"Sare, safım seni çok özledim"Aslı'nın sesi okul bahçesinin oraya kadar geliyordu ama kendisi ortalıkta yoktu.Bir yandan koşuyor bir yandan da laf yetiştiriyordu.Çenesi gerçekten hiç kapanmaz mı bu deli kızın ama bugün onun bütün deliliklerini çekebilirim gerçekten çok özledim.Yanıma geldiğinde öyle bir sarıldım ki canı çıkabilirdi.
**"Bende seni çok özledim" dedim ve Aslı 'nın o durmayan çenesi yine devreye girdi.
"Anlat bakalım neler yaptın tatilde? Ben cevap vermeye fırsat olmadan başka şeyler söylemeye başladı.
-"Ay kızım sana anlatacağım o kadar çok şey var ki hangisindem başlasam."Şimdi onu bir kere daha ne kadar özlediğimi anladım.
**Okul zili çalmasıyla, Aslı'nın o durmak bilmeyen sesi de kesilmiş oldu ve sınıflara girdik. Aslıyla yine aynı yerimize önden ikinci sıralarımıza oturduk.
**Sınıfta, her kafadan bir ses çıkıyordu.Bunu bile gerçekten özlemişim.Sınıfa öğretmenimizin girmesiyle,sınıftaki o uğultu bir anda kayboldu.Herkezin gözü ,ben de dahil ögretmenin yanında ki podyumdan fırlamış çocuğun üzerindeydi.
"Gençler, sınıfımıza yeni arkadaşımız geldi, kendini arkadaşlarına tanıt bakalım" meraklı gözlerle herkes ona bakıyordu.Yeni gelen çoçuk ellini cebine soktu ve konuşmaya başladı herkes ağzı açık ona bakıyordu.
**"-Hocam birinci sınıf mıyız biz ya çocuksu hareketler filan , zaten bu igrenç okula babamın zoruyla geldim şimdi bide tanışma faslı filan hiç çekemem .Ben Savaş,herkeze merhaba! bu kadar yeter herhalde " dedi ve bizim sol tarafımızda ki sıraya birşey söylemeden oturdu.Bu cesareti nerden alıyordu da böyle konuşabiliyordu. Kendini bilmiş ukala.
**Sınıfta ki bütün kızların gözü yeni gelen cocuğun üzerindeydi doğru söylemek gerekirse yakışıklıydı.Hafif kaslı ve uzun boyluydu ve siyah gözleri gerçekten çok derin bakıyordu .Kendini beğenmiş ,ukala,serseri bir tipi vardı ,ön yargılı olmak gibi olmasın ama konuşmalarından anladığım kadarıyla tam da böyle bir tipti.Böyle tiplerden hiç hoşlanmazdım.Zengin olduğu her halinden belliydi ama bizim okulda böyle bir çocuğun ne işi vardı sonuçta burası bir devlet okuluydu.Babasının zoruyla gelmiş ve okulumuz iğrençmiş gerizekalı.
Tenefüs zili çaldığınsa sessizlik bir anda bozuldu.
**
" Şimdi size bişi diyeceğim ama sakın bayılmayın, okulun önünde duran bu son model arabalı taş cocukları sadece ben mi görüyorum yoksa bu bir hayal mi? Melis'in bunu söylemesiyle birlikte herkes camın önüne dizildi.Bizim okulun önünde mi?bu gerçekten imkansızdı, aynı yeni gelen çoçugun bizim sınıfta olması gibi.Bu aralar hiç yakışıklı ve taş çocuklar ilgimi çekmiyordu.Ne bunları düşünecek zamanım ne de bunlarla kafamı yoracak gücüm kalmıştı.Seneye üniversite sınavım var, anneme yardım etmem gerekiyor, bütün yükün onun omuzlarında olması beni üzüyor o yüzden okuldan sonra çalışmak için part time bir iş bulmam lazım.
Ve gerçekten taş çocuklara ayıracak bir vaktik yok.
**
Cüzdamı alıp, kantine gidecektim ki bana bakan iki çift siyah gözlerle karşılaşana dek.Gözlerin sahibi yeni gelen çocuk Savaş'tı.Neden bana bakıyor, Ah lanet olsun! Daha az önce böyle çocuklar ilgimi çekmiyor demiştim ama gözleri o kadar siyah ve o kadar derin bakıyordu ki bakmamak elde değildi.
Hemen kendimi toplayıp, suratıma soğuk bir ifade takındım.
"Pardan da ayı mı oynuyor,burda niye bakıyorsun?" bağırarak ve o kadar sert bir şekilde söylemiştim ki bu benim ağzımdan mı çıkmıştı? gerçekten ben bile şaşırmıştım.
Bunu söylememle birlikte sınıftaki bütün gözler taş,son model arabalı çocuklardan çevrilmiş hepsi şaşkın şekilde bana bakıyorlardı.Ah kahretsin!
"Sana bakmıyorum,rahat ol" diye sırıtıp, o siyah gözleriyle, arka tarafı işare etti.
Lanet olsun!bin kere, yüzbin kere lanet olsun!Annemin dedigi gibi safın önde gideniydim, hatta saflık konusunda mastır yapmıştım.Sınıfın en güzel kızının benim arkamda oturduğunu unutmuştum.Bu Ceren'di ve gerçekten çok güzel bir kızdı.Sanki vücudu kalemle çizilmiş gibi kusursuzdu manken gibi kızdı.
Galiba bir an bana bakma düşüncesi, hoşuma gitmişti.Ah, ne diyorum ben bu çocuğun mu bana bakmasını istedim?, Hayır tabikide o ukala çoçuk asla ve asla benim tipim değildi.İç sesim düşünmeyi kes artık..
Ceren'e baktığım da oda, Savaş'a bakıyordu.Okulun ilk günü flörtleşiyorlardı.Bende bir rezillik yapıp kendimi yine rezil ettiğimle kalmıştım.
Aslında, bu yeni gelen çocukla, Ceren tencere kapak olmaya tam müsait duruyorlardı.İkiside kendini begenmiş,ukala şahışlar.Ceren kendini sınıfın prensesi sanıyordu, sınıfta ki bütün erkeklerin gözü onun üstündeydi.Evet güzel bir kızdı ama güzel olması,sınıfta herşeyde sö sahibi olacağı anlamına gelmiyordu.Bir kere daha düşündüm de ikisi tam tencere kapaktılar.Savaş Ceren ile flörtleşmesi bitmiş olsa gerek ayağa kalktı ve sınıftan çıktı.
**
"Sare kantine geliyor musun?" Aslı'nın sesiyle boğuştuğum iç dünyamdan çıkıp gerçek dünyaya dönemilmiştim.Aslı'nın az önce olan olaylardan haberi yoktu, yoksa ağzı durmaz beni daha da rezil ederdi.
"Yok,ben aç değilim sen git" az önce yaşadığım olaylar,bütün işahımı gidermişti.
"Ya , benimle gel o zaman." aslı hep böyleydi, illa yanında birsey almasamda beni de sürüklüyordu.
"Benim spor salonuna gitmem lazım.Beden öğretmeni beni çagırmıştı, bugün sana eşlik edemiyorum." Aslı üzgün gözlerle bana baktıktan sonra kantine gitti.
Bende artık, sınıfta ki bana bakan gözlerden kurtulmak istiyordum.Hemen bodrum kata inmek için sınıftan çıktım...
--------------------------------------------------2.bölüm nasıldı umarım beğenirsiniz..:)
En kısa zamanda diğer bölümleri gelecek..
Yorumlarınızı da bekliyorum ^^ ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UKALA
Teen FictionZıt karakterler, asla bir araya gelemeyecek iki insan bir araya gelirse,onların hikayesi başlar.. Sare, 17 yaşında lise öğrencisidir. 16 sene babasız büyümüş , babası onları terk edip başka bir kadınla evlenmiştir.Babasına hem nefret dolu hem de özl...