Media:Savaş----------------------------------------------- -UKALA-
----------------------------------------------
"Baba, atlı karıncaya da binmek istiyorum, ne olur hadi baba".
"Tamam kızım ama bu son sonra eve gideceğiz tamam mı".tamam diyerek babamı elini bıraktım ve koşarak atlı karıncaya bindim.Ben burdaydım, ama gördüğüm kişiler kimdi ve bu manzara beni niye mutlu ediyordu?.Bu bendim benim küçüklüğüm ve babam yanımdaydı.
"Baba, ben burdayım bak ne kadar büyüdüm baba duymuyor musun?"babam beni duymuyordu yanından geçiyordum ama görmüyordu.Benim küçüklüğume bakıp fotoğrafını çekiyordu.
Babamın yanına bir güzel bir kadın geldi ve yanında bir çoçuk vardı.Babamla bir şeyler konuştular,babam sonra o kadınla gitti.
"Baba , baba nereye gidiyorsun, bırakma beni, korkuyorum baba."Atlı karıncanın üstündeki benim küçüklüyüm ağlıyordu.Birşey yapamıyordum babam beni duymuyordu ,dönüp arkasına bile bakmadı.Küçüklüyüm Baba diye hem bağırıp hem ağlıyordu .Belki duyar diye son kez bağırmalıydım.
BABAAA!!!
**Lanet olsun!Rüyaymış.Gözümden yaş akıyordu,uyanmıştım ve yine o rüyayı görmüştüm.Yastığım sırılsıklam olmuştu.Bizi terk edip giden yüzünü asla görmek istemediğim o baba dediğim adam ona kadar soracağım soru vardı ki..ondan nefret bile etmiyorum.Bizi terk edip başka bir kadınla evlendi ve bir üvey kız kardeşim var.Adı mine on beş yaşında ondan nefret edemem çünkü onun hiç bir suçu yok ama bazen üzgün hissediyorum babam bana bir kere bile babalık yapmamıştı babalık yapmayı bıraktım beni bir kere bile aramamıştı bu kadar mı nefret ediyordu bizden.. ama Mine'nin bir babası vardı ve o şanslıydı babası yanındaydı.Benim babam mıydı bu adam hayır değildi ve bu saatten sonrada asla olmayacaktı.
**Saat gecenin ikisiydi odamın kapısına yöneldim ve kapıyı açıp annemin odasına doğru ilerledim.Hava bugün o kadar sıcak ve bir o kadar kasvetliydi ki..zaten bunalmıştım bu hava da iyice beni bunaltıyordu.Annemin kapısının önüne geldiğimde kapıyı iki üç kere tıklattım ve annem kapıyı açınca bütün o kasvetli ortam kayboldu onun melek yüzünü görmek bana iyi geliyordu.
"kızım ne oldu?"o ince sesiyle bana seslenirken sanki ninni söylüyordu.Annemin karanlıkta bile parlayan o mavi gözleri,endişeli bir şekilde beni süzüyordu..
"Anne bugün senin yanında yatsam olur mu?" sesim titremişti aslında bu tür rüyalar çok görüyordum ama bugün gördüğüm rüya havanın vermiş olduğu gerginlikten olsa gerek beni bunaltmıştı ve korkmuştum.
**"kızım tabi benim yanımda yatabilirsin "dedi o yumuşacık sesiyle..annem bana güven veriyordu onun sesi,yüzü her şeyi o kasvetli olan ortamı bir anda yok ediyordu.Annemin yanına yattım ve kokusunu içime çekerek ona sarıldım ve gözlerimin yavaş yavaş bu güven kokusu veren kolların arasında uyurken buldum.
**Mis gibi kızarmış ekmek kokuları burnumun içinden girip,ciğerlerime dolmuştu gözlerimi bu mis gibi kokuyla açmıştım ve sabah olmuştu.Bu annemin bugün çalışmadığının, evde olduğunun habercisiydi.Bu koku annemi hatırlatıyordu.Hemen odamdan çıkıp mutfağa yöneldim.Annemin yanağına ıslak bir günaydın öpücüğü bıraktıktan sonra bende kahvaltı hazırlamaya yardım ettim.Annemle yaptığım kahvaltıyı hiçbir şeye değişmezdim.
**Okullar yarın açılıyor ve benimde tatilim burada bitiyordu.Okulumu çok özledim bu sene okulun son senesi zaman ne çabuk geçti gerçek anlamadım içimde buruk bir sevinç vardı.
**Bu arada ben kim miyim?
Babam ben doğduktan sonra bizi bırakmış,ve başka bir kadınla evlendi ve bir üvey kardeşim var.Adı da Mine hiç gördünüz mü diye sorarsınız hayır görmedim ve görmekte gerçekten istemiyorum ondan tabi ki nefret etmiyorum onun bir suçu yok ama ne babamı ne de o üvey kardeşimi görmek bana iyi gelmiyor.Babamdan nefret edemiyorum gerçekten kin tutma konusunda çok beceriksizim.İsmim Sare, isminin anlamını tam olarak taşıyorum diyebilirim.Annem bana hep safım der ismimin anlamının da saf ve temiz anlamında olduğu için ondan öyle diyormuş da ah anne sadece ben bilsem arkadaşlarım,akrabalarımız, mahallemizde ki herkes, bazı öğretmenlerim bile..Arkadaş edinme konusunda pek iyi sayılmam.Dostum diyebileceğim hatta kardeşim diyebileceğim bir arkadaşım var ve o bana gerçekten yetiyor.Aslı, gerçekten bin arkadaşa bedel.Hem eğlenceli bazen bir psikopat bazen de sakin bir kız gerçekten de tam bir dosttu omzunda ağlayabileceyin seninle ağlayan bir dost.Yaz tatili boyunca sadece telefondan görüntülü arama yaparak görüşmüştük.O ailesiyle tatildeydi bende evdeydim annemin işi dolayısıyla pek tatile çıkma fırsatımız olmuyordu.Arada küçük kaçamaklarımızı saymazsak tabi.17 yaşındayım ama kendimi çok yorgun hissediyorum ..bazen çoçuk gibi hissetsem de bazen kendimi yaşlı,bunak bir kadın gibi hissediyordum.Hayat bizi gerçekten yormuştu.Babasız büyümek, benim icin gercekten zordu.Hayat bize ne zaman gülecekti, ne zaman bizde mutlu bir aile olacatık,..Zaman herşeyin ilacı der annem, evet öyle zamanla babamın yokluğuna alıştım.Onun bizim yanımızda olmaması, bana kızım dememesi, ağlatmıyor beni eskisi gibi, zaman gerçekten herşeyin ilacıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UKALA
Teen FictionZıt karakterler, asla bir araya gelemeyecek iki insan bir araya gelirse,onların hikayesi başlar.. Sare, 17 yaşında lise öğrencisidir. 16 sene babasız büyümüş , babası onları terk edip başka bir kadınla evlenmiştir.Babasına hem nefret dolu hem de özl...