Yolculuk

65 6 0
                                    


          Melek Teyzenin aramızdan ayrılışı ve artık Zeynep'in hayatında benden başka birinin olmayışı, benim sorumluluklarımı arttırmıştı.
Zeynep bana sevgisini göstermişti, elimden tutup yalnızlığımı paylaşmıştı, yeni bir güne Zeynep'in müthiş kahvaltısıyla uyandım. Mutfaktan gelen eşsiz kokular resmen uykumu açmıştı. Yatağımdan kalkıp soğuk bi duştan sonra mutfağa yöneldim, kimse yoktu sofra hazır demliğin altı kısık ateşte yanarken gözlerim kapandı, gülümsemeyle beraber günaydın sesi ve günün ilk öpücüğünü tenimde hissederken arkamı döndüm, Zeynep pijamalarıyla sabah bütün hünerlerini göstermiş, gözlerime bakarak gülümsüyordu. Ellerini tutup masaya doğru ilerlerken Zeynep bana şarkı söylüyordu sesi o kadar güzeldi ki kahvaltıyı unutup Zeynep'in dudaklarından dökülen kelimelere dalmıştım. Şarkıyı bitirdikten sonra bir öpücük kondurup 'hadi adamım kahvaltını yap' dedi. Gülümseyip o enfes kokulu yumurtadan almıştım, gerçekten Zeynep kahvaltı konusunda muhteşemdi, o kadar çok yemiştim ki günü tek öğünle bitirebilirdim, sofrayı topladıktan sonra salona geçtik. Ben tv de 'prison break' izlerken Zeynep hala mutfaktaydı, dakikalar sonra elinde iki bardakla yanıma geldi ve 'Adamım sana latte yaptım.' Dedi. Sarılıp teşekkür ettim, başını göğsüme koyup benimle birlikte tv izlemeye başladı. 'Zeynep, gitmek istediğin bir yer var mı?
'Seninle heryere giderim ben adamım'
'Tamam o zaman, seni şu andan itibaren kaçırıyorum çabuk hazırlan 2 saat sonra yola çıkıyoruz, hadi ama hala bakıyorsun'
'Ama benim işim var işe gitmeyecekmiyim?'
'An itibariyle istifanı verdin haberin yok mu? Hadi kelebek bak ben hazırım'
'Tamam tamam hemen geliyorum' dedi ve gülümseyerek odasına doğru hızlı adımlarla ilerledi. Odadan gelen 'şimdi yanıma ne alıcam ki ben,off ama çok hızlı oldu bu, of Poyraz off. Zeynep kendi kendine konuşurken ben dizime devam edip aynı zamanda sigaramı yakmıştım. Yaklaşık 2 saat sonra Zeynep,'Adamım ben geldim ' dedi.'hadi o zaman yolculuk başlasın, kaçırılmaya hazır ol'. Zeynep'in ömürlük bavulunu arabaya yerleştirip benim sırt çantamı da arka koltuğu attıktan sonra yola çıkmıştık. Zeynep nereye gidiceğimizi sorduğunda,'Yolumuz uzun kıvırcık hiç sorma.' Cevabın sürpriz olduğu belliydi kendimce ama Zeynep ısrar edince Rize'ye Ayder yaylasına şehirden uzak doğayla iç içe olacağımız biryere gidiceğimizi söyledim, yolculuk sırasında bana radyo eşliğinde şarkılar söyleyip kurabiye ve bisküviler yedirmişti, benzin için durduğumuz her istasyonda o şehrin tarihine ait minyatürler alıp bu kaçırılmanın bi kanıtı olucağını söylemişti. Saatler sonra yalnızdım, Zeynep uyumuş ben ve bitmeyen yollar baş başa kalmıştık. Uykuma dayanamayıp istasyonda durdum Zeynep uyandı, gözlerini bana çevirerek, 'Adamım, kaç saat uyudum ben, geldik mi? dedi.'hayır kıvırcık daha yolumuz uzun, benimde uykum var hadi sende uyu.' Dedim. Zeynep arka koltuklarda  beraber uyuyalım o zaman demişti, sarılıp uyumuştuk. Gözlerimi açtığımda dağların arkasından güneşin ışığı aydınlatıyordu etrafı, Zeynep derin bir uyku içindeydi omzumda bana sarılıp uyuyordu ilerlememiz için uyandırmak zorundaydım.'Zeynep, Zeyneeep, Kıvırcıık! Zeynep gözlerini hafif bi şekilde aralamıştı, dudaklarına minik bir öpücük kondurup günaydın kalp ortağım. Dedim. Dağınık saçlarını düzeltip gözlerini bana çevirdi, -Naber adamım? Dedikten sonra sımsıkı sarılıp,'Yeni bi güne senle uyanmak çok güzel, iyiki varsın.' Arabadan inip ufak bi cafe de kahvaltımızı yaptık, Zeynep makyaj yapmazdı, bi kadın makyajsız bu kadar mı güzel olurdu, çok şanslıydım. Yola devam ettik, saatler sonra Zeynep'e söylediğim yere Ayder yaylasına varmıştık. Burası gerçekten Dünyadaki Cennet'di yeşil ve mavinin buluştuğu, sisli dağlardan akan buz gibi akarsu, eşsiz bi güzellikti. Yaylada babamın iki katlı ufak ahşap bi evi vardı, eskiydi, tozluydu ama hala kullanılır vaziyetteydi. Zeynep resmen buraya aşık olmuştu onun gülümsemesi mutlu olması beni dahada mutlu ediyordu, ben, Zeynep için vardım.

Aşk YoluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin