordu ya zaten."Sanane." dedim soğuk bir şekilde.
"Hasta etme beni lan. Düzgün cevap ver."
Bir hasta olsana lan. Hadi bir delirdiğini göreyim söz halaya kalmayacağım, sadece kolbastı.."O zaman düzgün sor."
"Lan söylesene."
"Sizi satacak olanlar var gözünüzün önünde. Hala artistlik peşindesiniz."
deyip kalktım. Kolumu tuttu.
"Bırak." diye bağırdım. Ani bir hareketle bıraktı. Koşarak çıktım.Sinirle atladım arabaya. Emir verilmesinden çok sinir olan feminist biriydim. Ve yaptığı hareketler hoşuma gitmiyordu. Akşam olduğunda eve geçtim. Annemler sofradaydı üzerimi değiştirip geçtim. Annemleri başımla selamlayıp oturdum.
Aniden bir telefon geldi. Annem "Ne?" diye bağırınca ona odaklandık. Annem telaşlanıyor hararetli şekilde oradan oraya koşturuyordu. Hiçbir şey anlamadan telefonu kapattı. Ceketini aldığı gibi dışarı fırladı. Bizde peşinden tabii..