•Cem Adrian~Yağmur
•Cem Adrian~Yanlızlık
14 Eylül 2015
Bugün günlerden pazartesi.Yeni bir haftanın ilk günü.Yağmurlu bir pazartesi.
Adımlarımı yavaş yavaş atarken iskeleye doğru yürüyordum.Yağmur damlaları yanaklarımı severken etrafı izlemek,rimelimin gözlerimin altını kara bir leke gibi doldurması,tüm benliğim,dalgalarla boğuşan denizi izliyordu.
Aynı her gün yaptığım gibi,kaçtım,anlamsızca dolandım,yerleri tekrar tekrar adımlarımla ezberletiyorum bütün ruhuma.Gökyüzü gri renginin verdiği ihtişamıyıla önümde sergileniyordu.
Esen rüzgar belime kadar inen kahverengi saçlarımı adeta savuruyordu,işte bunu seviyordum.Yağan yağmurla rüzgar birleşmiş bana savaş açıyordu,çok güçlüydü çok huzur vericiydi.Aslında yağmuru severim.Oda beni sever.Çok uyumluyuz mesela.İkimizde durmadan ağlarız.Tek farkımız,o özgürdür.Yağmurdur o işte..En sonsuzu,en özgürü aramızda.Hep ona özendim durmadan ağlamak..sesimi duyurmak.O yeri göğü inleterek ağlarken,ben hep sesizce ağlardım,farkımız buydu işte.
Bu deniz benim özgürlüğümdü.Kaybolduğum benliğim kaybolduğum çocukluğumdu.Bu minik liman birazcıkta olsa acımı unuttururdu.Her şeyi unutmak istiyordum,kendimi,ailemi,adımı,geçmişimi ben benliğimi unutmak istiyordum.Bu minik iskeleyi,dalgaların bana verdiği dersi unutmak istiyordum.Yağan yağmur bile bana bu kadar düşmanken,Yağmurun tenimde bıraktığı izleri silmek istiyordum.
Geçmişim karalanmış,benliğim bir ruh gibi yaşamanı sürdürürken ben güçlü olmayı nasıl başarıyordum ? Ya da nasıl kendimi sürekli kandırıyordum? Ya da sadece öyle zannediyorum.
Kendimi kandırıyordum evet ama değişiyordum ben.Eski Ela Atakan yoktu artık.Karanlıktan korkmuyordum artık.Yalnızlıktan korkuyordum evet ama artık yalnızlığı seviyordum,korku yalnızlığa olan sevgime ağır basmıyordu.Tam tersine yalnızlığa hissettiğim bu tutku korkumuda önüne katarak eski Ela'nın olmadığını ruhuma kanıtlıyordu.
"Korkmuyorum artık senden yanlızlık.Korkmuyorum hiç..korkmuyorum"
Karanlık,en huzurlu hissetiğim yerdi.Kimse yoktu karanlığımda,düşüncelerim vardı.Hayallerim.Geçmişim.Gerçekleşmeyecek bir geleceğim vardı.Kimsesiz değildim ama yanlızdım belki bunu seviyordum ya da bu kendimi kandırma yöntemimdi.Evet, yanlızlıktan nefret ediyorum hatta o kadar çok süredir yanlızlık çekiyordum ki artık Ela Atakan'la yanlızlık birbirlerinin gölgeleri misali birbirlerinden kopamıyorlardı.Yanlızlığım ve ben,bir bütün gibi birbirimize sarılmıştık.Sımsıkı kavramıştım,kollarımla sarmalamıştım yanlızlığımı.Bir bitki gibi, bir çocuk gibi büyümüştü içimde,en derinlerinde.Ne kadar da çok seviyordu yanlızlığım beni değil mi ? Benim peşime takılmış, birbirlerinden kopamayan iki sevgili gibiydik.
Ben ve yanlızlığım mutluydum.
Mutlu muydum ?
Mutluydum.Değildim hem de hiç.
"Saklandığın küçük delikte,buluyor seni....yanlızlık"
Deniz sertti.Dalgalar derin.Gözüm uzaklardaydı,kıyısı yoktu.Sis vardı gözlerimin önünde,hiçbir şeyi doğru yansıtmayan bir sis.Esiyordu rüzgar,bulutlar gri rengini almış adeta yağmura gülümsüyordu.Yağmur dalgalara inatmış gibi açık savrulan saçlarıma damlalarını dokunduruyordu.
Vücudum denize dönük ayakta denizi,dalgaları izliyordum.Yağmur açık saçlarıma damlalarını düşürürken rüzgar saçlarımla adeta bir savaş halindeydi.İnce slüetimin üstünü siyah bir ceket tamamlıyordu.Siyah botlarım,siyah pantolonum,her şeyim siyahtı bugün.Kıyafetlerim siyahtı,bedenim siyahtı.Ruhum siyahtı,aynı herzaman ki gibi yastaydı tüm benliğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuzluk Hançeri
Humor“Bu gözlere iyi bak ... çünkü bunlar senin kaderin." Dedi ve geri çekilip gözlerini gözlerime sabitledi.Ve dudaklarının arasından şu sözcükler döküldü. “Hayattını iyice gözden geçir Gardenya kokulu...Çünkü artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak..."...