İKİ SIKI ARKADAŞ

224 14 1
                                    

Medyada selim var iyi okumalar

Hazal la lila gülüşerek hazalın evinin açıldığı avluya girince, seslerini duyan Leyla hanım, kapının önüne çıktı. "Ben de nerede kaldı bunlar , diyordum. "
"Hayırdır anne? "
"Kizım hani sabah sana tembih etmiştim ya , destine teyzelere bir paket götürecektin. Okuldan cıkar çıkmaz oyalanma , gel demiştim o kadar. "
Hazal alnına bir tokat attı, " hay allah ... nasılda unuttum. Ama hiç merak etme , hemen gidiyorum. " sonra arkadaşına döndü, " lila sen otur , ben hemen gider gelirim. "
"Yok yok ben seninle gelirim."
"Kizım yorulma sen bunun peşinde"
"Birlikte anlamadan gider geliriz Leyla Teyze"
"İyı hadi öyleyse ... sakın gecikmeyin, çayın yanına sıkma yaptım.
Tamam diye bağırdı iki kız aynı anda ardından dar sokakta yürümeye başladılar.
Destine teyzenin torunu kilisede vaftiz edilecekmiş. Bu da bebeğin giysisi...

Hazalın annesi nakış işleriyle ünlüydü. Genç kızlara çeyiz gerektiğinde, nakış istendiğinde hemen akla Leyla hanım gelirdi.

Evleri mersinin artık tarihi olarak kabul edilen bölgesinde, eski mahalleler diye anılanlardan, mahmudiye mahallesindeydi. Hazal büyüdüğü bu mahalleyi çok severdi.
Çok eskilerden kalma otomobillerin bile geçemeyeceği dar , parke taşı kaplı sokaklara birkaç evin açıldığı avlulara bayılırdı. Aile hayatının özelini korumak için yüksek duvarlarla çevriliydi avlular içeri dar bir kapıdan girilirdi; kimi zaman tahta kimi zaman demir olurdu avlulara açılan dış kapılar. Hazallarınki yeşil tahta bir kapıydı...

SONRAKİ BÖLÜM 6 VOTEDEN SONRA GELİCEKTİR BİLGİNİZE

YOKSA HAYAT GENÇKEN DAHA MI ZOR ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin