Düşünceler bazen insanı öyle boğardı ki sarıldığımız boşluk bizi içine çekerken gözlerimiz tek bir yere odaklanır hareketlerimiz sabitlenirdi. Tam da şuan benim yaptığım gibi.
Elimde ki kalem yarım saate yakın parmaklarımının arasında dönüyor düşüncelerimle dolu havuzu benimle beraber karıştırıyordu. Kalemin her dönüşünde kâğıda bıraktığı izlere takılı kalmış gözlerimi biraz daha kısıp çizgileri izlemeye devam ettim. Her bir çizgi düşüncelerin ruhuna atılan derin bir yarıktı. Ve ben ilk defa kendimi bu kadar çaresiz hissediyordum. Bu kadar karışık, bu kadar yabancı...Dudaklarım düz bir çizgi halinde gerilirken beynimde dolaşanlar Sakarya'ya taşındığımızdan beri yaşadıklarımdı. Babamın son zamanlarda eve bile gelmeyişi, annemin durgun halleri, Elif'in gittikçe çöken bedeni... ne değişmişti de bu hale gelmiştik biz?
"Bilmem bilmem nerede, bu zil bu zil nerede? "
Melis'in sıkıntıyla mırıldandığı tekerleme kulaklarımı tırmaladığı için dalan gözlerimi kırpıştırıp kalemi defterin üstüne bıraktım ve elimi çeneme yaslayıp saate baktım. Zilin çalmasına beş dakika falan kalmıştı. Hoca da zaten dersten kopmuş seneye gireceğimiz sınav stresiyle ilgili öğütler veriyordu. Melis defterin köşesine 'Tenefüste kantine inelim beynime oksijen gitsin biraz.' yazdığında başımı sallayıp saate bir bakış attım. Resmen yelkovan dalga geçiyordu, bir dakika bile olmamış daha!
Son sabır kırıntılarını da kullanarak dersi bitirdiğimizde bende Melis'te bir oh çekmiş bahçeye inmiştik. Melis'le hala dünkü yaşadığımız mevzuyu konuşamamıştık ama en yakın zamanda onun başının etini yiyecektim. Özellikle o adam konusunda. Melis gelirken kantinden aldığımız bitter çikolatayı ortadan ikiye bölüp yarısını bana verdi ve gerisini ağzına attı. Boş banklardan birine oturduğumuzda dünden beri aklımı kurcalayan soruyu daha fazla dayanamayıp sordum.
"Berat'la o adamın arasında ne gibi bir ilişki var?"
Gözlerimi kısarak yüzüne baktığımda zorlukla yutkunup dudaklarını birbirine bastırdı. Gözlerini anında kaçırırken parmakları çoktan saçlarına dolanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NUN RÜZGARI
Spiritual"Berra!" dişlerini sıktı. Sesine yansıttığı kederin kalbime işlenecek hüzünlü nakışları vardı belli ki. Gözlerimi yumdum ve ruhumu parçalayacak sözlerin gelişini bekledim. " Senin yıkımın olmak istemezdim. " Dudaklarından dökülen kelimelerle en ser...