Multimediada Eylül var.
Uyandığımda yanımda Koray olmadığı için derin bi oh çektim ve her zamanki gibi yüzümü yıkayıp aşağı indim. Fark ettim ki baya erken uyanmışım. Benden başka herkes uyuyodu. Kapı sesi gelince birinin eve geldiğini anladım. Kalkıp kapıya gittim. Koray elinde büssürü poşetle içeri girdi.
"Sen markete mi gittin?" Diye sordum
"Sana da günaydın Eylül."
"Napıcaksın sen bu aldıklarınla?"
"Ne meraklı çıktın kızım. Kahvaltı hazırlicaz burda."
"Sen?"
"Tabi ben, ne sandın. Ama sende yardım ediceksin üvey kuzenine."
"Hiiç işim olmaz koraycım hadi sana kolay gelsin." Diyip mutfaktan çıkmak için arkamı döndüm. Vee o el tabi ki hemen kolumda. Kolumdan tutup beni kendine doğru çevirdi.
"Sen daha böyle kahvaltı bile hazırlayamıyosan kesin evde kalırsın."
"Hazırlayamadığımı kim demiş." Diyip yüzüme iddalı bi gülümseme yerleştirdim.
"Göster o zaman marifetini." Dedi ve işe koyulduk. Harika bi kahvaltı hazırladıktan sonra ben annemleri ve rüzgarı uyandırdım.
"Bu masayı kim hazırladı böyle?" Diye sordu annem. Şaşırdığı gözlerinden belli oluyodu.
"Tabikide kızın anne. Başka kim hazırlayabilir." Diyerek evdekilere artistlendim.
"Biz senin böyle yeteneklerin olduğunu bilmiyoduk Eylül." Diyince Ufuk abi Koray bey hemen lafa atladı.
"Yok zaten. Nerdeyse hepsini ben yaptım. Azıcık yardım etti diye havalara giriyo şimdi." Demesiyle koray in Eylül out. Kahvaltıyı yaptıktan sonra odama çıktım. Sıkıntıdan ölmesem iyidir. Rüzgar'da zaten manitasıyla buluşmaya gitti. Yalnız kaldım burda. Koray'ın yanına gidiyimde bari azcık sinir etsin beni.
Korayın odasına pat diye dalınca olduğum yerde kaldım. Bismillahirrahmanirrahiiimmm o kaslar ne öylee. Hay maşallah. Yeni duştan falan mı çıktı bu lan. Ay o altındaki havlu açılır şimdi falan. Elimle Gözlerimi kapatıp konuşmaya başladım.
"Ya şey ben özür dilerim böyle pat diye dald... Giyinsene sen ya!"
"Yoo gerek yok iyi böyle."
"Ya pis herif bide iyi böyle diyip gülüyosun."
"Tamam çık baride giyiniyim." Diyince kafamı sallayıp odadan çıktım. Ya bu çocuğun saçları ıslakken bile neden böyle güzel. Off Eylül ne diyosun sen ya. Kapının önünde giyinmesini beklerken kapıyı açtı.
"Olmuş mu ufaklık."
"Olmuş Koray 'abi'" diyip odaya girdim.
"Ne kadar tatlı abi diyosun sen öyle." Piçe bak ya nasılda egosu tavan yaptı.
"Ufuk abide Odayı ne güzel hazırlatmış senin için."
"Amcam diye demiyorum kral adamdır."
"Öyledir... Eee Amerika nasıldı?" Diye sordum konu açmak için.
"Amerika gibi."
"Ay ne kadar komiksin sen."
"Nasıl olsun işte güzel hatunlar. Barlar partiler falan." Gozol hotonlor borlor portolor folon.
"Okumaya mı gittin eylenmeye mi?"
"Okurken eylendim."
"Ne güzeel." Bunun sevgilisi buna hiç karışmıyo mu ya benim sevgilim barlarda kızlara bakıcak gözlerini çıkarır ona yediririm.
"Ya Koray hani eda sana sevgilini sormuştu ya rüzgar mesela hep konuşuyo sevgilisiyle ama seni hiç konuşurken görmedim kavgalı falan mısınız?"
"Sabah yanında konuştum uyuduğun için duymadın."
"Sabah sen benim odama mı girdin!"
"Dün gece olanları hatırlamıyo musun?"
"Ne! Nolmuş dün gece. Naptın bana pis sapık."
"Ben mi sapığım. Beni öpen sendin."
"Ne öpmesi ya. Yapmam ben öyle şey."
"Yaptın bile artık namusumsun."
"Ya ne diyosun be!" Diyip kaslarına geçirdim. Salak salak kahkaha atmaya başladı.
"Kızma hemen şaka yaptım." Şuna bak ya hala gülüyo.
"Daha fazla senin yanında kalıp sinir krizi geçiremem o yüzden ben dışarı çıkıp arkadaşlarımla buluşsam iyi olur."
"Kim o arkadaşların?" Diye sordu tok bi sesle.
"Seni ne ilgilendirir."
"Kuzenin olarak beni gayrette ilgilendirir ve eğer erkek varsa gidemezsin izin vermiyorum."
"Senden izin alan kim." Dedim ve onun bişey demesine fırsat vermeden odadan çıktım. Bizimkilere buluşmak için mesaj atıp hazırlanmaya başladım. Kapıdan kilit sesi gelince kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açmaya çalıştım ama açamayınca kilitlenmiş olduğunu anladım.
"Gitmek yok diyosam gitmek yoktur ufaklık. Biraz büyük sözü dinle." Yok artık Koray bu ne şimdi. Kilitlemek ne ya çocukmuyum bende beni odaya kilitliyo.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaslı Bela
Teen Fiction"Off Koray ne tür bi belasın sen?" "Tatlı bela." Diyip sırıttı. "Yanlış" dedim ve "kaslı bela." Diye düzelttim.