Karanlık Kont

2. Bölüm

(Medya Elian ın Köşkü)
Bayan Helen Lily ve ben at arabasına binip yola koyulduk. İçimdeki korku gitgide büyüyordu. Acaba tipi nasıldı? Gerçekten çok mu kötüydü? Önce Bayan Helen in yeğeni Elora nın evine gidip Lily i bıraktık. Bayan Helen le Lily eve girdi bense at arabasında bekledim. Korkudan ne yapacağımı bilmiyordum zaten. Lily inmeden önce "Sık sık ziyarete gel" demişti. Merak etme o evden uzak durmak için herşeyi yaparım. Bayan Helen geldi ve araba hareket etti. Bayan Helen çekimser olsada birşey söyleyecek gibiydi. Sonunda konuştu.
"Delaney sen iyi bir kıza benziyorsun. Oğlum Elian çok şey yaşadı. Çok üzüldü. O yüzden o sana ne yaparsa yapsın o evden gitme. Onunla arkadaş ol. Bu bir annenin senden son isteğidir."
"Bayan Helen neden öyle söylüyorsunuz! Ömrünüz uzun olsun. Son istek falan..."
"Yinede dediğimi yapar mısın?"
Biraz düşündüm. Ben ona borçluydum.
"Tabiki" dedim. Ölmezsem denerim. Köşke vardık. Çok güzeldi.Duyduğuma göre Kont kralın dostuymuş. Bayan Helen e inip Köşke doğru ilerledik. Köşke hem hayranlıkla hem de korkuyla baktım. Bayan Helen gel anlamında el hareketi yaptı. Bayan Helen in arkasına takıldım. Kapıyı Bay Elian açtı. Şeytani derecede yakışıklıydı. Bay Elian beni görünce sinirlenmişe benziyordu.
"Anne bu kim?"
"Bu yeni hizmetçi artık burada kalacak ve sen de hiçbirşey yapmayacaksın"
"Evde yabancı birini istemiyorum."
"Oğlum gel seninle biraz konuşalım."
Biraz uzaklaştılar ama hâlâ onları duyabiliyordum.
"Oğlum kızın gidecek yeri yok. Mecbur bu işe. "
Elian birkaç saniye baktı.
"Peki olur."
Bayan Helen şaşırmıştı. Güldü.
"İlk kez birşeyi itiraz etmeden kabul ettin" dedi.
Elian göz devirdi. Bu işte bir iş var ama çözemedim. Bayan Helen bana döndü. Kadın mutlu olmuştu birden.
"Kızım Elian sana odanı gösterir. Arada bize de gel olur mu?"
Başımı evet anlamında salladım. Demek ki Bay Elian la ilgili dedikodular yalanmış. Ohh rahat ettim. Bayan Helen in arkasından kapıyı kapattım. Bay Elian a döndüğümde üst kata çıkıyordu. Peşine takıldım.
"Ee Bay Elian acaba odam nerede? "
"Cehennemin dibinde"
"Efendim ?"
"Senin odan mahzende "
Mahzen mi demişti o?
"Ama istersen çatı katında da kalabilirsin " diye devam etti. Sadece kafa salladım.
"Benim odam yeraltı odası üst kattaki kilitli odaya girmek yasak. Eğer girdiğini görürsem..."
Bana döndü. Hızlı bir şekilde olduğu için tökezlemiştim.
"Seni ölmekten beter yaparım. "
Amma güzel oldu. Adam gerçekten psikopatmış. O ilerlerken onu takip etmeye devam ettim.
"Geceleri çığlık gibi sesler duyarsan sakın aşağı inme ! "
Öylece durdum. Kanım donmuştu resmen. Camdan aşağı atlamasam iyi. Ama bir anneye sözüm vardı. Bu adamı iyileştireceğim. Çalışma odası olduğunu düşündüğüm odaya girdi. Kapıda durdu.
"Buradan kendi isteğinle koşarak kaçacaksın." Dedi. Şaşkınca ona bakarken devam etti.
"Git bana kahve yap"
Kapıyı suratıma çarptı. Hayvan herif ya!
"Got bono kohvo yop! Öküz! "
Kapının aniden açılmasıyla yerimde zıpladım. Elian biraz yaklaşıp konuştu.
"Dediklerine dikkat etsen iyi olur yoksa..."
"Anladım efendim. Beni ölmekten beter yaparsınız. Evet."
Bu sefer kapıyı çarpmasına izin vermeden arkamı dönüp hızla uzaklaştım. Mutfağa girdim. Takip etmiyordur dimi? Yine de tebessüm ettiğini görür gibi olmuştum.