6 • Gölge

46 7 0
                                    


Jack neden ona öyle baktığımı anlamamıştı . Ne olduğunu çözmeye çalışırcasına kaşlarını çattı . Bakışlarına daha fazla dayanamayıp başımı yere indirdim .
Fred beni tek tek herkesle tanıştırdı .
Adı Sally olan kız konuşmaya başladı .

" Angela , sen melezsin , değil mi ?"
" Ben ... Bilmiyorum . "
" Teste girmedin mi henüz ?"

Kaşlarımı çattım .

" Test mi ?"
" Evet . Hangi ırktan olduğunu belirleyen test . "
" Bir test olduğunu ilk defa duyuyorum . "
" Fred ' e söylemelisin ."

Başımı salladım ve Fred 'in odaya girmesiyle toplantı başladığı için masaya oturdum .
Fred de oturdu . Bir süre sonra herkes yerini almıştı .

" Herkes buradaysa , toplantıyı başlatıyorum-"
" Bekleyin!"

Biri kapıdan içeri daldı . Sarı saçları ve mavi gözleriyle , bir Gri gibi görünüyordu . Gözleri hariç .

" Yine geç kaldın Tom . "
" Evden anca kaçabildim , Fred . "

Fred gözlerini devirirken Tom koşarak odayı geçti ve yanıma oturdu .

" Merhaba , Angela . "

Sırıttı.

" Merhaba ."

Deyip önüme döndüm .
Ben onu umursamayınca kulağıma eğildi.

" Nesli tükenmekte olan bitkileri neden koparıyordun , Angela ?"

Bunu nasıl bilebilirdi ki ? En son... Bir yıl önce böyle bir şey yapmıştım ve kimsenin beni görmediğinden de emin olmuştum bitkileri kopartmadan önce . O gün ağaçların arasında , bir gölge görmüştüm ....yoksa...Gölge geri mi dönmüştü ?

" Evet , Ang . Gölge bendim . İstersen bu küçük sırrımız olabilir . "

Bembeyaz olmuş yüzümü ellerimin arasına sakladım. Bunu gidip ihbar ederse Sinekkuşu Irkı'ndan atılabilir , hatta idam edilebilirdim .
Her şey onun vicdanına kalmıştı.
Kaderim onun ellerindeydi . Ve ben bından nefret ediyordum .

Jack anlam veremediğim bir şekilde bana ve Tom'a bakıyordu . Yumruğunu sıktı ve kaşlarını çattı .

Fred dikkatleri üzerine topladı yeniden .

" Bugün bir karar vermemiz gerekiyor . Yeni Başkan seçildiği zaman , toplantılara erişebilecek birilerine ihtiyacımız var . "

"Ben-"

Tom sözümü kesti .

" Ben yaparım ."

Fred başıyla onayladı . Daha sonra aklına bir şey gelmiş olacak ki , kaşlarını çattı .

" Angela , senden bir şey istemek zorundayım . Bir casusa ihtiyacımız var ."
" Sorun değil annemden bilgi-"
" Başkan'dan bilgi almanı istemiyorum senden . Maviler'den bilgi alman gerekiyor. "
" Maviler'e Sinekkuşları'nın gitmesi yasak-"
" Eğer artık Maviler'de kalacaksan ve onları bir Mavi olduğuna inandırısan , değil ."

Yüzüm tekrar beyazlarken boşluğa bakmaya başladım . Çok fazla şey istiyorlardı. Ben...bunu yapamazdım . Burada bir hayatım yoktu ama her şeyi de bırakıp gidemezdim .

" Tabi istersen , Angela ."

Başımı eğdim .

" Ben...ben düşünmeliyim ."

Koşarak oradan çıktım ve kendimi ormana attım .
Bacaklarıma iğneler saplanana , ayaklarım iflas edene kadar koştum . Nefes nefese kalsam da koşmayı sürdürdüm . Dizlerimin üzerine çöktüğüm zaman , fark ettim . Ben neden üzülüyordum ki ? Burada bir hayatım bile yoktu . Bir gelecek yoktu .
Peki IBA'ya güvenebilir miydim ? Onların ne olduğunu bilmiyordum . Amaçları kötü olabilirdi . Peki ya ben bu işi reddedersem ? Beni öldürmeyeceklerini veya hafızamı silmeyeceklerini nereden bilebilirdim ki ?
Ya Jack?
Jack bu işe nereden bulaşmıştı hiçbir fikrim yoktu . Peki ya melez ve safkan ? Dedikleri doğru muydu ? Mantıklıydı ama bu onlara güvenmem gerektiği anlamına gelmiyordu .
Beynimde onlarca soru dönerken , güvenebileceğim kimsenin kalmadığını fark ettim , Tabi 'o' dışında .

FLASHBACK
8 yıl önce
----

" Korkma Angela , git !"
Annemin güven veren ses tonu beni cesaretlendirmişti . Ormana doğru yürümeye başladım . Böcek sesleri duyuyordum . Korkunçtu . Biraz daha ilerledikten sonra , bir açıklığa geldim . Çok büyük bir ağaç vardı . Ağacın etrafında dönerek bir şarkı mırıldanıyordum. Bir hışırtı duymamla birlikte irkildim ve durdum . Çalıların arasında bir gölge vardı . Gölge ormanda kayboldu. Ben de peşinden koşmaya başladım . Ormanın hiç bilmediğim yerlerindeydim . Ağaçlar farklıydı . Gölge bir anda çalıların arasından çıktı . Benim yaşımda bir çocuktu . Gülümsediketn sonra bir anda tekrar kayboldu . Ben de annemin sesini duyunca anneme doğru koşmaya başladım .
---

O günden sonra gölge , her gün aynı yerde , çalıların arasındaydı . Ve ben de sekiz yıl boyunca , her gün oraya gittim. Bir yıl sonra Gölge benimle konuşmaya başlamıştı .
Bir süre sonra çalıların arasından çıktı . Yavaş yavaş bana alışıyordu .

Geçen sene , yine o ağacın altında buldum kendimi . Her yeri aradım ama her şeyimi anlattığım , güvendiğim Gölge yoktu . Bir not vardı .

" Gitme vakti yakında görüşmek üzere."

****************

" Geri döndüm Angela . Üzülmene gerek yok ."
Başımı kaldırınca karşımda duran Tom'u fark ettim . Hemen ayaklandım ve birkaç adım geri gittim .
" Sen....beni nasıl buldun ?"
Güldü ve elleriyle ormanı gösterdi.
" O ağacın altında oturuyordun Angela. Her gün Gölge'yi beklediğin ağacın altında . Bu ağacı , sen ve benden başka bilen olmadığına göre..."
" Tamam sus . Seni görmek istemiyorum . "
Kaşlarını kaldırdı .
" İstemiyorsun?"
Başımı salladım .
"Ama sana yardım edebilirim Ang."
" Bana Ang deme!"
Ayağa kalktı ve üstüme yürüdü .
" Neden ? Sevgilin kızar mı ?"
" Ne ?"
Yanaklarım kızarmıştı .
" Evet Angela . Sevgilin . Jack'ti , değil mi ? Seni gece onun evine giderken gördüm. Sonra sabah çıktın evden . Birkaç bitki topladın . Sonra Merkez'e gittiniz . Her şeyi biliyorum , Angela . Her şeyi !"
Ağzımdan çıkan tek cümle
" O sevgilim değil . "
olmuştu .
" İkimiz konuşurken bana nasıl baktığını görmedin mi ?"
" Konumuz bu değil Tom !"
" Gölge de , lütfen ."
" Sen Gölge değilsin . Gölge bunu asla yapmazdı . Beni takip ettin ! Buna hakkın yok ! "
" Ne , yoksa beni Merkez'e şikayet mi edeceksin Ang? Gördüğüm her şeyi söylerim . Oradan canlı bile çıkamazsın!"
Sinirlemiştim .
" Kes sesini Tom . "
" Ne olur sesimi kesmezsem ?"
Yine sınırsız bir güç bana bahşedilmişti . İçime dolan enerji ile birlikte gözlerim parladı . Kendimi çok güçlü hissediyordum . Gökyüzünün sahibi gibi ...
Gök gürlemeye başladı . Tom başını kaldırıp yukarı baktı . Güldü sadece .
" Küçük melez kızımız yağmur yağdırabiliyormuş demek ."
" Öfkeyi hafife almamalısın , Gölge ."
Bir anda yağmur yapmaya başladı . Tom hiç etkilenmemişti . Yağmur kırmızıya dönünce kaşlarını çattı .
" Bu ne ?"
Gırtlağımdan yukarı bir ses tırmandı ve Tom'a cevap verdi .
" Kan . İçinde boğulacağın kan ."
Bunu söylemek istememiştim ! Ben konuşmamıştım bile ... Konuşan ... Öfkemdi ...
Yağmur Tom'un üzerine toplandı ve yere düşmemeye başladı . Tom'un etrafında bir küre oluşturdu . Ve Tom'u boğmaya başladı . Tom korkunç çığlıklar atıyordu . Ben olayı 3. şahıs olarak dışarıdan izliyordum sanki . Yağmuru ben yapmıştım ama kan.. Ben yapmamıştım . Sanki içimde ikinci bir insan vardı ve beni kontrol ediyordu . Bir anda yalpaladım ve son hatırladığım şey , küre şeklinden çıkan kanların yüzüme sıçramasıydı .

*********

Bu bölümü sonunda tamamladım! Çok mutluyum ! Sınavlardan önce paylaşmak istedim bölümü . Yoksa hiç paylaşamazdım .

Hikaye çok az okunsa da ,
Sizi seviyorum okuyucularım ;)

Kızıl SafkanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin