Karşımıza bir şalale çıktı.Çok güzel görünüyordu.Birden araz hoca üzerinde ki tişörtü çıkarmaya başladı.Utancımdan bakamadım bile..
"Hadi sen de soyunsana.Bir daha bu güzelliği bulamassın"dedi
Bende yere bakarak tiripli bir ses tonumla"Ben suya girmeyi pek sevmiyorum"dedim.
Oda "ii sen bilirsin"dedi.
Ve suya girdi.Bende bir köşeye geçip taşların üzerine oturup onu beklemeye başladım.Biraz zaman geçtikten sonra ayağıya kalkıp araz hocaya baktım.fakat orda yoktu.Bir anda telaşa kapıldım ve seslendim.Karşılık alamayınca suya girdim.Suyun için de araz hocayı ararken bir baktım ki araz hoca şelaleden akan suyun altındaymış yüzerek onun yanına gittim.
"İyi misin niçin ses vermedin.Seni çok merak ettim."diye sordum
Oda"senin gelmeni bekliyordum da ondan.Ama bak suya girmem demiştin girdin"dedi
Bende şaşkın bakışlarımla"nasıl yanı oyun mu yaptın?"dedim
"Buna oyun demeyelim küçük bir şaka desek daha iyi olur"dedi
Bende kaşlarımı çatarak arkamı döndüm.Tam kıyıya doğru yüzecekken kolumdan tuttu
"Bir kerede kızdığında arkanı dönüp gitme"dedi
Bende alay eder bir şekilde"ne yapmamı istersin peki beyfendi"diye sordum.
Kolumdan tuttuğu gibi şelalenin altına götürmeye çalıştı."seninle hiç bir yere gelmem desemde beni kolumdan tuttuğu gibi söylene söylene götürdü.Gördüğüm mağzara karşısında donup kaldım.Bir söz vardır ya anlatılmaz, yaşanır aynen öyle...
Sanki şelalenin akıttığı o saf suyun arkasına gizlenmiş, saklanmış bir güzellik. O güneşin suya vuran ışığı ve rengarenk uçuşan kelebekleri.Tam bir cennet havası gibi...
![](https://img.wattpad.com/cover/43057510-288-k119989.jpg)