Geliyor...
Kömür gözlerini benden ayırmadan koşarak yanıma geldi.Tam karşımda durunca kocaman gülümsemesini yüzüne yerleştirdi.Ellerimi tuttu.Alnıma küçük bir buse kondurdu ve konuşmak için ağzını araladı...
"Sare kalk yine geç kalacaksın !"
Ah anne , of anne ...
Hep sen engel oluyorsun şu prensle konuşmama . Her defasında tam yerinde uyandırılır mı ?
"Geliyorum Gül'üm "
Sevgili annemi daha fazla kızdırmamak için yatağımdan kalktım. Her sabah olduğu gibi banyoya ulaşasıya kadar yaralamadığım yer kalmadı .Hava eylül ayına göre aşırı fazla sıcak olduğu için yine çok terlemiştim bu yüzden her sabah bu lanet duşu almam gerekiyordu. Hızlıca duşumu aldım ,dişlerimi fırçalayıp saçımı taradım ve odama girdim . Saçıma bir havlu yerleştirip dolabimin karşısında durdum. İç çamaşırlarımı giydim ,formamı elime alacakken telefonum çaldı. Yatağımın yanındaki küçük mor sehpanın üzerinde şarjda duran telefonumu aldım ve yeşil butonu kaydırdım.Alo demeden karşıdan kalın tabiri tam olarak uyku kaçırıcı bir ses geldi .
"Günaydın yakışıklı!"
"Günaydın güzellik"
"Bugün geç gelicem okula beni idare et öptüm ." diyerek dire suratıma kapattı . Alışık olduğum için kızmadım çünkü aynı şeyi birbirimize defalarca yaptık.
Biricik dostum,sınıf arkadaşım Kağan'la genel olarak yaptığımız türden bir konuşmayı yapmıştık.İkimiz de telefonla konuşmayı pek sevmezdik.Aslında konuşacak birşeyimiz olmaz çünkü her zaman beraberiz.Hem aynı sınıftayız hem aynı mahallede.Annemle annesi Selma teyze lise arkadaşı oldukları için bağımız çok büyük. Bu nedenle çoğu zaman aynı evde bile sabahlarız.O benim tek gerçek dostum Kağan Özay . Bütün doğrularımı yanlışlarımı bilen tek insan ve annemin güvenebildiği tek erkek arkadaşım . Kaderlerimiz bile aynı yazılmış . Benim babamın ölümünden 1 ay sonra babası da aynı nedenle,trafik kazasıyla vefat etmiş.. .
Aynanın karşısında neredeyse 5. dakikamı doldurmak üzereydim.Formamı giydikten sonra 5 dakikadır saçımı nasıl insan içine çıkarabileceğimi düşünüyordum . Kurutmuştum ama çok kötü gözüküyordu.Anneme seslendikten 1 dakika sonra içeriye giren güzeller güzeli kadın beni önüne oturtarak Gül örgüsünü yapmaya başladı . Anneme göre yaptığı sadece bir mısır örgüsü ama bu örgü annemin elinden geçtiği için benim için bir şaheser değerinde. Bu yüzden 5 yaşımdan beri bu örgüye Gül örgüsü derim.
Annem saçlarımı örmeyi bitirdiğinde telefonla oynadığın oyunu direk kapattım ve yatağımın üzerindeki lacivert çantamın ön küçük gözüne attım . Anneme bir öpücük verdikten sonra aşağı inmemi söyledi ve odamdan çıktı. Ben de çantamı tekrar kontrol ettim ve içine kulaklığımı bir de biyoloji defterimi attıktan sonra son kez aynaya baktım.Dudaklarım gerçekten cansız ve kuru gözüküyordu.En sevdiğim portakallı nemlendiricimi dudaklarıma sürdüm ve çantamı alıp koşarak aşağı indim . Mutfağa girdiğimde annem kızartma ve köfteleri tabağıma koydu . Hemen masaya oturdum ve buz gibi portakal suyumla kahvaltımı hızlıca bitirdim . Annemi öptükten sonra lacivert spor ayakkabılarımı giyip hızlıca yola koyuldum . Okulumun yolu çok uzak olmamasına rağmen yürümek istemiyordum ama servis sıkıcı olur diye bu düşüncemi annemle paylaşmadım . Kulaklığımı takıp tempolu bir şekilde yürümeye başladım . Yaklaşık on adım attıktan sonra karşıma dikilen bir adet Kağan'la şok oldum. İçimden istemsizce çıkan küfürle düz bakışımı Kağan'la buluşturdum . Kızdığımı anlamış olacak ki o dayanamadığım tatlı gülüşünü gösterdi ve bana kocaman sarıldı . Kızgınlığımı bi kenara atıp ben de ona sıkıca sarıldım."Bugün ne dersem yapmaya varmısın güzellik." "Okula gitmeyelim tamam ."diye bir karşılık verince sokağın ortasında değişik bir sevinç çığlığı attı ve en sevdiği şeyi yaptı,burnumdan öptü. İnsanlar garip garip bize bakarken elimden tuttu ve okul yolunun tersine bi yola girdik . Nereye gittiğimizi sorduğumda sahile ineceğimizi ordan da her zamanki gibi Bulut Kafe'ye gideceğimizi söyledi . Sahile indiğimizde bankın birine oturduk.İlk defa sessizdi birşey konuşmadı bu çok hoşuma gitmişti . Böyle devam etmesini umarken sessizliği Kağan'ın midesinden gelen açlık belirtisi olan saçma bir ses bozdu .İkimiz de bir an durduk ve deliler gibi gülmeye başladık . Biz böyleydik saçma şeylere sırf gülesimiz var diye saatlerce gülerdik . "Geliyorum hemen bekle." dedim . 50 metre uzaklıktaki bir tostcuya geldiğimde doymayacağını bildiğin için iki yarım yaptırıp bir tane de ayran aldım . Elimdekileri görünce çocuk gibi ellerini çırptı.Yanağıma masumca busesini kondurdu ve hızla yemeğini yemeğe başladı.Yemek yerken konuşmayı sevmediğini bildiğim için başımı omzuna yasladım ve bekledim."Bitti çirkin." diyip yanağımdan bir makas aldı. Yine gülerek ve şakalaşarak Bulut Kafe ye geldik. Burası adından da anlaşılacağı gibi bulut temalı ve gayet sakin biyerdi . Çocukluğumuzdan beri Kağan'la hep buraya geliriz. Girdikten sonra ikimizde kasadaki Ayla teyzeye kocaman gülümsememi sundum ve üst kata çıktık.Kafamı kaldırdığım an şok oldum .Tanıdık bir ses hoşgeldin aşkım diye birşey geveledi.Kafamı gelen sese çevirdiğimde kabus görüyor olmamı diledim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Menüde Aşk Var
Ficção AdolescenteKafamı kaldırdığım an şok oldum .Tanıdık bir ses hoşgeldin aşkım diye birşey geveledi.Kafamı gelen sese çevirdiğimde kabus görüyor olmamı diledim.