Bölümleri iki günde bir yayımlamaya çalışıyorum.Ama bazen aksamalar olabilir.Özür diliyoruuum.Umarım beğeniyorsunuzdur.Yorum yaparsanız sevinirim.Multimedya'da Mısra var.
Iyi okumalar...
"Ya Mısra! Kulun kölen olayım bırak saçımı."
Mısra'nın ısrarları üzerine oje sürdüğüm yetmiyormuş gibi birde şimdi saçımı maşalıyordu.
"Kıpırdama kızım ya. İki dakikaya bitiyor zaten."
"Ya ne gerek var? Zaten saçlarım düz. Neyin süsü bu? Kendimi gelinin kız kardeşi gibi hissediyorum."
Allah belanıı versin! Allah seniiiii kaaaaahretsin.Bana gelen sana gelsin Mısraaaaağğğ.
Bugün bu okuldaki üçüncü günümdü. Dün yani Cuma günü Müge hoca,başta ben,Mısra ve Emir olmak üzere tüm okula okulu ve çevresini dip bucak temizleme cezası vermişti. Neyse ki sayımız fazla olduğundan hemen bitmişti. Bu sırada Enes bana karşı daha az öküzlük yaptı.'Başına saksı mı düştü acaba?' Diye düşünmeden edemedim.
Mısra'ya annemin olayını anlatmıştım. Kaderlerimizin benzediğini söyledi ve çok da üstünde durmadı.
Ve sonunda Cumartesi günü geldiğinde Mısra benimle kuaförcülük oynamaya karar vermişti. Zalımın kızı.
"Kızım ne çok konuştun sen ya. Sanki çin işkencesi yapıyoruz."
"Ya işin gücün yok mu senin? Kim dedi benim süslenmek istediğimi?"
Cevap bile vermedi.'Ya he he' bakışı attı. Maşa bittiğinde soğusun diye yere bırakmıştık. Sıra makyaj faslına gelmişken kendimi geri attım.
"Sakın o kremi yaklaştırma bana!"
"Cahil. Onun adı fondöten bir kere."
"Neyse ne işte. Yaklaştırma."
"Üf,seni düşünende kabahat!"
***
Dışarı çıktığımızda Aras ile Arda kapıda bizi bekliyordu. Mısra gece gündüz Arda'yı anlatmasına rağmen onunla mesafeli konuşuyordu. Neyin kafası?
Seviyon ama sevmiyo gibi yapıyon.
"Çok güzel olmuşsun."
"Teşekkürler."
"Allahım sana geliyorum! Bu nasıl bir güzellik?!"
Arda ilk başlarda bana kutuplar gibi soğuk gelse de iki gün içinde onun da Emir gibi olduğunu anladım.
"Abartma Ardaaaa." Dedi Mısra gülümseyerek.
"Yok,yok.Bana bir şeyler oluyor. Güzelim biri bakar da ben katil olursam ne yapacağız biz? Hapishaneye bana don,külot getirirsiniz vallahi."
Yavşak yavşak konuşup sinirimi bozma benim. Dememek için zor tuttum kendimi.
"Henüz barıştığımızı hatırlamıyorum. Yani sorun yok."
"Ama benena." Dedi.Videodaki adamı taklit ederek.
Salak la bu.
***
Gittiğimiz yer hoş bir yerdi. Turkuaz ve kahve tonlarıyla boyanmış güzel bir mekandı. Aras'a bakıp konuştum.
"Güzel mekan."
"Senin kadar güzel olmasın."
"Senden bir ricam var."
"Ne istersen."
"Bana prenses gibiymişim gibi davranmayı keser misin?"
"Bana göre öylesin."
