Esrarengiz Oyunlar

Mahzen

Mahzen mi? Mahzen de ne? Bob kafayı yedi ya da tarzı odalara ilginç isimler koymaktı. Odaya girmeyi hiç istemiyordum. Sanki içeride Bob'un tehlikeli ve korkunç olaylar çevirdiği bir yer vardı. Yani ben öyle düşünüyordum. Ben bunları düşünürken Adam ise rahat gözüküyordu. Sanki daha önce gelmişti buraya.
Bob bizi içeri aldı. İçeri girmek istemedim. İkisi de bana kötü gözlerle baktı. O bakışlarla girmemek elde değildi. Ben de içeri doğru bir adım attım. Düşündüğüm kadar korkunç değildi. Ama esrarengiz bir yer olduğu kesindi. Esrarengiz...
Filmlerden çıkma büyücü odalarına benziyordu. İlginç şekillerdeki camlardaki garip... Bir saniye onlar da neydi?
"Bob bunlar da ne?" diye sordum.
"Neler?"
"Onlar, şişelerin ya da her neyse bu camdan yapılmış şeylerin içindeki renkli sıvılar. "
Güldü ve "İksir" dedi.
"Ne?"
"Beni duydun. İksir onlar."
"Bu nasıl mümkün olabilir. Onlar gerçek değil, değil mi? Dokunmak istiyorum."
"Hayır evlat bunu yapmak istemezsin."
"Peki, tamam."
"Şimdi konumuza dönelim. Sen bana şu notu göster."
"Hayır, Y-yani neden ki?"
"Sen verir misin? Sonrasını anlarsın."
Notu uzattım. Ve Mahzen'in farklı bir bölmesine gitti. Gelmememizi söyledi.
Bob yanımıza geldi ve elinde bir şey vardı.  Hayret etmiştim. O da neydi. Asa mıydı? Heralde büyü yapacak. Ne saçmalıyorum ben? Bir saniye. N'apıyor o?
"Artık bu saçmalığa dayanamam. Gidiyorum"
"Bekle en azından neler yapabildiğini gör." dedi bana Adam.
"Umarım bunun sabah bana anlattığın cadı ve annemle ilgili değildir."
Bob notu aldı ve asayı kullanarak büyü yaptı. Büyü olduğunu sandığım şeyi ya da.
"B-Bu nasıl mümkün olabilir ki. Bob ne yapıyorsun sen?"
"Gördüğün üzere saf büyü, tertemiz."
Bu gerçekti. Artık inanmaya başlamıştım galiba.
Ama annemin cadı olduğunu kabullenmek ise hala beni zorluyordu.