Kızıl Safkan

•Tanıtım•

Dünya'daki kaynaklar tükenmeye başlayınca ( petrol , kömür vb. ) , büyük bir şavaş çıktı . Kazananlar , kaybedenlerin elindeki bütün kaynakları ele geçirdi .
Ancak , bu kaynaklar uzun süre yetmedi . Böylece insanlığın önünde sadece iki seçenek kalmıştı : nükleer santral , kimse bunu istemiyordu çünkü son dönemde çok fazla kaza yaşanmıştı , veya başka bir gezegen bulma . Bunun için kaynak ve zaman yokken kesinlikle imkansızdı . Bu yüzden ayakta kalan her şehre bir nükleer santral kurdular . Böylece insanlık bir asır daha hayatta kaldı .
Savaş , açlık , sefalet vb. şeyler insanlık üzerinde hüküm sürerken , kimse küresel ısınmayı düşünmemişti bile . Kimse buzulların neredeyse tamamının eriyip erimediğini düşünmemişti . Hiç beklenmeyen bir zamanda , sel baskınları yaşanmaya başladı . En son gelen su baskını o kadar büyüktü ki , önüne çıkan her şeyi yıktı . Nükleer santraller dahil . Bu dev su baskınına DALGA adını verdiler . Bazı insanlar , yer Altında hayatta kaldı . Bazıları gizli sığınaklarda . Önemli insanlar bir süreliğine Dünya yörüngesine gönderildi . Bazıları vahşi doğada hayatta kaldı . Ve bir kısmı da bir kısmı sular altında kalmış şehirlerde mahsur kaldı . Ve her şey bittiğinde , geriye sadece 10.000 civarında insan kalmıştı .
Bir süre sonra , yayılan radyasyonun insanları farklı şekilde ve kaldıkları yere bağlı olarak etkilediğini keşfettiler . İnsanlar buna göre 'ırklara' ayrıldı ve bu ırklar , aralarında savaş olmayacağına ve ırkların birbirine yardım edeceğine dair bir antlaşma imzaladı . Ve böylece , ' hayatta kalanlar ' adı altında bir ulus oluştu . Angela'nın hikayesi bu ırklardan birinde , Sinekkuşları'nda başladı .

Merhaba arkadaşlar , yeni bir hikâyeyle karşınızdayım . Çok güzel bir kurgu sizi bekliyor .
Bu benim bilim kurgu kategorisinde ilk hikayem. Umarım beğenirsiniz . 1. Bölüm kısa sürede gelir .
İyi günler.....