4. GRUP

3.2K 218 19
                                    

" Benim korunmaya ihtiyacım falan yok sanane ya!"

Berat elleri ceplerinde arabasına doğru yürürken bende arkasından sinirli bir şekilde takmadığı halde bağırıyor ve onu takip ediyordum ve dediğim gibi beni takmıyordu!

"Ya bir şey söylüyorum duyuyor musun se..."

Aniden bana döndüğünde hızla geri çekilip Kaşlarımı çatarak ona dik dik baktım.

"Dır dır dır bir susmadın kızım ya!"

"Susmam tabi sen neden öyle saçma sapan cümleler kuruyorsun sanane ya benden!"

Bıkkın bir şekilde gözlerini kısıp yanaklarını şişirdi.

"Sen Kutay'la baş edebileceğini mi sanıyorsun güzellik?

"Bana bir daha güzellik deme aynı yumruktan sende yersin."

"Waov haşin güzellik seni,her neyse ikizin ve arkadaşlarımla eğlencemiz var gelmek istersen senide alayım ha eğer yok diyorsan beni daha fazla tutma!"

Okul çıkışı olduğu için kalabalık öğrenci gruplarının arasında gülerek bir şeyler anlatan Melis ona eşlik eden Doruk ve hemen arkalarında ifadesiz bir yüzle onları izleyen Elif'e bir bakış atıp Berat'a döndüm. O da onların üzerinde olan bakışlarını bana çevirmişti. Elimi feracemin üzerine giydiğim bordo rengindeki şişme yeleğin ceplerine sokup omuzlarımı kaldırıp indirdim.

"Benim öyle eglenceler de işim yok size iyi eğlenceler!"

Berat omuz silkip arabanın sürücü koltuğuna geçtiğinde çok sevgili arkadaş grubu da yanımıza ulaşmıştı. Doruk ön koltuğa binerken Elif'te kısa bir bakışmanın ardından arka koltuğa geçti.

"Berra sen gelmiyor musun?"

Yeni fark ettiğim Melis' e bakıp başımı iki yana salladım. Gidecekleri eğlence Yerleri az çok belliydi. Ve o eğlence Yerlerinde benim işim yoktu.

O da arabaya bindiğinde son derece lüks olan siyah araba okul bahçesini terk ederken diğer arabalarda gitmiş ve bir kaç öğretmenden başka kimse kalmamıştı. Derin bir nefes alıp sessizliğimi dinledim ve boş okul bahçesinde gözlerimi gezdirdim. Daha bir kaç dakika öncesinde bir çok sese maruz kalmasına rağmen şimdi etraf sessizliğe bürünmüştü.

Sessizlik beni daha fazla içine çekmeden ayaklarımı sürüye sürüye çıkış kapısını önüne geldim. Hemen yan tarafımdaki güvenlik kulübesinde uyuklayan Halim amca yi gördüğümde sinsice sırıttım. Yavaşça camı tıklatıp uykusundan sıçrattıktan sonra camı açması için işaret yaptım. Kaşlarını çatarak camı açtıktan sonra kafasını uzatarak dik dik yüzüme baktı.

"Yine mi sen?"

"Evet Halim amca özledin mi beni?"

"He sabah etmediğini bırakmadın! "

Samimi bir şekilde gülümsediğim de çatılan kaşları gevşedi.

"Özürdilerim Halim amca!"

Halim amca gülümsedikten sonra içeriye gelmem için işaret yaptı.

"Gel kız içeri sohbet edelim az!"

Halim amca çocuk ruhlu yaşlılardan olduğu için onun kitabında küslük yoktu. Hevesle kulübeye girdikten sonra içerideki kahve ve sigara karışımı kokuyu fazla solumamaya çalışarak Halim amcanın karşısında ki deri koltuğa oturdum. Gözlerim hardal rengindeki duvarlarda üzerinde dolma kalemlerin ve dosyaların bulunduğu ahşap masada dolaşırken Halim amca derin bir iç çekti.

NUN RÜZGARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin