Asi Kız 2

Bölüm-28

Rahatsız olanlar için küfürlü yerleri *** şeklinde gösterdim.

İyi okumalar...

Bitmişti.

Bitirmişti.

Bitirmiştim.

İşte bütün olanlar bir kelimeye sığdırılacak kadar basitti.

Her şey sanki çok ani olmuştu. Kuzey'le kavga etmemiz, sonra beni terketmesi ve sarhoş olduğum gece beni aldatması yada aldatmaması bilmiyorum, daha sonra Doğukan'ın bana aşkını itiraf etmesi...

Hayat yaşaması kolay olan bir yer değildir. Dün dünya seni mutlu ederken bugün seni yerin dibine sokabilirdi ağlatabilirdi. Hele ki benimle saçma sapan oyunlar oynayabiliyordu.

Hayatınızda bir şey bittiyse aksini yapmaya çalışmayın. Bu sizi yormaktan başka bir işe yaramaz. Buna ben pes etmek demiyorum vazgeçmek diyorum.

Çünkü dün ben bunun aynısını yapmıştım. Vazgeçmiştim. Kuzey ilk benden ayrıldığında her şey bitirmişti ve ben bunun olmaması için aksini yapmıştım. Fakat sonunda zararlı çıkan bendim. Bu yüzden ondan artık vazgeçiyorum.

Gerçek aşk, aşktan vazgeçmekti.

-Çok içtin Esin.

Tuğçe'ye bakmadan omuz silktim. Diğer aptal kızlar gibi tüm gün boyunca tabikide eve kapanıp, 24 saatimi ağlayarak, peçetelerle dolu bir odada geçirmeyecektim.

Asla öyle biri olmadım, olmayacaktımda. Sandalyemden kalkıp etrafta gözümü gezdirdim. Gözüm sürekli sarışın süptüklerin üzerinde idi.

Demek Kuzey benim siyah saçlarımın aksine sarı saçlı kızları tercih etmiş. Birde neymiş benim aksime masum ve safmış. Aptal olmayın barlarda gezip erkeklerin altına yatan kişi nasıl masum olabilir?

Sinirlerim tepeme çıktığnı hissettiğimde yanımdan geçen barmenin elindeki tepsiden bir kez daha içki alıp, tepeme diktim.

İçki sert olduğundan hafiften yalpaladım ama Tuğçe hemen beni tutup köşedeki koltuklara oturttu.

-Çok içtiğni söylemiştim.

-Of Tuğçe, diğerleri gibi beni boğmadığın için yanındayım eğer böyle yapacaksan defolup git!

Tuğçe ellerini havaya kaldırarak üzgünüm hareketini yaptı. Cebimden titreme hissettiğimde telefonumu çıkarıp, ekrana baktım. Tabikide ablam arıyordu. Bu kaçıncı aramasıydı bilmiyordum ama yine yüzüne kapattım.

Tuğçe'ye baktığımda bir çocuğun yanına gitmiş, fısıldaşıyorlardı. Umursamadım, ne yaparsa yapsın. Konuşması bitince tekrar yanıma geldi ve cebinden çıkardığı ufak paketteki haplardan birini ağzına attı. Şaşkınlıkla ona baktım, bu kızın kullanmadığı kötü alışkanlık yok muydu?

Benim ona baktığımı farkedince, gülümseyip paketi bana uzattı.

-İster misin? İyi gelir.

İçki, sigara kullanabilirdim fakat uyuşturucu fazlaydı. Zamanında kullanmıştım ama bağlanmadan hemen bırakmayı başarabilmiştim.

-Sakın onu Esin'e verme.

Sesin geldiği yöne baktığımızda Kuzey ve Can yanımıza geliyordu. Can her zamanki gibi somurturken, Kuzey çatık kaşla Tuğçe'nin elindeki pakete bakıyordu.

Ona gözlerimi devirdim, o kimdi ki? Tuğçe'nin elindeki paketi aldım. İnat değil mi? Onun istediği hiçbir şey yapmak istemiyordum.

Fakat daha paketi tutamadan Kuzey eliyle onu yere attı.