MERHABALAR :D MULTİMEDYADAKİ BUĞRA . UMARIM BEĞENİRSİNİZ. YANLIŞLARIM OLURSA ŞİMDİDEN ÖZÜR DİLİYORUM. KEYİFLİ OKUMALAR :))
****
Söylediği cümleyle donup kaldım.
" Annemin babamın ölümü ardından dışarı çıkıp eğlenmekten mi bahsediyorsunu ?! " dedi ve çatalı masaya sert bi şekilde bıraktı . Sonra sert bir şekilde ayağa kalktığı için sandalye yere devrilirken , deri ceketini alıp evden çıktı.
Büyük bir şok yaşamışken Serenay'ın sesiyle bakışlar Serenay'a çevrildi.
" Lanet olsun ben naptım! Nekadar aptalım ! " dediğinde gözlerinin dolduğunu farkettim .
Masadan kalktım. Ve yanına gidip
" Hadi odama gidelim . Biraz konuşuruz nedersin ? " dedim
" Çok iyi olur . " dedi ağlamaklı bir sesle.
Ayağa kalktığında ben Anıl'a dönerek
"Hadi kalksanaa ! " dedim .
Anıl masadan kalkıp bize doğru yürümeye başladı.
*****
" Serenay kendini suçlamayı kes ! Senin tek amacın kafasını dağıtmaktı ! Yeter artık fazla üzdün kendini ! " dedim. Sesim biraz yüksek çıkmıştı. Ama haksızdık. Çocuğun ailesi daha 5 gün önce ölmüştü ve biz . Ah çok benciliz !
Serenay " Şüheda gerçekten çok yanlış yaptım. Napıcam şimdi ?! " dediğinde gözleri dolmuştu.
Anıl ordan lafa atlayıp " Haksızsın kızım , çocuk kendini yalnız hissetmiştir şimdi." Dedi.
Serenay ağlamaya başladı. Biz ise sustuk. Sadece sustuk. Yapacak bir şeyimiz yoktu zaten .
Serenay'ın yanına oturdum. Elimi omzuna atıp
" Tamam üzülme artık . " dediğimde bana sarıldı.
Allahım ne güzelde sarılıyo. Cidden bu kız bana huzur veriyo.Kendimi geri çekip " Sen istersen uyu ? " dedim .
" Olur " dediğinde sadece tebessüm ettim.
Anılla muhabbet ettikten sonra odayı bi sessizlik kapladı bir nefes alıp verme seslerimiz ve birde tiktak sesleri odanın içini dolduruyordu. Tiktak seslerinin geldiği saate bakışlarımı yönelttiğim gibi kaşlarımı çatmam aynı anda oldu ne ara saat bu kadar ilerlemişti? Ayrıca burayı daha tam bilmiyen ruh hali pekte iyi olmayan birinin bu saate kadar dışarda olması oldukca rahatsiz ediciydi. Bu düşüncelerden çıkıp sabahtan beri bilmem kaçıncı kere cebinde titreyen telefonunu eline alarak açtim
"Efendim Buğra"
"Niye sabahtan beri o telefona cevap vermiyorsun?" Bu soruya kısaca göz devirdim hayır yani konuşmak istemediğimi anlamiyacak kadar da salak oldugunu bilmiyordum
"Önemli bir şey mi oldu?"
"Hayır,sitenin kapısına çıkabilirsen çık o taraftan geçicem 10 dakikaya"
"Tamam"
Odanin içinde Serenay ve Anıl'a goz gezdirdigimde Anıl'ın telefonla oynadigini Serenay'ın ise uyuduğunu gördüm. Yavaşça yayıldığım armut koltuktan kalkıp odanin kapısına doğru ilerledim kulpu aşagıya indirdigimde Anıl'a bakıp
"Ben yarım saate gelirim Buğra aşagıya çagırdı"
Anıl telefonundan yüzünü yavaşça kaldırıp bana ters ve kısa süreli bir bakış attiktan sonra telefonuna geri döndü evet Buğra'dan kesinlikle hoşlanmiyordu. Uzun kolidorda hızlica ilerleyip ayakkabilarımı giydim üstümede fortmantodan ince bir hırka aldığım gibi kendimi dışarı attım. Merdivenlerden inip apartmanın dışına çıktım sağ taraftan sitenin çıkış kapısına doğru ilerlerken sigara kokusu gelmeye başladı hafif hafif esen rüzgarla birlikte burnuma.
Sol tarafa döndüğümde kaldırım taşına oturmuş sigara içen bir adet Mert gördüm bir müddet onu izledim gerçekten en sevdiklerini en değer verdiklerini kaybetmek bir enkazın altında çırpınmaya benziyor biri yardım etsinde beni bu halden kurtarsın diye derin bir iç çekip elimi cebimdeki telefona doğru götürdüm mesaj bölümünü açtım
Kime; Buğra
"Serenay'ın durumu biraz kötü onunla ilgilenmem lazım yarın buluşuruz. İyi geceler"Telefonu cebime attım ve Mert'e doğru adımlarımı ilerletmeye başladım.
![](https://img.wattpad.com/cover/49765687-288-k495610.jpg)