Vote ve yorumları unutmayın!!
Sabah uyandığımda saat 10.30'du.Tabiki bugün depresyona gireceğim için bakkala yöneldim.Hani iki tür insan vardır. Yiyip yiyip kilo almayanlar ve su içse yarayanlar. Ben ne yersem kilo almam. Bu yüzden bol bol dondurma ve çikolata aldım.Eve geldiğimde romantik bir film açtım ve ağlamaya başladım.
-Budamı gol değil be.
Evet şu anda yeminimi fazlasıyla bozmuştum.Defne Yalçın ağlayamazdı. 11 yaşımda verdiğim sözü bozmuştum.Derken telefonum çaldı.
Arayan: Ecemmmm <3
-Alo.
-Alo Defne iyisin değil mi?
-Evet iyiyim.
Biz Ece ile her araştığımızda yarım saat konuşuruz. Bu sefer de öyle oldu.
-Ben onun saçını başını yolarım sonrada görüne sokarım.
-Aynen.
Bu bahsettiğimiz Fatih değildi. Sude. Evet hani hayatınızda hep kıyak yapılarak başarılı gösterilen bebek bozuntusu vardır ya. Al işte tam öyle birisi. Tanısanız kızı dövmek istersiniz -Yazarın hayatında böyle birisi var.-. Ona bağırın veya dalga geçin sahte ağlama numarası yaparak antrenörleri bize düşman eder.Herneyse.
-Canım biz bugün sinemaya gidiyoruz geliyorsun değil mi?
-Ok gelirim kim kim gidiyoruz?
-Sen , ben , Mert ve Akın.
-Tamam bay.
-Bay
Sinemaya gittiğinizde seansları aldık. Ve 1 saat sonra sinemaya girecektik.
İlk biz Ece ile kıyafet bakmaya gittik. Akın ve Mert ise oturmak istedi.Girdiğimiz mağazada biraz dolaştık. Sonra bir çocuğa çarptım.
OHA!
ÇOCUK!
TAŞ!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Adın ne"
Teen FictionSevdiğiniz kişi size "Adın ne" diye sorarsa be yapardınız?Defne bir daha aşka inanmayacağını düşünüyordu.Taki karşısına o çıkana kadar...