Bölüm 4

50 4 0
                                    

sade Müslümanları kasıp kavuruyordu. Müslüman azınlık Yemende bir Müslüman kalmayıncaya dek hepsi ölmüştü. Tahminlere göre o gün 86 milyondan fazla Müslüman hayatını kaybetmişti. Artık dünyada büyük çoğunluğunu oluşturan tek bir koloni kalmıştı o da dinsiz insan kolonisiydi.
Yıl 2079 Amerika’nın çöküşü
Başta Kanada ve ABD olmak üzere tüm kuzey ve güney Amerika büyük bir felakete uğramıştı. Dünya’nın en kuzeyinde ki Greenland buzulları yer altı çekirdeğinin ısısından dolayı erimeye başlamıştı. Böylece eriyen buzullar okyanuslara karışarak orada Kanada’yı ve ABD’yi sulara gömecekti. Bunun öncesinde Kanada’nın en kuzeyinde ve ABD’nin İllionis eyaletinde 11,3 şiddetinde devasa bir deprem olmuştu. Bu depremler tsunamiyi beraberinde getirmişti. Tsunami büyük devasa okyanus dalgaları oluşturuyordu. Beyaz sarayı kocaman bir dalga balinanın ağzını açıp balığı yutması gibi yutmuştu. ABD ve Kanada tümüyle sular altına almıştı. Nefes alan tek bir varlık yoktu. Ardından güney Amerika da Antarktika’nın buzulları çözülüyordu. Arjantin ve Şili başta olmak üzere Brezilya ve civar ülkeleri de eriyen Antarktika buzullarının hezimetine kapılacaktı. Bu durumda Amerika kıtasında ki en rahat ülkeler Meksika ve Panama ve diğer orta Amerika ülkeleriydi. Sular güney Amerika’yı altına almaya başlarken bazı insanlar Gemilerle Avrupa veya Afrika kıtasına yol alıyorlardı. Acele etmeleri gereken yerde alabildiğine telaşlılardı. Fakat kaçma planları suya düşecekti. Çünkü Gemi okyanusun dalgalarına fazla dayanamadı ve kaçmak isteyenler de gemide boğularak öldüler. Orta Amerika ülke sakinleri tedirginlikle olayların gidişatı gözlemlerken dindar olanlar dua ediyor dinsizlerse bir çaresi var olacağını düşünerek buna kafa yoruyorlardı. Fakat bu sükûnet fazla sürmeyecekti. Çünkü Orta Amerika’yı adeta hallaç pamuğu gibi savuran bir deprem meydana gelmişti. Depremin şiddetini ölçecek hiçbir makine yoktu. Bu deprem sadece 23 saniye sürdü. Fakat bu zaman zarfında bırakın evlerin harap olmasını Orta Amerika kıtasında ki o ince kara parçası yerinden çıkarak adeta yüzen bir adaya dönmüştü. Panama ve Porto Riko iki ayrı yüzen ada halini alırken Meksika denizin etkisiyle erozyona uğruyor her saniye adeta kuyruğundan koparılıp, azar azar ülke denize batıyordu. Amerika kıtasında tek bir insan bile kalmamıştı.  

Yıl 2080 Avustralya ve Asya kıtasının çöküşü.
Amerika kıtasının çöküşünden sonra korkulan ve beklenen şey olmuştu. Avustralya ve Asya da felakete uğramıştı. Avustralya da zaten pek az insan yaşamaktaydı. Asya da ise özellikle Çin halk cumhuriyeti ve Japonya arasında ki savaşlara dâhil olan diğer Asya ülkelerinin savaşa katılması Asya kıtasını adeta kırmızıya boyamıştı. Bu kocaman Asya kıtasında sadece 43 milyon insan kalmıştı. Artık Asya da ki, savaşlar üretim sıkıntısından ve mühimmat yokluğundan kılıç kalkanla yapılmaya başlanmıştı.  Avustralya kıtasında ise durum tersine idi. Tabir edilmesi gerekirse adeta savaşmayıp sevişiyorlardı. Avustralyalılar ölmek yerine çoğalmayı politika edinmişlerdi. Her türlü akraba ırk cinsiyet gözükmeksizin yapılan ilişkiler de çoğalmak için her hangi bir gelişme yaşanmıyordu. Ama buna rağmen sistem hiç aksatmadan devam ediyordu. Avustralya da aşırı sıcakların oluşturduğu yangınları söndürmek mümkün olmuyordu. Aynı zamanda su sıkıntısı yaşanmaktaydı. İnsanlar yiyecek bulma sıkıntısını her geçen gün daha fazla hissediyordu. Avustralya da yaşanan tüm bu olumsuzlukların oluşturduğu ölüm vakaları hayvanları da etkilemişti. Kısa bir zaman sonra Tüm hayvanat yok olmuştu. Avustralya da tüm bitkiler kurumuştu. Ancak bir bitki var ki sadece o hayatta kalmıştı. O bitkinin adı zakkum ağacıydı. Avustralya insanı aç kalmamak adına zakkum yemek zorunda kalmışlardı. Aynı zamanda zakkumdan çıkan suyla da susuzluklarını gidermeye çalışıyorlardı. Ve bir gün toplu olarak yaşamaya başladıkları gün,

DEAN KIYAMET AREFESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin