1 - "Katil"

41 3 0
                                    

Evet ilk bölüm ile karşınızdayım umarım beğenirsiniz biraz kısa kesmek zorunda kaldım iyi okumalar.

***

"Gece Erdem, 17 yaşında, göz ve saç rengi siyah aynı adıyla özleşmiş hayatı gibi öğrenci degil bir kafede garsonluk yapıyor bir apartmanın 3. katında 11 numaralı dairede tek başına yaşıyor. Ailesi tarafından 3 yaşında sokağa atılmış. Ailesinden hiçbir haber yok. Iıımm sanırım Rüzgar adında bir kediside var. Nasıl iyi öğrenmiş miyim kurbanımın hayatını ?"

Demir ağzından dökülen bu kelimeleri elinden geldiğince soğuk kanlı gözükerek söylemişti çünkü işinde daha yeniydi ve bunu pek belli etmek istemiyordu.Bu onun 3 yıldır yaptığı işin gerekli bilgileriydi.

'Kurbanını tanı!'

Evet o bir katildi. İnsanların canını üç beş kuruş için kıyabilecek kadar cesur ve soğukkanlı bir katildi. Bugüne kadar ölďürdüğü insan sayısını ne kadar hatırlamasa da 3 yıl da geçse işinde her zaman yeniymiş gibi davranırdı.

"Evet herşeyi öğrendiģine göre şimdi başlayabilirsin kısa kesmeni istiyorum işi uzatma direk öldür."

Karşısındaki adamın bu sözleri üzerine gerilmişti Demir. Ne kadar da kolay söyleyebiliyorlardı.

Ölüm tarif edildiği kadar basit bir oyun mu ? Ya insanlar birer oyuncak mı ?

Ama bunu yapmak zorunda olduğunu biliyordu. O yüzden hiçbir zaman konuyu deşmezdi ona emredileni yapardı çünkü mecburdu. Oturduğu koltuğun kollarını kavrayarak ayağa kalktı. Karşısında eski deri koltukta oturan adama gözleriyle işaret edip kapıya doğru yöneldi. Kapının kolunu tuttuğu an;

"Unutma Demir öldürüceğimiz insanların hayat hikayesi bizi ilgilendirmez." 

Adam anlamıştı çünkü Gece'nin hayat hikayesine takıldığını Demir'in. Arkasına döndü Demir, omzunun üstünden adama bakışlarıyla anlatmıştı zaten herşeyi. Derin bir nefes alıp önüne döndü kapının kolunu kavrayıp çıktı dışarı. Elleri cebinde patronun ofisinden çıkıyordu keskin bakışları, mimiksiz yüz ifadesiyle. Dışarı çıktığında kafasını kaldırıp gökyüzüne baktı Demir.
Evet bir kurbanı daha olmuştu artık üstelik bu kurbanı yetimdi hem de ailesi tarafından sokağa atılmıştı.
Kafası çok fazla karışıktı genç adamın. Belki de ilk defa öldürmek istemiyordu ama ona verilen emiri yapmak zorundaydı. Derin düşüncelerle sahile kadar yürümüştü ve ne ara buraya geldiğinin farkında değildi Demir. Hava soğuktu. Sonbaharın kasım ayındaydı. Evet ayın 23' üydü bugün. 15 yıl önce vefat etmiş annesinin doğum günüydü bugün. Yorulmuştu artık bir kafe aradı oturmak için en yakındaki kafeye adı Frambuaz Cafe'ydi. En köşedeki masaya oturdu ve garsonun gelmesini bekledi. Garson geldiğinde elinde mönü olduğu için kafasını kaldırmadan listeden bir kaç şey sipariş etmişti. Kafasını kaldırdığında gördüğü manzarayla öylece kaldı. Karşısındaki siyah saçlı, beyaz tenli, mavi gözlü kızı gördügü an kalbine saplanan bıçaklardan kurtulmaya çalışıyordu. Çünkü canı çok fazla yanıyordu. Titremeye başladı, hayır soğuktan değildi bu karşısındaki kızdan dolayıydı. Evet kız fazla güzeldi fakat Demir'i etkileyen bu değildi.
Kız Demir'in annesine çok fazla benziyordu.
Demir hala donuk bakışlarla kıza bakıyordu, adını bilmediği bu kızın rahatsız olduğunu anlayınca bakışlarını hemen başka bir tarafa çevirdi. Ama birşeyi çok fazla merak ediyordu ve daha fazla kendine engel olamadı.

"Pardon bakar mısınız ?"

Demişti ve ağzından çıkanlara inanmıyordu nasıl konuşabilmişti sesi biraz çatallaşmıştı.

"Evet efendim ?"

Dedi kız ve ağzından dökülenleri söylemeye başladı Demir.

"İsminiz diyorum, ögrenebilir miyim ?"

"Gece... Gece Erdem."

KATİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin