Buğra'nın dediği şeylerden gözümü uyku tutmadı. O bir yetimdi ve kızlardan nefret ediyor, eğlencesine beraber oluyordu. Belki de yapılması gereken biraz ilgi vermekti. Belkide on altı sene boyunca ilgisiz kaldığı için böyleydi?
Okul saatinin geldiğini belli eden telefon alarmımı kapatıp uzandığım koltuktan kalktım. Hemen sonra uyumasam da lavaboya girerek yüzümü yıkadım ve dişlerimi fırçalayarak odaya geçtim.
Ders programımı hazırladım ve kıyafetlerimi hızlıca üzerime geçirerek abimin odasına baskın yaptım.
"Şşt yakışıklı." Abim kımıldamadı bile. Biraz daha yanına yaklaşarak başının üstündeki yorganı hafifçe açtım.
"Abi hemen uyan. Ebru abla kapıda seni bekliyor." Abim nasıl olduysa bir anda gözlerini açarak üstünden battaniyeyi attı ve bir hışımla yataktan kalkıp kapıya doğru koştu.
Bu haline gülmekten karnımı tutarken şaka olduğunu söyleyemedim. Yaklaşık 2 dakika sonra odaya geri döndüğünde hala gülüyordum.
"Çık şu odadan." Dedi gözlerinin içi kan gibi kızarmıştı. "Çık ta giyineyim." Beklemediğim bir şekilde sakindi.
Hemen odadan çıkıp telefonumu elime aldım ve sosyal ağlarımı kontrol ettim. Kayda değer önemli bir şey yoktu.
Kısa süre içinde abimin bana bağırmasıyla hazır olduğunu anlayarak çantamı sırtıma alıp aşağıya indim. Tahmin ettiğim gibi ayakkabılarını giyiyordu. Bende hemen giyindim ve evden çıktık.
"Bunun cezası var küçük hanım." Dedi abim apartmandan çıkarken. Tekrar güldüm. "Geri dönüşte seni alamayacağım. Göktuğ'ya rica et seni eve bıraksın."
"Bir işin mi var?" Diye soru yönelttim merakla.
"Evet," Dedi ve ardından öksürdü. "Arkadaşın eşyalarını taşıyacağız."
"Halsiz gözüküyorsun be paşam."
"Gece şifayı kaptım sanırım yavrum." dedi.
"Bu halinle birde ev mi taşıyacaksın?"
"Evet," Nefes aldı. "Çok mu kötü gözüküyorum?"
Kafamı salladım sadece. Uzun ve sessiz bir yoldan sonra nihayet okul gözümüze çarpmıştı. "Sen buradan dön istersen?"
Abim bana sıkıca sarılarak geri çekildi.Sonrada yanaklarımdan öptü. "Kendine dikkat et prenses."
"Sende öyle," deyip omzuna hafifçe vurdum. "Görüşürüz."
Abim arkasını dönüp geldiğimiz yoldan geri dönerken bende okula doğru ilerledim. Yine de uzun bir sokak vardı önümde.
Ben dün Buğra'nın dediklerini düşünürken yanımda bir anda tanımadığım bir kız belirdi.
"Nasıl yardımcı olabilirim?" Kıza bakmadan söylemiştim.
"Ben Çoruhlu Koleji'nin dedikodu sayfası yönetmeniyim." Dedi kız. Bu lafıyla ona dönerek hafifçe süzdüm. Uzun boylu esmer ama gözleri yeşil bir kızdı.
"Ne yapmamı istiyorsun?"
"Aslında seninle röportaj yapmak istiyordum. Okula yeni geldin ve bir kaç kişi seni merak ediyor anlayacağın."
"Bunu yapmak istemiyorum." Dedim sert bir sesle. İnsanlar niye beni merak ediyordu ki? Ben kimseyle ilgilenmiyordum onlarda benimle ilgilenmeseydi ya.
"Anlıyorum şu an bana güvenmiyorsun." Kafasını salladı ve bir umutla bana tekrar döndü. "Sadece bir kaç tanecik soru?" Dudaklarını büzdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalancı •
Teen FictionOn yedisine yeni girecek bir kız ve yeni yaşında yaşayacağı sürprizler. Küçüklüğünden beri yaşadığı şehrinden ayrılmak onu bir hayli üzecek... Peki ya sonra? Taşındığı için mutlu olabilecek mi? Sidra'nın öyküsüne hoş geldiniz...