Arkadaşlar multide 6 tane kapak resmi var. Hangisi olsun? Lütfen görüşlerinizi söyleyin. Ayrıca oy verip yorum yapan herkesi ısırcam skskkdf.
~~~Malia~~~
Beacon Hills tabelasını geçip okula geldiğimde duraksadım. Okula gitmek ha? Pekala yapabilirdim. Herkes bana tuhaf bakışlar atarken aniden kolumda bir el hissedince ben ne olduğunu anlamadan bir ağacın arkasına çekildim. Beni ağacın arkasına çeken kişi Stiles'dan başkası değildi.
"Gözlerin parlıyor."
Bu muydu yani? Bunu demek için mi gelmişti. Gerçi ne olmasını bekliyordun Malia? Onun umrunda mısın sanki?
"Daha kontrol etmeyi öğrenemedim." dedim sert çıktığını umduğum sesimle. Onunla mesafemi korumaya çalışıyordum. Dün gece dayanamayıp dudaklarına yapışmıştım ve yaptığım yanlıştı. Çünkü onun bir sevgilisi vardı. Lydia.
"Öğrensen iyi olur." deyip okula doğru yürümeye başladı. Neden bu kadar sinirlenmişti ki?
"Stiles"
Arkasını dönüp bana boş boş baktı. Bir şey söyle Malia.
"Şey...ıhm...ben özür dilerim." diye gevelerken gözlerimi yere diktim. Tanrım! Cidden mi Malia? Özür dilerim mi?
"Sorun değil. Arkadaşız." deyip dudağında oluşan tebessümle okulun içine girdi. Arkadaş mı? Arkadaş. Sertçe yutkunup hızlı adımlarla okulun içine girdim. Arkadaş ha?
~~~Stiles~~~
Arkadaş mı? Peki Stiles. Cidden peki. Okulun kolidorlarında rahatsızca yürürken aniden üstüme atlayan Lydia'yla birlikte affalladım. Ağlıyordu. "Lydia iyi misin?"
"Stiles,geldiler." derken küçük vücudu kollarımın arasında titriyordu.
"Kim geldi,Lydia sakin ol."
"Stiles,onlar...geldiler."
"T-tamam,gel" dedikten sonra onu kucaklayıp okul psikologumuz Ms. Morrel'in odasına götürdüm. Lydia sıkıca bana tutunmuş göz torbaları kızarmış bir şekilde yüzümü inceliyordu. Onu bu halde görünce kalbim sızlamıştı. Onu köşedeki gri koltuğa yatırarak Scott'ı aradım.
~~~Malia~~~
Şu anda hepimiz susup Lydia'nın aptal konuşmalarını dinliyorduk. Kim geliyordu,ne geliyordu veya ne oluyordu anlamamıştım. Sadece sıkıntıdan deri şortumun altında hafifçe yrıtılan çorabımla oynuyordum. Stiles elini saçlarına daldırarak sertçe nefesini dışarıya üfledi. "Lydia yeter artı..." Stiles'ın cümlesini bozan şey Lydia'nın kulaklarımı delicesine yırtmaya uğraşan çığlığı olmuştu. Sesin kulağıma uyguladığı baskıdan dolayı kulaklarımı tıkadım. Bir ara bu kızın bademciğini yırtmalıydım.
Stiles, Lyida'ya sarılınca sinirle dişlerimi sıkıp Ms. Morell'ın odasından çıktım ve lavaboya yöneldim. Nasılsa kimse beni umursamıyordu. O lanet olasıca hayatıma geri dönmek istiyordum. Sadece bir çakal olarak kalsaydım çok mu batardı yani?
Lavaboya eğilip elimi yüzümü yıkadıktan sonra hafifçe doğruldum. Aynadan bir yansıma geçmişti. Tanrım. Tam dönüşecekken aniden ağzımın kapanmasıyla ben çığlık bile atamadan gözlerim kapandı.
~~~Stiles~~~
Lydia sakinleştikten sonra rahatlamıştım. Gözlerim nedensizce etrafta Malia'yı arıyordu. Galiba gitmişti. Scott eğilip Lydia'ya baktı. "Lydia ne gördün?"
"Malia."
Ne? Malia mı? Scott'da benimle aynı düşünmüş olacak ki tek kaşını kaldırıp Lydia'ya baktı. "Malia mı?"
"Malia tehlikede." dediğinde boğazıma oturan yumruyu yutmaya çalıştım. Lydia silkinerek gözlerini diktiği yerden kaldırarak bana baktı. "Stiles, Malia tehlikede." deyip ayağa kalktığında Kira endişeli bir şekilde Lydia'ya baktı. "Peki ne yapacağız?"
Isaac gözlerini döndürerek etrafına bakındı. "Onu bulacağız."