Sonunda raporum bitti. Her zamanki gibi okula gittim. Her ne kadar okuldaki o egolu gerizekalıları sevmesemde CERO'm ve SENA'm vardı. Onları gerçekten çok seviyorum.
2. Ders bittiğinde kantine doğru yürüyorduk. Koridorda yürürken o egolu ucubelerden birisi omzuma çarptı. Tam bir GERİZEKALI. Onlardan gerçekten nefret ediyorum. Sadece kendilerinin başarılı olduğunu ve sadece onların en iyi olduğunu düşünüyorlar. Birde o havaları yok mu...
Kantinde birşeyler içerken yanımıza Burak ve 2 arkadaşı geldi. Oturmak için izin istedikten sonra üçü birden sandalye çekerek oturdular. Burak hernekadar kötü çocuk rolü oynasada aslında çok iyi biri. Diğer iki arkadaşı Emir ve Kutlay'da fena sayılmaz. Daha çok Burak'ın koruyucuları gibiydiler. Herneyse onlardan bahsetmeyi bıraksam iyi olur.
Ders zili çaldıktan sonra hızlı adımlarla sınıfa çıktık. Ders çok sıkıcıydı. Resmen havada notlar uçuşuyordu. Herkes birbirine kaş göz yapıyordu. Hocanın ise farketmemesini anlıyamıyorum.
Okul çıkışı eve gitmek için servise bindim. Servise okula yeni gelenlerden biri yanıma oturdu. Baya bi sohbet ettik. O da benimkinin tersi annesiz büyümüş. Gerçekten çok zor olmalı.
Eve geldiğimde annemin güzünde güller açıyordu. Pek bi mutluydu nedense. Bana karşı bi güler yüzlü bi güler yüzlü. Neyse durumdan hoşnut kalarak anneme birşey söylemeden odama çıktım. Verilen nalet ödevleri yaptıktan sonra aşağıya indim. Dizim başlamıştı. En az 2 saat televizyon izledim. Sonra annemin ısrar edişiyle odama yatmaya gittim. Ama hiç uykum yoktu. Camdan dışarıyı izlemeye karar verdim. Dışarıda bizi izleyen biri vardı. Neden gelmişti? Amacı neydi? Yoksa babam mıydı? Ama babam evi bilmiyordu? Sahi kimdi o kişi?..