Multimediada Koray var.
İyi okumalar
"Koray aç şu kapıyı!" Diye bağırıp kapıyı yumrukluyodum. Ama beyfendinin umrunda bile değildi. Evde bizden başkasıda yok ki olsa onlar çıkarırdı beni.
"Ya Koray neden kilitledin beni bari onu söyle." Dedikten biraz sonra kapı aniden açıldı. Koray odaya girip kapıyı sertçe kapattı.
"Tamam git! Seni evde durman için zorlayamam. Git hadi! Sanki bora'nın sana neler yapmaya çalıştığını bilmiyorum. Ben seni düşündüğüm için yaptım. Umrumda değilsin, şimdi gidersen git sen bilirsin." Sesi bütün evde yankılanıyodu.
"Sen... Bora'yı nerden biliyosun."
"Rüzgar anlattı."
"İyi de Bora orda olmicaktı ki."
"Olsun yada olmasın ben seni korumak istedim."
"Neden? Niye düşündün ki beni?"
"Çünkü..."
"Çünkü?"
"Çünkü sen benim kuzenim sayılırsın ve küçük kuzenimi korumak benim görevim."
"İyi görevini başarıyla tamamladın şimdi gidebilirsin yalnız kalmak istiyorum."
Birşey demeden odadan çıktı. Bende bizimkilere olanları anlatıp gelemiceğimi söyledim. Artık kilitli değildim ama bu seferde benim gidesim yoktu. Beni neden bu kadar çok koruduğunu anlamış değilim. Evet Bora bana çok kötü şeyler yapmaya kalkıştı ama sanki Koray biraz abarttı. Neyse ne ya gitmiyorum işte rahatlasın öküz. Kulaklıklarımı takıp yatağıma uzandım ve herzaman olduğu gibi müzikle birlikte kendimi uykunun kollarına bıraktım.
"Şşş küçük cadı uyan hadi." Koray başımda dikilmiş beni uyandırmak için büssürü şey gevelerken onu duymazdan gelip uyumaya devam etmeye çalıştım. Ama tabi Koray bu ne yapar ne eder bi uyuzluk yapar. Parfümlerimden birini alıp yüzüme sıkmaya başladı. İnsafsız adam yüze parfüm mü sıkılır. Yüzümü yastığa gömerek parfüm saldırısından kurtuldum.
"Tamam o zaman uyandırmak için basit yollar denemekten vazgeçiyorum ve şuan uyanmazsan elime makası alıp o güzel saçlarını kesmeye başlıyorum." Ne! Ne! Ne! Ne! Saç kesmek mi dedi o ?
"Nee!" Diye bağırıp yataktan fırladım.
"Bi kızın saçının onun en hassas yeri olduğunu bilmem çok işime yarıyo."
Dedi ve o piçimsi gülümsemesini yaptı."Off Koray ne tür bi belasın sen?"
"Tatlı bela." Diyip sırıttı.
"Yanlış." Dedim ve "kaslı bela." Diye düzelttim.
"Çok sevdiysen kaslarımı istediğin zaman göstere bilirim." Dedi bütün egosuyla.
"Hemen pislikleş zaten." Diyip gözlerimi devirdim.
"Sadece senin pisliğinim." Diyip alay edercesine güldü.
"Koray gerçekten uyuzun tekisin. Sen daha çok sinirimi bozmadan aşağı inmek istiyorum." Diyip odadan çıktım oda arkamdan piç piç sırıtıyodu. Aşağı inince film izleyen annem ve Ufuk abinin yanına gittim.
"Uyandın mı Eylülcüm?" Diye sordu Ufuk abi. Yok ben uyuduğum için burdayım zaten. Uyurgezerim ya sanki ben.
"Uyandım Ufuk abi." Diye kibarca cevap verdim.
"Bi sorun yok di mi? Çünkü sen genelde gün içinde sadece moralin bozuk olduğunda uyursun." Dedi. Tanıyosa beni demek.
"Yok Ufuk abicim sadece biraz başım ağrıyodu o kadar."
"İlaç içseydin kızım." Diye lafa atladı annem.
"İçtim anne merak etme geçti zaten." Dedim ve ardından "siz filminize devam edin ben bahçedeyim." Diyip Bahçeye çıktım.
Koray görmüş olucak ki yanıma geldi.
"Konuşmalarınızı duydum da eğer moralini ben bozduysam özür dilerim. Seni üzmek istememiştim. Bu gün yaptığım şey biraz sa-" lafını kesip
"Sen özür dilemeyi bilir miydin?" Diye sordum. O masum bakışları sinirli bakışlara dönünce "şaka yaptım kızma. Senin bi suçun yok sadece boranın yaşattıklarını hatırladım. Ve yaptığın şey o kadar da saçma değildi sadece beni korumaya çalıştın." Dedim.
Bişey demeden gözlerimin içine bakıyodu. Çok garip bakıyodu. Daha önce kimse bana böyle anlamlı bakmamıştı sanki. Bakışmamız devam ederken konuşma başladı;
"Biliyo musun? Bazen benden bile olgun olabiliyosun."
"Bu senin için kötü bişey bence." Dedim ve hafiften gülümsedim.
"Belkide iyidir." Diyip göz kırptı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaslı Bela
Teen Fiction"Off Koray ne tür bi belasın sen?" "Tatlı bela." Diyip sırıttı. "Yanlış" dedim ve "kaslı bela." Diye düzelttim.