Angel ╬ Clifford

11

"Demek Robert'ta kalıyor" sinirden çıldırmak üzereydim.Benim kızımın o piçin yanında ne işi vardı.Helede gecenin bu saatinde.Ya onla birlikte olsaydı.Yada olmuşsa.İşte o zaman dünyayı yıkabilirdim.

"Dostum sakin ol sadece orada uyu-" 

"O sadece uyuyacak.Robert ona isterse tecavüz eder ama kimsenin sesi duymaz" sinirle lafını böldüm.

"Luke bizi Michael'la biraz yalnız bırakabilirmisin?" Kafamı arkamda duran Taylor'a çevirdim.Luke kafasını sallayarak kalktı ve onun yerine Taylor oturdu.

"Ne konuşacaksın" dediğimde bana alaycı bir bakış attı.

"Seks fantazilerini" ona şaşkınca bakarken bıkkınca konuştu.

"Sence ne konuşabilirim Mikey?Tabiki seni ve Bella'yı" elbetteki biliyordum.

"Bana öyle seslenmeyi seviyordu" dedim önümdeki havuza bakarak.Havuzun içindeki ışıklandırmalar üzerimize havuzun yansımasını veriyordu.

"Biliyorum.Tekrar seslenicek" dediğinde alayla bir homurtu çıkardım.

"Saçmalama" dediğimde o da havuza bakmaya başladı.

"Neden ayrıldığını biliyorum.Sana bu yüzden kızmayacağım ama ben bir karar verdim.Ben ev tutmayı planlıyorum" kafamı havuzdan çevirip kızgınca ona baktım.

"Ne?Seni başka eve geçirmeyiz.Hem ayrıca neden bir ev tutacaksın?Burası sana yetmiyo rmu?"

"Burası bana yetiyor.Hemde fazlaca.Sevdiğim insanlarla birlikteyim...." derin bir nefes aldı "Siz benim yüzümden kavga ettiniz.Çok güzel bir ilişkiniz varken benim yüzümden ayrıldınız.Ayrıca hasta oluşum sizin mutluluğunuzu engelledi.Ben bu eve geldiğimden beri her şey mahvoldu" hıçkırdığında ona baktım.Ağlıyordu.

"Hey ağl-" 

"LANET OLSUN ONU AĞLATTINMI?" Kafamı bahçe kapısına çevirdiğimde sinirle üzerime doğru gelen Calum'u gördüm.

"Dos-" 

"Dostummu?Lanet olsunMichael" beni ittirip Taylor'ın yanına gitti ve ona sarıldı.

"H-hayır.O bir şey yapmadı" Taylor ağlamayı kestiğinde konuştu.

"Tatlım şimdi bunu konuşmayalım" Calum ona daha sıkı sarılırken konuştu.

"Ama-" 

"LANET OLSUN ONUN ÇEVRESİNE VERDİĞİ ZARARDAN BAŞKA BİR ŞEYİ YOK!" Calum tekrar Taylor'ın lafını bölmüştü.Haklıydı.Çevreme sürekli zarar veriyordum.Bella benden ayrılmış olsada benim yüzümdendi.Her şey benim yüzümdendi.

"Kes sesini.Onun ne kadar pişman olduğunu görmüyormusun?" Taylor bağırarak konuştu.

"Hayır.O haklı.Çevreme sadece zarar veriyorum.Belkide yaşamayı hak etmiyorum" dedim ve bir şey demelerine fırsat vermeden evden çıktım.Tek bildiğim asla pes etmeyecektim.

Bella'dan...

"Teşekkürler" 

"Bir şey değil.Unutma her zaman gelebilirsin" ona el salladım ve bahçeden çıkıp sokakta yürümeye başladım.Saat daha sabahın altısıydı.Robert'ı erken kaldırmıştım.Aslında sadece ses yapmadan evden çıkmaya çalışmıştım ama beni duymuştu.

Kestirme sokağa girdiğimde bir erkek grubu gördüm.Hemen sokağın başındaki -yani benim olduğum yerin biraz uzağı- çöpün yanında sigara içiyorlardı.Onları takmayıp yanlarından geçicektimki bana lf attılar.

"Hey bebeğim nereye gidiyorsun?" yürümeye devam ederken beni kolumdan tuttu biri.

"Bırak" diye bağırdığımda beni arkadaşlarının oraya doğru sürükledi.

"Hadi ama bebeğim sadece biraz eğlenicez" sarışın olan konuştuğunda suratına yumruğu indirdim.Pekala elim çok acımıştı.

"Siktir.Demek sert seviyorsun" diyip beni kendine çekti.

"BIRAK!" ağlamaya başlamıştım.

Burada Rihanna-California King Bed açın

"Kızı duydun bırak" iki haftadır duymadığım ses kulaklarıma dolarken yere adeta çivilendim.Kafamı korku filmlerindeki yavaşlıkla kafamı çevirdim.Göz göze gelirken kalbim patlayacak gibi atıyordu.Onu o kadar özlemiştimki.İki hafta ayrı kalmıştık.Bu tura çıkmaları gibi değildi.Çok daha fazla acı doluydu.

"Neden seni dinleyecekmişim?" kafamı beni tutan çocuğa veridiğimde tekrar çırpındım.Michael sinirle beni çocuğun kollarından çekti.

"Hey!Onu ilk biz bulduk!" arkamdan bağıran çocuklara aldırmadan beni sürükledi.Arabasının yanına geldiğimizde bıraktı.

"Bin" sesi sertti.Ah o arabaya bende binmek istiyordum ama lanet olası bir egom vardı.

"Hayır.Seninle konuşmak istemiyorum" dediğimde sinirle üzerime yürüdü ve kapıyı açıp beni içine fırlattı.

"Sana soran olmadı" dedi kendi tarafına geçerken.Oda arabaya bindi ve arabayı çalıştırdı.Yüzünü inceledim bende.Saçları bu ara siyahtı.Ona gerçekten çok yakışıyordu.Bad boy havası vardı kaşındaki piercing'te.Dudakları yine kırmızıydı.Ama gözleri eskisi gibi parlamıyordu.Daha önce eşine rastlamadığım gözleri benim yüzümden soluktu.

"İnmek istiyorum" 

"Hayır.Konuşacağız" dedi bana bakmadan.

"Konuşmak istemiyorum" arabayı hızla kenara çekti ve kapıları kilitledi.

"Konuşucaz.Hemde şu an" yüzünü bedeniyle birlikte bana döndürmüştü.Kolunuda benim oturduğum koltuğun kafa koyma yerine koymuştu.

"Sen konuş.Ben konuşmayacağım" dediğimde sinirle soludu.

"Hayır sende konuşacaksın.İlk olarak o sikik heriflerin yanında ne halt ediyordun?" 

"Beni zorla tuttular" dediğimde kaşları iyice çatıldı.Böyle seksi bir disko topu gibi duruyordu.

"Sana zarar verdilermi?" dediğinde gözlerine bakmadım ve kafamı cama yasladım.

"Hayır" 

"Onları öldüreceğim"

"Mikey...." gözümden bir yaş düştü.

"Böyle yapma"  diye mırıldandım.

"Nasıl?" diye sorduğunda göz yaşlarım çoktan sel olmuştu.

"Neden bu kadar iyi davranıyorsunki?Ben senden ayrıldım.Neden bana bağırmıyorsun?Neden hiç kızmıyorsun?Sen bana iyi davrandıkça ben mahvoluyorum.Yapma...." sözlerim onun öpücüğüyle kesildi.Beni tutkuyla öperken ona karşılık verdim.Onu o kadar çok özlemiştimki.Beni kalçalarımdan tutup kucağına doğru çekerken öpüşmemiz sertleşmişti.Benden ayrıldığında konuştu.

"Seni o kadar  çok seviyorumki.Hiç bir şey umrumda değil.Ne olur beni affet.Victoria ile bardan çıktım ama onla birlikte olmadım.Lanet olsun olamazdım.Sen aklımı her saniye işgal ederken kimseyle birlikte olamazdım.Bunu nasıl yaptığını bilmiyorum ama sensiz olduğum her saniye beni yerle bir etmeye yetiyor.Ahh Bella......keşke o gün sana hayır deseydim.Benden ayrılmanı engelleseydim.Biliyorum hak ettim ama..." onunda gözünden bir yaş aktı "...sensiz yapamıyorum.Sen yanımda olmadığında işleri mahvediyorum.Ben zavallının tekiyim ve sen beni ancak bu bataklıktan çıkarabilirsin.Ne olur affet beni melekçik" dediğinde derin bir nefes aldım.

"Ben seni çoktan affettim pis disko topu"

***

Biliyorum kısa bir bölüm oldu.Bölüm pek içime sinmedi ama bu hafta dershanem başladı.O yüzden yazmaya çok fazla zamanım olmuyor.Beğendiyseniz ne mutlu bana.