UKALA-3-

86 9 0
                                    

Media:Sare

Bir el kolumu tuttu, ve beni kendine çekip duvara yaslaması bir oldu.Ellerini duvara, yaslayıp kaçmamam için bariyer kurmuştu.
Lanet olsun! Bu Savaş'tı, ve yanında iki tane, iri yarı kendisi gibi arkadaşlarını getirmişti.Yoksa beni toplu halde dövcekler miydi,? Yani o kadar kötü birşey söylememiştim, sadece biraz fazla bağırmış olabilirim.
Suratı, kızgındı ve siyah gözleriyle sanki beni hipnoz ediyordu, kalp atışlarım hızlanmaya başladı.Gerçekten hipnoz olmuş gibiydim,kulaklarım bile zonkluyordu.
Yüzüm kıpkırkımızı olmuştu.Birbirimize o kadar yakındık ki ve kaçacak bir yerimde yoktu.Kahretsin!
**
" Bana yardım edeceksin" kelimeler ağzından öyle bir çıkmıştı ki sanki bana hemen 'Evet' demem için büyü yapıyordu.Evet kesin,o siyah derin bakan gözleriyle ve etkileyici sesiyle bana büyü yapıyordu.
Ah, ne diyorum ben saçma sapan düşünceleri kafamdan kovup, derin bir nefes aldım ve yüzüme soğuk bir ifade takındım.
**
"Ne yardımı ya çekil şurdan" ellerimle ittirmek istedim ama sonuç hüsran.Bu sefer bana daha da yakınlaşıp, kulağıma eğildi.
" Sen, bana yardım edeceksin".Kalp atışlarım tekrar eski halini aldı, yüzüm kıpkırmızı olmuştu kesin, hemen yüzüm kızarırdı ağladıgımda yada şimdiki gibi bir durumda olduğum da.Doğrusu ilk defa bir erkekle bu kadar yakındım daha önce hiç sevgilim olmadı, ve bu kadar yakın olmam için bir neden de yoktu.Kendimi toparlamam lazımdı, şimdi bu halde bizi bir öğretmen görse ne yapardım.Üç senedir sakin bir okul hayatı olan ben, bugünden sonra hiçde öyle olmayacağını anladım.Anlamıyorum ki hep böyleleri beni mi bulur? Ordan bakınca yardım kurumu gibi filan mı duruyordum.İşi düşen hemen bana koşup yardım istiyordu.Heralde alnımda yardım edilir yazıyordu.
**
Ah, evet birşey yapmalıydım ama ne..?? Ve aklıma hain bir fikir geldi.Benim kaçmamam için kurduğu bariyerdeki kolunu ısırdım.Isırmamla kolunu çekip bağırması bir oldu.Böyle bir çocuk nasıl hemen bir ısırmamla geri kaçmıştı gerçekten görünüşe aldanmıycaksın.Görünürde güçlü kuvvetli gözüyordu ama kolunu ısırmamla hemen geri çekildi.Ve tam yaşasın kurtuldum derken 'kırmızı ışık' lanet olsun!
Bu sefer, eşofmanımın kapşonundan tuttu.
**
"Nereye çirkin ördek, daha sözümü bitirmedim ama hiç yakışıyormu senin gibi bir kıza böyle kolumu ısırmak?"
Aptal, beyin yoksunu,ukala dünyadaki bütün kötü sözleri hak eden ukala..
İç sesimle konuşmayı bırakıp kendimi toparladım ve sinirden kıpkırmızı olmuştum.
**
"Çirkin ördek mi? Hem ne yardımı ya sana yardım filan etmeyeceğim.Bu nasıl yardım istemek,dövseydin bari".yanındaki arkadaşları gitmişti Savaş onlara kaş göz yapmıstı ve onlarda gözden kayboldular.
"Bak, bırak beni senin yüzünden derse geç kaldım zaten. Senin umrunda olmayabilir derse girip girmemek ama benim için önemli".Nefes nefese kalmıştım ve derse de geç kalmıştım dersimizde psikopot Necla hocanın dersiydi.Kahretsin!
"Emin misin, bırakmamı istiyor musun gerçekten?" Sorduğu soruya bak, yok sabaha kadar böyle kalalım ne kadar romantik bir tablo ..Hem ukala hem beyinsiz..
"Evet yüzde yüz eminim ve son kararım, bırakcan mı artık?" dedim ve bırakmasıyla yere kapaklanmam bir oldu.Dua etsin ki merdivenlerin sonundaydık birşey olmadan ayağa kalkmıştım.
"Aptal mısın mısın sen ya,birşey olsaydı,ya ölseydim.Bak ben bu okulda eskiyim çok pis tanıdıklarım var bana buluşma pişman olursun". Gerçekten sinirliydim ve saçmalıyordum evet eve gidince bu söylediklerimi düşünüp kafamı duvara vurabilirdim,ağzıma ne gelirse söylüyordum aslında dünyadaki en iğrenç küfürleri etmek istiyordum ama ağzımdan çıkmıyordu ki Lanet olsun!
**
Bunları söylerken ben sinirden titriyordum ama o gayet keyifliydi o pis sırıtışı hala yüzündeydi.Aşağıya inip benim yanıma geldi.
"Ölseydim mi? Hiç güleceğim yoktu, alt tarafı merdivenin birinci katından düştün kızım, çenende susmadığına göre bence gayet iyisin bebeğim"Hala pis pis sırıtıyordu ukala. Ne demişti bu bana, 'bebeğim mi..? hangi cesaretle bana bunu diyordu.Tam yüzüne birşey söyleyecektim ki arkasına dönüp yürümeye başladı.Yeniden bana dönüp, ısırdığım kolunu bana doğru gösterdi.
"Kolum galiba morarıcak gibi, bana yardım etmen için bir neden, neyse yarın bu konuları daha detaylı konuşuruz çirkin ördek". diyip yürümeye devam etti .Lanet olsun! Ne yapcaktım ben, benden niye yardım istiyordu, niye ben gerçekten anlamıyordum.Eve gidince bunları yeniden düşünecektim. Bundsan önce psikopat Necla hocaya ne diyeceğimi düşünmem lazımdı.
Sınıfa girmemle bütün gözlerin bana çevrilmesi bir oldu.Necla hoca bana pis pis bakıyordu Ah! Kahretsin hepsi bu Savaş ukalasının yüzünden.
Necla hocaya neden psikopat dediğime gelirsek,verdiği cezalar çin işkencesinden beterdi.Ah, tamam biraz abartmış olabilirim ama, bundan az kalır yanı da yoktu.
Genellikle, sabahları otobüse kaçırdığım için bu cezalara mağdur kaldığım çok olmuştu.
Necla hoca bana zaten kafayı takmıştı bide şimdi bu olay.Savaş, kendini kurtarmıştı oda benimle bu cezayı paylaşmak zorundaydı.Ama bencil ukala okuldan tüymüştü.Necla hoca, siyah gözlüklerinin üstünden beni, hangi çin işkencesi versem diye süzüyordu kesin.Lanet olsun ya!!
"Hocam, biliyorum derse geç kaldım ama gerçekten istenmeyen olaylar oldu derse geç kaldığım çok  özür dilerim."hocaya ciğer isteyen kedi gibi bakıyordum.Necla hoca ve kediye  acımak mı asla..
"Tamam,bu seferlik ceza yok geç yerine bir daha geç kalırsan ne olacağını biliyorsun." ben doğru mu duymuştum, Necla hoca ve ceza vermemek bu ikisi yan yana bile gelemez iki kelimeydi.Gerçekten ne oluyordu.
" Sa-sa-ğolun hocam, tekrar özür dilerim." Sesim şaşkınlıktan titriyordu.Necla hoca,kesin şimdi ceza verir, diye baka baka sırama en sonunda oturabilmiştim. Aslının, sıraya oturmamla çenesi açılmıştı.
"Kızım, nerdesin sen ya bana sen beden ögretmenin yanına gideceğim dememiş mıydin?"Aslı'nın bunu söylemesiyle Necla hocayla göz göze geldik.Aslı'nın fısıltıda konusması bile böyleydi.
"Galiba, ikinizde ceza istiyorsunuz."
Necla hoca, sinirli şekilde bize bakıyordu.Aslı'nın seside anında kesilmişti.Bir cezadan yırtmışken az daha başka bir ceza geliyordu.
Tenefüs zili çalmasıyala Aslı soru yağmuruna tutmaya başlamıştı.
"Kızım, neler oldu şimdi tek tek anlat."zaten şuan olayların şokundaydım bide Aslı'nın sorularını çekecek gücüm yoktu.
"Savaş, geldi ve senin merdivenden düştüğünü onun da seni revire götürdügünü söyledi sonra Necla hocadan izin aldı eve gitti, ya neler oldu anlatsana."
Ne? Savaş niye böyle birşey yaptı.Direk okulu da terk edebilirdi ama sırf ben ceza almayayım diye hocaya yalan mı attı.Merdiven düşmüşmüşüm ehh yalanda sayılmaz yani..Ben fırlattım deseydi tam olurdu.Ama neden böyle birşey yapsınki!! Onu sadece daha bugün tanıdım.
Neden olacak, kesin bir çıkarı vardır.Yarın okula gelmemek en iyisiydi ama mecbur gelecektim.Lanet olsun!
**
Eve geldiğimde hemen üstümdeki okul kıyafetlerimi çıkarıp, üstüme rahat birşeyler giymek için dolabımı açtım.En sevdiğim mavi t-shirtümü ve eşofmanımı giydim ve televizyondan bir şarkı kanalını bulup orda kaldım.Evet bu benim düşünme metodumdu.Kafamı böyle toplayabiliyordum.Bugün yaşadığım herşeyi düşünmem lazımdı.Okulun ilk gününün böyle olması aklımın ucundan bile geçmezdi.Gerçekten yorgundum.
"Kızım, Sare kalk yavrum burda yatmışsın belin tutulacak."gözlerimi açtığımda annem karşımda duruyordu saate baktığımda saat 19:05 di.Dört saattir uyuyormuydum.Ben, asla bu saatte uyumazdım buğün gerçekten tuhaf birgündü.
"Sare, kızım nasıldı okulda ilk günün, yoruldun mu ilk günden."anneme bugün neler yaşadığımı anlatsam heralde, büyük ihtimal okula gelir ve Savaş'ı paralardı. Aslında yapsa süper olur ama Bu Savaş ukalasının benden ne istediğini öğrenmem lazımdı.
"İ-iyiydi anne, nasıl olsun sıkıcı, sıradandı işte ama arkadaşlarımı baya özlemişim."sıradandı mı? Ah, hemde ne sıradan..
"Senin nasıl geçti işin ?."Annem yorgun duruyordu ve onu böyle görmek bana hiç iyi gelmiyordu.
Annem, iki senedir tekstil fabrikasında, çalışiyordu.Annemin orda mutlu olmadığını biliyorum.Çünkü, annemin çizimi o kadar iyi ki bundan daha iyi bir mevkiyi hak ediyor.Ama o sadece orda ayak işlerini yapıyor, ve beni üzende bu.
"Nasıl, olsun kızım bildiğin gibi, işler tükenmiyor bu ara çok yoğun."O mavi gözleri, bana umut veren , yorulsa da belli etmemek için gözlerini kaçıran yorgun mavi gözleri işte onları görmek üstümde ki kara bulutu sanki çekiyordu ve kendimi deniz kenarında, su sesleri duyar gibi hissediyordum.Annem, benim herşeyimdi, o benim tek ailemdi.

UKALAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin