13

13 1 0
                                    

Taksiye binerken kalbim deli gibi çarpıyordu.Dün annemde kalmıştım.Şimdi ise çocukların yanına gidiyordum.Dün restorandan gittiğimden beri benden haber almamışlardı.Şu an saat altıydı.Bile bile geç gidiyordum.Eve gelince taksiye parasını verdim ve indim.Kapıya ulaştığımda geri dönmek istiyordum.Tekrar annemin yanına gitmek için arkamı döndüğümde kapı açıldı.

"Kaçabileceğini sanmıyorum" arkamı döndüğümde kızgın bir Calum'la karşılaştım.İnandırmak için güldüm.

"Kaçmıyo-"

"Kaçtığını biliyorum!" diye bağırdığında yüzümdeki gülümseme gitmişti.Tekrar kaçmak için koşucakken beni yakaladı.

"Ya bıraaaaak" diye bağırırken beni içeri sürükledi.

"Calum bırak yoksa bazı yer-" salonda sinirli Luke,Ashton,Taylor ve Michael görmemle tüm cesaretim gitti.Beni fena azarlayacaklardı.

"Selam" dedim gülerek ama bana attıkları kötü bakışlardan dolayı sustum.Tekrar kaçmaya çalışmam için plan yapmam gerekiyordu.Mutfak tam karşımızdaydı.Oraya koşup bahçe kapısından çıkıp kaçabilirdim.

"Taylor!Sana ne olmuş" dememle herkes Taylor'a baktı ve Calum beni bırakıp Taylor'ın yanına gitti.Bende bunu fırsat bilip mutfağa koştum.

"KAÇIYOR!YAKALAYIN!" Luke beni farketmişti.Arka bahçeden ön bahçeye koştum.Lanet olsun Ash kapı tarafını Luke'ta atlayabileceğim çitlerin tarafını tutuyordu.Arkamı dönüp koşarken birine tosladım ve ikimizde yere düştük.Ben onun üstündeydim.Kafamı kaldırmamla korkudan ölmem bir oldu.

"Michael" bana kötü bakışlar atıyordu.

"Demek kaçıyordun" üstünden kalkmaya çalıştım ama izin vermedi.

"Gidebileceğini hiç sanmıyorum" 

"İçerde konuşmak daha mantıklı olmazmı" biraz düşündü ve hak verdi.Kalkarken elimi hiç bırakmamıştı.Elimi tutması bile beni yerle bir ediyordu.Onu özlemiştim.İçeri geçtiğimizde beni bir sandalyeye oturttular.Hepside karşıdaki dörtlü koltuğa oturdu.Taylor Calum'un kucağındaydı bu yüzden tam sığmışlardı.

"Bu ne ya!Hapiste gibiyim" dediğimde hepsi pis pis bakıyordu.

"Dün gece neredeydin Bella?" uzun bir sessizlikten sonra Ash konuştu.

"Iııı..." dediğimde Michael ciddi anlamda korkunç bakıyordu.

"Lanet olsun seni dün çok merak ettik.Seni kaç kere aradık.İlk başta özür dilemek içindi ama sonra nerede olduğunu öğrenmek içindi.Şimdi neredeydin?" Taylor'da bana kızgındı.

"Bar" dediğimde Michael ayağa fırladı.

"BAR MI?" üstüme yürüdüğünde yaptığım şakanın kötü olduğunu anladım.Luke kalkıp onu sakinleştirdi.

"Şaka şaka" dediğimde hepsi rahat bir nefes aldı.

"Neredeydin?" diye hepsi aynanda konuştu

"Annemin yanında" gülerek cevap verdim.

"Ne?" yine aynanda konuşmuşlardı.

"Annemle barıştım.Babamlada.Dün onlarda kaldım.Tanrım!Onları o kadar özlemişimki" dediğimde gözlerim dolmuştu.

"Senin adına çok sevindim" Taylor gelip bana sarılırken ağlıyordum.Sırayla hepsine sarıldım.En son Michael'a sarıldım.Elleri belimi bulurken bende kollarımı boynuna dolamıştım.

"Sen tam bir melekçiksin" dediğinde kıkırdadım.

"Neden melek değilde melekçik?" 

"Çünkü sen benimsin ve ancak benim olmadığın zaman melek olabilirsin" dediğiyle kalbim ölürcesine atarken ona tutunmasam heyecandan yere yığılırdım.

Angel ╬ CliffordHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin