- 22 -

176 11 3
                                    

''Bana meydan okuyacak kadar iyi olduğunu düşünmüyorum ve bu iş sözlerle olmaz.'' dedi Kayra.

''Görürüz.'' Ve ardından devam ettim ''Bay Malakos''

Bu söylediğime hafif bir gülümseme yapsada hemen kaboldu yüzündeki gülümsemesi.

''Görürüz. Bayan çok bilmiş'' Bayan çok bilmişi vurguyla söyledi oda benim gibi.

Kayra'yla çok farklı olduğumuzu biliyordum.Farklılıklar insanları birbirinen uzaklaştırırdı Ama bu farklılıklarımız bizi bir araya getiriyordu.

''Tamam ama burada olmaz. Bizim mekana gel. Burak'ı dert etme. Onunla o mekana ortağız. Hallederim ben onu.''

Ağzım istemsizce bir karış açılmıştı. Ne yani mekana ortaklar mıydı? Mekana ortaklar ise Burak neden oranın patronu gibi davranıyordu?

Ama bir dakika ben sırf bir daha oraya gitmesin diye oraya gidecektim. Onun için dayak yiyecektim hemde yarından sonra. Burak'la sırf Kayra için bir anlaşma yapmıştım. Birdaha Burak Kayra'ya zarar vermesin diye. Onlar ortak mıydı yani?

''Orası olmaz.'' diye parladım.

''N'oldu, bu kadar tepki gösterdin bir anda?''

''Yok canım ne tepkisi?'' dedim ve devam ettim. Kafamda milyonlarca soru oluşturmuştu çünkü. ''Bir dakika sen o mekana ortaksan geçen sefer ki kavga neydi öyle? Sırf oraya gitmemen için..'' derken kendi lafımı zor kestim. Az daha ağzımdan kaçırıyordum çünkü.  '' Ortaksanız neden oranın patronuymuş gibi davranıyor.'' dedim.

''O kavga dövüşmediğim içindi. Bir anlaşmamız vardı ve ben ona uymadım. O da patronmuş gibi gözüktü gözümese müşteriler elimizden kaçacaktı yani hepsi bir oyundu.'' dedi. What the heck? Anlamadım? Ne diyo la bu? Aslında olmayan bir kavgada Kayra'yı kurtardığımı düşünüp bir de üstüne Burak'la anlaşma mı yaptım yani ben? Burak'ta beni keklemişti bildiğin!

''Ha? Bi dur sindiremedim. O gün seni kurtardığım gün-'' derken cümlemi devam ettirdi. ''Oyundu. Gerçekte beni dövmemişlerdi yani ve teknik olarak güzelim sende beni kurtarmadın.''

Lan ben niye dövüşüyorum o zaman? Bir dakika ya o zaman bu akşam gitmeme de gerek yok.

''Kayra '' dedim dişlerimin arasından. ''Sen bunu bana neden söylemedin?'' dedim üstüne giderek. Oda sırıtıyordu. Geriye gitmediği içinde teknik olarak aramızdaki mesafeyi kısaltan ben olmuştum. Harika!

''Kendini kahraman olarak görmen hoşuma gitmişti.'' dedi sırıtmaya devam ederek. ''Ama benim için gösterdiğin bu iyilik ve yardımseverlik pointlerin, senin hayatında değerli bir yere sahip olduğumu gösterir.''

Kızmıcam,kızmıcam,kızmıcam. Sakin ol Asrın. Bu Kayra'nın her zamanki ukala tavırları.

Ve devam etti konuşmasına.

''Ama gerçek şu ki bebeğim, beni etkileyemiyorsun.''

Ona biraz daha yaklaştım. Dudağımı dişledim. Kulağına dudaklarımı götürdüğümde fısıldayarak bu sefer ben konuşmaya başladım.

'' Henüz seni etkilemeye başlamadım.''

Kulağına bu sözcükleri fısıldadığımda nefesim ona çarpıyordu. Birbirimize fazla yakındık. Onunla bu kadar yakın olmam sağlığa zararlıydı.

Kesinlikle böyle bir cümleyi benden beklemiyordu. Onu şaşırtmak benim hobilerim arasındaydı elbette.

Dudaklarını araladı. Gözleri gözlerimdem dudaklarıma kaydığında yutkundum. Şuanda, tam şuanda ondan uzaklaşmam gerekiyordu. Ama yapamıyordum. Sanki mıknatıs gibi beni kendine çekiyordu. İşin kötü yanı da bu çekim kuvvetine karşı direncek kuvveti kendimde bulamıyordum.

Tamam mı, Devam mı?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin