İnek Prens

~Bölüm 5~ Bir Kuzen Rüzgarı

Medyada Rüzgar var. İyi okumalar.

Artık cidden değişmek istediğimi farkettim. İnsanlar sürekli bende bir cevher olduğunu söylüyor. Peki ben neden farkında değilim ?

Belkide bende merak ediyordum. Etrafımdakilerin gördüğü şeyi görmek istiyorum. Nasıl yapıcağımıda biliyorum.

Telefonu elime aldım ve belkide benim için bir dönüm noktası olucak kararımdaki gerekli insanı aradım.

"Alo Rüzgar. Kardeşim nasılsın ?"

"Ooo kuzen sen beri arar mıydın ya. İyi sayılır biraz dünden kalmayım ve sabah yine tanımadığım biriyle uyandım."

Klasik Rüzgar. Yakışıklıdır. Ayran gönüllüdür. Keyfine düşkündür. Ama zekidir. İşte İdolüm.

"Anladım kuzen. Ben senden birşey istiycem."

"Söyle kuzen dinliyorum."

"Beni değiştirmeni istiyorum. Herşeyimle baştan yarat beni. Kıyafetlerimi yak. Saçlarımı jolele. Ne istersen. Sadece yardım et."

"Oh bee. Bunun bir gün olucağını biliyordum. Kafamda çok güzel planlar var kuzen. Akşama geliyorum. Yarında Cumartesi. Bütün gün canını çıkarıcam senin. Puhahah."

"Senden de iyiki birşey istedik oğlum bokunu çıkarmasana. Beni rezil edersen geometri kitaplarına boğarım seni."

"Hop abi büyüksün. Akşama görüşürüz."

İzmirde oturduğu için buraya dört saate varıyor. Herneyse. Umarım pişman olmam.

Rüzgar gelene kadar haftasonu baya dolu olucağımı düşünerek bütün ödevlerimi bitirdim.

Akşama doğru Rüzgar geldi. Değişmiş. Daha yakışıklı olmuş.

"Oo kuzen dövmeler yeni mi ?"

"Evet. Sana da yaptıralım."

"Yok. Henüz ona hazır hissetmiyorum."

"Peki kuzen."

Birlikte odaya çıkıp neler yapıcağımızı konuştuk. Sabah erkenden kalkıp AVM ye gittik. Kırtasiye alışverişi dışında buraya pek uğradığım yoktu.

Önce birkaç kıyafet mağzasına gittik. Benim beğendiğim hiçbirşeyi Rüzgar beğenmedi. Neymiş kareli gömlek mi kalmış. İspanyol paça kot mu olur ?

Beni köşeye oturttu ve kendisi gezmeye başladı. Bir dolu giysiyle yanıma geldi.

İlki bir kot gömlek altına taşlanmış siyah dar paça bir kottu. Kabinden dışarı çıktım ama birşeyler yanlış yapmışım. Rüzgar çıldırdı.

"Oğlum o gömlek pantolon içine konur mu?"

"Konmaz mı ?"

"İlk kural. Gömlekler pantolon dışında tutulcak."

Geldi ve üstümü düzeltti.

"Bak bu güzel şimdi diğerlerini giy."

Gittim ve diğer verdiklerini giydim. İkıncı gri siyah yatay çizgili bir V yaka tişört ve kot dar pantolon. Üstünede siyah deri ceket.

"Aaa bak bu da oldu. "

"Ben çok sıkıldım Rüzgar. Bitmedi mi daha?"

"Ohoo daha yeni başlıyoruz."

Şimdi sıçtım.
Erkek mağzalarının yarısını talan ettikten sonra bir takıcıya girdik. Siyah ipli üstünde ying ve yang işaretli bir kolye aldık. Daha havalı olurmuş. Neyse.

İç çamaşırı ve parfüm aldık. Elveda pamuklu atletler. Elveda bol paçalı donlar.
Yanlız parfüme diyicek yok o güzel.

Sonra bir ayakkabı mağzasına gittik. Siyah bir supra aldık. Bir tanede beyaz kırmızı spor ayakkabı.

En son berbere gitmek kaldı ki benim için en acısı. Saçlarımı çok seviyorum.

"Bak kuzen sana benimkinin biraz değişiğini yaptıralım. Hem yüzün falan açılır hemde yakışır. Birde jole aldıkmı her sabah biraz saçına sürersin. İşte bu kadar."

"Allahım sen saçlarımı bana bağışla. Onlar benim en önemli ikinci uzulum."

"Oki çirkinleşme otur şu koltuğa."

En sonunda oturdum ve adam saçımı kesmeye başladı. İnsafsız makas yetmedi makinayla girdi bide.

Aslında sonuç fena değildi. Güzel bile olmuştu hatta.

"Kuzen son birşey daha.Doktordan göz reçetelerin lazım bana. Lens almamız lazım. Bu gün veririz reçeteleri yarın akşama alırız heralde lensleri."

Herşey bitti ve eve gittik. Kendimi yatağa attığım gibi sızmışım. Çok merak ediyorum. Acaba yeni Okyanus nasıl karşılancak ?

Karayel Lisesi eski Okyanusu unut. Yenisi kapıda ve bomba gibi...