6. bölüm

56 3 0
                                    

-bak sofia mel i sinirlendirmekten vaz geç artık çünkü ben mel i seviyorum

Ben hayretle sam e bakıyordum. Çok kızgın bir şekilde söylemişti o sözleri sofia bir şey diyecekken kendini durdurdu ve gitti. Gitmeden bana ters ters bakmayı unutmadı. Onun gittiğinden emin olduktan sonra sam e kızgın bir baktım. Gülerek soru sordu

-ne?

Yüksek sesle konuştum

-sence ne olabilir . Hadi abime söyledin o benim için kimseye söylemez ama o senin sinsi kardeşin var ya O öyle de güzel söyler ki sen bile inanamassın. Ya şu an okulun bunu öğrenmesi an meselesi hiç mi korkuyorsun!!!!

Sam o tatlı yan gülüşünü yaptı ve ukala bir şekilde konuştu. Ayyy ben az önce tatlı mı dedim. Ufff melanie naptın sen he naptın. Her neyse konuştu ışte

-ya niye utanıyosunki bunda utanılacak ne var

Gerçekten utanmıştım. Ama belli etmemeliydim. Kekeleyerek konuştum

-ne -ne- utanması ya ben utanmadım sadece...

Ahh zeki mel sadece... ne ya sadece... ne. Bir şey bulmalıydım. Sonuçta ona utandiğımı söyleyemezdim tam bir şey diyecekken sam konuştu

-hadi gidelim çalma sevgilim dedi ve elini uzattı. Ne istediğini anladım elini tutmamı istiyordu. Sinirle konuştum

-lan git be. Sapıkmıdır nedir ya. Sanırım ben sana ne diyeceğimi buldum sonunda

Sadece güldü ve konuşmaya başladı

-sevgilim yada aşkım olabbilirmi?

-hayır concon sana bundan sonra concon diyeceğim ha bu arada siz ne güzel kardeşlersiniz ya biri allı pullu makyaj manyağı öbürü concon Ya siz harbi iki zengin bebeleri kardeş oldunuz nerden belli ya yerim sizi yada dur yemem ya çünkü ikimizinde hiç sevmiyorum biliyomusun

-ya artık susucakmısın eğer bu beş-on dakika daha susmassan teneffüs zili çalacak da benden söylemesi yani

Neeee zilmi çalacaktı yani benim gibi binim için bile çok geçti o saat. Telefonumdaki saate baktığımda ise zil çalalı on dakika olmuştu. Kaşlarımı çatıp sama baktım o ise bana bakıp gülüyordu. Hızla sınıfa girdiğimde herkez bize bakıyordu. Sandalyelerden birini çektim ve oturdum. Abime döndüğümde ise çok üzüldüğünü fark ettim Tam bir şey diyecekken her zamanki gibi içeriye hoca girdi bana baktı ve

-sen ayağa kalk yoksa ben kaldırırım dedi.

Ayağa artistler gibi kalktım ve konuşmaya başladım

-buyrun hocam ama ceza aldiysam şimdiden diyim anlamadan yaptım. Hem ne yaptım. Ahh mel yine naptın. Acaba ne yaptım mel ufff. Yandan gülerek söyledim hepsini. Hoca eliyle gel gel işareti yaptı. İlk önce çekindim ama sonra adam gibi yürüdüm . Hocanın ağzının içine girecek kadar dibine girdim ellerimi belime koydum ve konuşmaya başladım.

-evet ne istemiştiniz hocanın

Elindeki asa yı bana uzattı ve konuşmaya başladı.

-bunu al ve yaptığımı yap ama az kenara geç ki arkadaşları nda görsün. Dedi. Bende yandan kafamı onaylar şekilde bir kere salladım. Ve hocanın yanına geçtim hoca gözlerini kapattı ve elindeki sık sıkı tuttuğu asa yı ellerini gererek açtığında asa hareket etmeye başladı ve hoca gözlerini açtı ama gözleri kırmızı ve pembe renk arasında birşey oldu. Göz bebekleri görünmüyordu. Fısıldar şekilde bir şeyler söyledi ve diyer eliyle asa ya avucunda gözlerinin renginde saydam bir şey fırlattı. Ben hayretle hocayı izliyordum. Asa havaya kalktı. Sonra tekrar eline düştü. Bana baktı ve 'hadi' dedi gülerek. Ben asa yı sımsıkı tuttum ve aklımdan birşeyler söyledim ama hayret ki işe yaradı asa hareket etti. Gözlerimi kapattım ve aynı hoca gibi yaptım elimden pembe rengine o saydam şeyden çıktı ve asa havaya kalktı gòzlerimi açtığımda birden her yer bembeyaz oldu. Asa ise kafasına göre ateş etmeye başladı. Hoca el hareketleriyle asa yı durdurdu ve bana şaşkın gözlerle baktı. Sonra kulağıma birşey fısıldadı.

-dersten sonra kabrine gel tamam mı

Ben sadece hızlı hızlı kafa salladım hoca bir işi olduğunu söyledi ve görevi bana devretti.

-benim biraz işim var O yüzden şimdi size her şeyi mell gösterecek

Sonra bana baktı ve

-sana güveniyorum dedi. Bende kafamı salladım. Hoca dışarı çıktığı zaman herkez bana soru sormaya başladı.
Bir tanesi

-nasıl yaptın onu

Öbürü

-sen seçilmiş misin
Diyeri ise

-sen gerçek bir cadı mısın

Hiç birine cevap veremedim. Veremeyince bağırdım

-ayyyy yeter be yeter buda kafa yani bi susun

Kimseden çıt çıkmayınca bir iki saniye bekledim ve konuşmaya başladım

-bakın ben makine değilim hiç bir soruya cevap veremem o yüzden bi susun. Şimdi sıra kimde benim yanımda sam varsa sam sen gel dediğimde dem çapraz bir şekilde güldü ve yanıma geldi ukala bir şekilde konuştu

-şimdi napıcaz hocam

Sadece güldüm ve eline benim elimdeki asa yı verdim her şeyi ona anlatım. Oda normal yaptı.
************

Son olarak sofia vardı. Tam o gelecekken zil çaldı herkez dışarı çıktığı zaman herkesin gittiğinden emin ölüm ve çantamdan not defterimi çıkarıp yazmaya başladım

"Sakın unutma mel senin sihirli sözün sam senden ve kardeşinden nefret ediyorum olacak " defteri kapattım ve sınıftan çıktım kantine gittiğimde hocayı gördüm ve yanına gittim hoca bana

-mel seninle konuşmamız gereken bir konu var ama sadece ikimiz değil müdürün yanına gideceğiz dedi ve ayağa kalktı bende peşinden gitmeye başladım

cadı okuluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin