Media'da Esila var.
İyi Okumalar...
💠💠💠
Çadırımı hala kuramadığım için bana kızgın kızgın bakan öğretmeni es geçerek yanında duran Çisil'e yardım istediğimi belirten bakışlar attım.Okulun çevreyi daha iyi tanımamız iyi tanımamız gerektiğini düşünüp böyle bir kamp gezisi düzenlemişti.
Düşünce güzeldi ama kampın son zamanlarda en çok cinayet işlenen Kanlı Ormanı'nda olması düşüncenin güzelliğini kapatıyordu.
"Esila, çadırını hala kuramadın mı?"
Arkamdan gelen gıcık ses ile çadırın içinden çıkabilmek için debelenmeyi bırakıp kafamı sesin geldiği yöne çevirdim.
Matematik öğretmenimiz Semra Hoca ellerini arkasında birleştirmiş bana aşağılayıcı bakışlar atıyordu.
"Hayır, kuramadım hocam. İsterseniz siz yardım edin." dedim ve suratıma gıcık bir gülümseme yerleştirdim.
Kendi çadırını kurmaya çalışırken kalçasını zor kapatan kırmızı eteği yırtılmıştı.
Semra Hoca'ın suratı mosmor olurken etrafına bakınıp gözlerini Çisil'de sabitledi. "Kızım git ve arkadaşına yardım et."
Çisil gülmemek için bastırdığı dudaklarını araladı ve "Peki." dedi.
Semra Hoca yanımızdan uzaklaşıp kendi çadırına girdiğinde Çisil'le ben uzun zamandır tuttuğumuz kahkahayı serbest bıraktık.
Tüm ormanın içinde neredeyse bir tek bizim kahkahamız duyuluyordu.
"Esila, kadın nasıl da morardı gördün mü?"dedi Çisil kahkahalarının arasından.
Uzun uğraşlar sonucu Çisil'le çadırımızı kurmuş ve içinde sohbet ediyorduk.
"Tabi kızım. O eteğin yırtılması benim için büyük bir avantajdı."dedim ve göz kırptım.
Çalan zil sesiyle çadırın fermuarını açıp Çisil'le aynı anda kafamızı çıkardık.
Bu zilin anlamı yemek vaktinin gelmiş olmasıydı ve bu benim gibi aç olan biri için harika bir haberdi.
•••
Herkes yemişti ve Zeynep'in D mi C mi oynamak için boş bir şişe getirmesini bekliyorduk.Sonunda elinde boş bir bira şişesiyle geldiğinde herkes ateşin etrafındaki kütüklere oturdu ve şişeyi çevirdik.
Şişe Melih ile Çisil'in arasında durdu. "D mi C mi?" diye sordu.
Çisil'i azıcık tanıyorsam D diyecekti.
Beni yanıltmayıp D dediğinde sanki Melih'de bunu bekliyormuş gibi "Burda benle çıkmak zorunda kalsan çıkar mıydın?"
Çisil elini çenesine koyup ovmaya başladı. Bir süre sonra "Zaten zorunda olduğumu söylüyorsun burda benim başka bit seçeneğim yok." dedi.
Aslında gayet mantıklı bir cevaptı ama Melih bundan hoşlanmışa benzemiyordu.
Çisil uzanıp şişeyi tekrar çevirdi. Şişe benimle Ada'nın arasında durmuştu.
Ada, bol rimel sürdüğü kirpiklerini kırpıştırarak ve kırmızı rujlu dudaklarını aralayıp küçük bir kahkaha attı. "Esila, D mi C mi hayatım?"
Ses tonu karşısında yüzümü buruşturdum. Bir tarafım D demek için yalvarsada Ada'ya ezik görünmek istemeyen tarafım ağır bastı ve "C" dedim.
Ellerini sarı boyalı saçlarına götürüp kafasını tek eliyle kaşımaya başladı.
"Ben dur diyene kadar ormanın içine doğru yürü."
Ayağa kalktım ve ayaklarım geri geri giderek yürümeye başladım.
Artık kampı göremiyordum. İçime bir sıkıntı otururken sağ tarafımdan gelen hışırtı bunun tuzu, biberi olmuştu.
Topuklarım üstünde dönüp koşmaya başladım. Tamam, çok hızlı koşan biri değildim ve büyük ihtimalle o yaratık beni yakalayabilirdi. Ben sadece şansımı deniyordum.
İleride kamp ateşini gördüğümde kendime son bir enerji verdim ve hızımı arttırdım.
Ama belimde hissettiğim acıyla adımlarım yok oldu. Ağzımdan küçük bir çığlık kaçtı ve dizlerimin üstüne yere düştüm.
Acıdan dolayı gözlerimi kapamıştım. Yerdeki yaprak hışırtılarından kamptakilerin buraya geldiğini anlayabiliyordum.
Çisil bir kolumun ardına girdi. "Ne oldu?"dedi. Sesindeki endişeyi ben değil bir aptal olsa o da fark ederdi.
Yarı kapalın olan gözlerimi Çisil'e çevirdim "Sadece uyumak istiyorum."
Kafasını hızlı hızlı salladı. "Tamam, Esila'nın bir şeyi yok. Sadece yorulmuş. Uyumak istiyor." Kalabalıktan oynalayan mırıltılar çıkarken Ada "Esila, hayatım geçmiş olsun." dedi titrek sesiyle.
Korkuyordu ama belli etmemeye çalışıyordu. Aynı benim gibi.
Peki, neden korkuyordu?
Bana bir şey olmasından mı? Hiç sanmıyorum...
•••
"Evet, Çisil. Kendimi daha iyi hissediyorum. Zaten küçük bir sıyrıktı."dedim bıkkınlıka.Aslında küçük bir sıyrık değildi, neredeyse kafam kadar bir ısırıktı ve biraz(!) da derindi. Hemen gelmeseler kan kaybından ölebilirdim.
Yarayı kimseye göstermemiştim çünkü görseler büyük bir tantana çıkacaktı.
Sargı bezi ve tentürdiyotla işimi kendim halletmiştim.
Bugün Çisil hiç yanımdan ayrılmadığı için yaraya bakma şansım olmamıştı.
Zaten pek bakma ihtiyacı da duymuyordum. Çok acıdığı söylenemezdi. Hatta hiç acımıyor diyebilirdim.
Bu garip durum karşısında kaşlarım çatılırken düşündüm. Daha dün bir hav saldırısına uğramıştım. Canımın acıması, hem de çok acıması gerekirken ben acıya dair en ufak bir kırıntı hissetmiyordum.
Kaşlarım daha çok çatılırken beni düşünce aleminden Çisil'in sesi ayırdı.
"Kızım, biraz daha kaşlarını çatarsan ikisi birleşecek!"
"Ben... Ben sadece tuvalete gitmek istiyorum."dedim.
Yaranın acımama konusu aklıma takılmıştı ve bakmak istiyordum.
"Peki. Zaten yolunu biliyorsun."
Kafamı 'evet' anlamında sallayıp, sandalyemden kalktım.
Tuvalet ormanın yakınlarındaydı. Ormana küçük bir kafeterya yapabilip içine bir tuvalet yapamamak bana çok garip geliyordu.
Tuvalete girip kapıyı kilitledim. Ayna sol tarafımda kalıyordu.
Aynanın karşısına geçip gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım.
Titreyen ellerimi yavaşça tişörtümün eteklerine götürdüm ve tekrar derin bir nefes aldım.
Bir an önce bitmesini istiyormuş gibi tişörtü hızlıca yukarı çektim.
Gözlerimi yavaş yavaş belime indirdim. Sonunda belim görüş açıma girdiğimde gözlerim kocaman olmuştu.
Dün akşam kıpkırmızı olan belim şu an hiç bir şey olmamış gibi duruyordu.
Bu şekilde ne kadar durdum bilmiyorum. Beni kendime getiren dılarıdan gelen Ada'nın sesi olmuştu. Sanırımn
"burdalar, yakındalar. Biz vampirler için büyük bir tehtit olan kurtlar yakındalar."dedi. Giç bir şey anlamamıştım. Ada'nın sesi ile belime kaymış olan gözlerimi aralık olan kapıya diktim. "Biri dün akşam Esila'yı ısırdı. Sanırım artık o da bir kurt."
💠💠💠
İlk bölüm olduğu için şu an pek bir olay yok. İlerleyen bölümlerde olaylar gelişmeye başlayacak. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurtkadın
AcakAynadaki görüntüme şaşkınlıkla baktım. Şimdi ben... Bir KURTKADIN mıydım?